Türkiyeli sendikacılar İsveç Parlamentosu\'ndaydı

Türkiye’de sendikaların ve emekçilerin karşı karşıya kaldıkları sorunlar, sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engeller İsveç Parlamentosunda Türkiye’nin 4 büyük konfederasyonunun yöneticilerinin katıldıkları bir panelde mercek altına alındı.

“Türkiye’de İnsan Hakları Destekleme Komitesi” Başkanı Jacob Johnson’un yönettiği panele DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar ve KESK MYK Üyesi Ali Berberoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Beko ve Berberoğlu’nun AKP Hükümetinin emekçilere yönelik politikalarına eleştiriler yönelttiği panelde Hak-iş Başkanı Mahmut Arslan ile Türk-İş’ten Alemdar’ın AKP’nin sendikal hak ve özgürlüklere yönelik saldırgan tutumunu gündeme getirmemeye özen verdikleri gözlendi.

‘SENDİKALARA YÖNELİK BASKI ARTARAK SÜRMEKTE’

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Türkiye’de işçi sınıfı ve sendikal hareketinin yoğun baskı ve saldırılara uğradığını, DİSK ve DİSK’e bağlı sendikaların kapatıldığını ve yöneticilerinin cezaevlerine doldurulduğunu hatırlattıktan sonra aradan 33 yıl geçmesine rağmen devletin sendikalara yönelik tutumunda bir değişiklik olmadığını, sendikalara yönelik baskı ve saldırıların artarak sürmekte olduğunu vurguladı.

Kani Beko, geçen yıl Anayasa ve sendikalar yasasında yapılan değişikliklerin askeri darbelerin etkilerini azaltmak bir yana daha da peçinlediğini belirtikten sonra bu etkileri sendikacıların hapsedilmesi, sendikal çalışmalar nedeniyle işçilerin saldırılara uğraması, grev yasakları olarak sıraladı.

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, son 10 yıl içinde Türkiye’de küresel ekonomiye uyum adına makro dengelerde olumlu bir seyir gördüklerini, Türkiye’nin geliştiğini ve büyüdüğünü, ciddi anlamda demokratikleşme ve insan hakları konusunda ilerlemeler kaydettiğini öne sürdükten sonra endüstri sisteminin bu gelişmelere uygun olmadığını söyledi.

Türkiye’de çalışan 11 milyon 600 bin sigortalı işçiden yalnızca % 8,8’inin (1 milyon) sendika üyesi olduğunu belirten Arslan, bu tablonun Türkiye’ye yakışmadığını ifade etti. İşverenlerin sendikalara karşı tahammülsüz olduğunu, marjinal kesimler tarafından sendikaların meşru görülmediğini dile getirdi.

Ali Berberoğlu, son iki yıl içinde KESK’e yönelik operasyon ve baskıların arttığını, tutuklanan KESK yönetici ve üyelerinin sayısının 170’e yükseldiğini, bir kısmının serbest bırakıldığını ancak şu anda 47’sinin cezaevlerinde bulunduğunu söyledi.

Türkiye’de sendikaların kendilerini ilgilendiren yasal düzenlemeler hakkında basın toplantısı yapmalarının bile suç sayıldığını, 2012 Mart’ında yeni sendikal yasası ve eğitim yasası parlamentoda tartışılırken yasayı protesto etmek için yaptıkları gösterinin polisin saldırısına uğradığını 502 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasının önümüzdeki yılın 13 Ocak’ta başlayacağını belirtti.

‘İŞ KAZALARINDA TÜRKİYE AVRUPA BİRİNCİSİ’

AKP’nin dış dünyaya tanıttığı Türkiye tablosu ile ülkede emekçilerin tablosunun çok farklı olduğunu söyleyen Berberoğlu, Dünyada en fazla, gazeteci, sendikacı, öğrenci ve yazarın tutuklu olduğu ülkelerin başında Türkiye’nin yer aldığını, iş kazasında yaşamını kaybedenler sıralamasında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sırada olduğunu dile getirdi.
Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, Türkiye’nin AB üyeliği için verdiği destekten dolayı İsveç hükümeti ve sendikalarına teşekkür ettikten sonra Gezi Parkı eylemleri sırasında Türkiye’de hoş olmayan olayların yaşandığını, güvenlik güçlerinin demokratik haklarını kullananlara karşı sert tavır aldıklarını, bazı göstericilerin yaşamını yitirdiğini, çok sayıda yaralanan olduğunu hatırlattıktan sonra sorumluların yargı karşısına çıkarılmasını ve hak ettikleri cezaya çarptırılmasını istediklerini söyledi.
İsveç Memur Sendikaları Konfederasyonu, TCO’yu temsilen panele katılan Thomas Janson, Türkiye’deki 4 büyük konfederasyon yöneticisinin İsveç parlamentosunda bir araya gelerek panele katılmalarının bir ilk olduğunu ve tarihi önemi olduğunu belirttikten sonra, TCO’nun İsveç işçi Sendikaları (LO) ile birlikte uzun yıllardan beri Türkiye’de sendikalara destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini söyledi.

‘KIDEM HAKKI GASPEDİLMEK İSTENİYOR’

Panelde işçi sınıfının karşı karşıya kaldığı sorunların başında taşeronlaşma ve kıdem tazminatı hakkının yok edilmesi girişimi olduğunu söyleyen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, OECD ve Dünya Bankası’nın dayatmalarıyla ve işverenlerin lobi örgütlerinin çabalarıyla kıdem tazminatı hakkının gaspedilmek istendiğine dikkat çekti.
DİSK’in Gezi Parkı direnişi sırasında yapılan gösteriler içinde yer aldığını hatırlatan Beko, Gezi eylemleri sırasında “Diren İşçi” adını verdikleri bir kampanya başlattıklarını, kıdem tazminatının gaspedilmesine, özel istihdam bürolarına, taşeronlaşmaya ve iş kazalarına, sendikal yasaklara karşı kampanyayı Türkiye’nin her tarafında sürdürdüklerini söyledi.

‘TAŞERONLAŞMA ÖRGÜTLENMENİN ÖNÜNDE ENGEL’

TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar, Türkiye’nin Avrupa ve Dünyada görülen ekonomik krizden fazla etkilenmediğini söyleyerek, çalışanların sorunlarının yeni sorunlar eklenerek sürdüğünü belirtti. 2012 yılında yeni sendikalar yasasının kabul edildiğini, yasada olumlu ve olumsuz yanlar olduğunu, aradan bir yıla yakın süre geçmesine rağmen sendikal örgütlenmede başarılı olamadıklarını, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılamadığını, bu engellerin başında taşeronlaşma olduğunu dile getirdi. (Stockholm/EVRENSEL)