'Hiçbir şey bitmedi, mücadele asıl şimdi başlıyor'

Sabah 5’te DİHA muhabirlerinin kaldığı 3 eve polisler tarafından baskın düzenlendiğini ve  DİHA Kürtçe servis editörü Semiha Alankuş ile aynı evde kalan Fırat Dağıtım AŞ çalışanı Ertuş Bozkurt’un gözaltına alındığını belirten Gök “Ardından sabah 6’da polis büroyu açmamızı yoksa kapıyı kırarak girecekleri yönünde tehdit ettiler. Aramanın avukatımız gözetiminde yapılmasını bile engellemek istediler” dedi.

DİHA bürosunda sadece 3 bilgisayarın hard disklerini kopyaladıklarını, geriye kalan bütün bilgisayarların hard disklerine el konulduğunu belirten Gök “Bilgisayarlar dışında 3 kameramıza, 6 dizüstü bilgisayarımıza el koydular. 1500’ün üzerinde haber kasetine, CD ve haberlerimize el konuldu. Kurumların ajansımıza gönderdikleri bilgilendirici faks metinlerine kadar inceleme yaptılar” dedi.  

YANDAŞ BASIN HEDEF GÖSTERMİŞTİ

İstanbul polisinin geçekleştirdiği bu operasyonun “Türkiye’de basın özgürlüğü var. Tutuklu bulunan gazeteciler başka eylemlerden dolayı içerdedir diyen hükümetin gerçek yüzünü ortaya koyduğunu belirterek ”Türkiye’de 60’ın üzerinde gazeteci var. Ama AKP hükümeti kurnazlık yaparak bu gazetecilerin gazetecilik nedeniyle içerde olmadığını ileri sürerek bu tutuklamalara bir kılıf buluyor. Biz açıkçası böyle bir operasyona 1.5 aydır hazırdık. Çünkü hükümete yakın gazeteler 1 buçuk aydır bizi hedefe koyuyorlar. Habertürk’ün yayınladığı sözde KCK şemasında ajansımızın da ismi bulunuyordu. Bir buçuk aydır kah bir haberle kah bir köşe yazısıyla DİHA, KCK ile ilişkilendirilerek hedef gösteriliyordu. En son 3 gün önce Akşam Gazetesi ajansımızı hedef gösteren bir haber yapmıştı. Zaten bütün KCK operasyonlarını aynı yöntemle yaptılar. Önce hedef gösterdiler sonra operasyon yaptılar” dedi.

DİHA’nın Apê Musa’nın, Cengiz Altun’ların geleneğinden geldiğini hatırlatan DİHA editörü Abdurrahman Gök sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar 90'lı yıllarda gerçeği halka ulaştırma mücadelesini ölümleri pahasına yaptılar. Bizler de onların geleneğinden gelen bir basın kurum olarak bizde gerçeği halka ulaştırma mücadelesinde bir adım bile geri atmayacağız. Bu mücadelede her bedeli ödemeye hazırız. Van’da ajans bürosu olarak kullandığımız çadırı basan polisler arkadaşımıza “Her şey bitti” deyince arkadaşımız şöyle cevap demişti “Hayır yanılıyorsunuz. Aslında her şey yeni başladı.” Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Hiçbir şey bitmedi. Mücadele asıl şimdi başlıyor.” (Diyarbakır/EVRENSEL)