11 Ocak 2015 01:45
/
Güncelleme: 04:16

Nazilere karşı küçük bir teselli

Hayatı her yönüyle etkileyen savaş, pek tabii ki futbolda da ilginç anekdotları çıkarıyor. Hitler Avusturya’yı kendi bünyesine katınca futbolunu da ele geçirmişti. Rapid Wien ise Avusturyalılara bu zor günlerde teselli vermekle kalmıyor kazandığı şampiyonlukla Alman futbol tarihinin de sayfalarında yer almayı başarıyordu.

Nazilere karşı  küçük bir teselli

Mehmet Ali ÇETİNKAYA*

Avusturya, II. Dünya Savaşı döneminde, kıta futbolunun en güçlü ülkelerinden biriydi. 12 Mart 1938’de Hitler’in Almanya’yı genişletme çabalarının ilk adımı olarak, Avusturya’yı hiçbir direnişle karşılaşmadan ilhak etmesi, ülke futbolunu da ele geçirmesi anlamını taşıyordu. 1933/34 sezonundan itibaren Almanya’nın hakimiyeti altındaki alanlar 16 bölgeye ayrılıp, bölge birincilerinin ulusal finallere katıldıkları Gauliga kuruldu. İlk yıllarda sadece Almanya’daki takımları kapsayan bu oluşum, Avusturya’nın ilhakının ardından Avusturya takımlarını da kapsadı. Bu genişleme, kıtanın önemli futbol ülkelerinden olan Avusturyalıların Alman futbolu üzerinde izler bırakmasını da sağladı.
Nazi Almanyası’nda tüm spor dalları partinin etkisi altındaydı. Alman Kupası 1935’de Reich Spor Lideri ve aynı zamanda Nazi Partisinin önemli isimlerinden, Hans von Tschammer und Osten’un adıyla, Tschammer-Pokal olarak düzenlenmeye başlandı.

YAHUDİ KULÜPLER İHRAÇ EDİLDİ

1933’den itibaren Yahudi spor kulüpleri tüm ulusal kupalardan ihraç edildi ve sadece kendi liglerinde oynamalarına izin verildi. 1938’de ise tüm Yahudi kulüpleri kapatıldı. Yahudilerle güçlü bağlantıları olan Alman kulüpleri de gözden düşürülüyordu. Başkanı (Kurt Landauer) ve teknik direktörü (Richard Dombi) Yahudi olan Bayern Münih, bu kulüplerden sadece biriydi Avusturya’nın Almanya’ya eklenmesinden sonra benzer sıkıntılar yaşayan kulüplerden biri de Austria Wien’di.Naziler aynı dönemde, sol eğilimli futbol takımlarını da, ya yasakladılar ya da Nazi ideolojisine yakın takımlarla birleşmeye zorladılar.
İngiltere gibi birçok Avrupa ülkesinde futbola savaş nedeniyle ara verilirken, Almanya’da çeşitli düzenlemelerle II. Dünya Savaşının son yıllarına kadar hep futbol oynandı.

NAZİLERE KARŞI BAŞARI

Avusturya takımlarının Alman futbol sistemine ilk kez dahil oldukları 1938/39 sezonunda Rapid Wien, Gauliga Ostmark’da (Gauliga Avusturya Bölgesi) şampiyonluğu Admira Wien’e kaptırıp üçüncülükle yetinse de, 8 Ocak 1939’da Berlin’de oynanan Tschammer-Pokal (Alman Kupası) finalinde FSV Frankfurt’u 3-1 yenerek hem Avusturya futbolunu ön plana taşıyor, hem de Nazi Almanyası’na karşı önemli bir başarıya imzasını atıyordu.
Yeşil-beyazlılar, bir sonraki sezon Gauliga Ostmark’ı ilk kez kucaklayarak, Almanya Futbol Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde ettiler. Viyanalılar, Vorwärts - Rasensport Gleiwitz ve NSTG Graslitz’in bulunduğu 1-B grubunu lider olarak tamamladıktan sonra Union Oberschöneweide’yi 3-2 ve 3-1’lik sonuçlarla eleyerek son 4 takım arasına kalmayı başardılar. Ama efsane için bir yıl daha beklemeleri gerekiyordu. Yarı finalde Dresdner SC’ye 2-1 yenilerek kupaya veda ettiler.
1940/41 sezonunda Wacker Wien ve First Vienna’nın 4 puan önünde ikinci kez Avusturya Bölgesi şampiyonu olan Rapid, bir kere daha finallerde Avusturya’yı temsil etme hakkı elde etti.
Yeşil-beyazlılar, 4. grupta TSV 1860 München, Stuttgarter Kickers ve VfL Neckarau’a karşı oynadıkları maçlarda 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet alarak yarı finale adlarını yazdırıyorlardı. Yarı finalde rakip bir önceki sezon aynı turda elendikleri Dresdner SC idi. Rakiplerini 2-1 yenen Rapid, Alman Futbol Şampiyonası’nda final oynamaya hak kazanan ikinci Avusturya takımı oldu.
1938/39 sezonunda Admira Wien finale kadar yükselmiş ama Schalke’ye 9-0 gibi oldukça ağır bir skorla yenilmişti.

SCHALKE VE NAZİLER

Bu sefer rakip Avusturyalılar için yine Schalke 04’dü. Schalke, kulübün “işçi kulübü” imajından yararlanmak isteyen Nazi rejiminin gözde takımıydı. (Birebir özdeşleşmeden söz etmek abartılı olsa da) Schalke yöneticileri de onları imtiyazlı kılan bu bakıştan dolayı oldukça memnun görünüyorlardı.
Madenciler, 22 Haziran 1941, pazar günü, tribünlerinde 95 bin kişi bulunan Berlin Olimpiyat stadına, Nazi döneminde düzenlenen 9. Almanya Futbol Şampiyonası finallerinde 8. kez ve 6. şampiyonluk için sahne alıyorlardı. Almanlar, finale gelene kadar oynadıkları 10 maçın hepsini kazanmış, 24 gol atmış ve filelerinde sadece 3 gol görmüştü.
Adolf Reinhardt’in başlama düdüğünden 5 dakika sonra Heinz Hinz Madencileri öne geçiren golü atıyordu. Avusturyalılar golün şokunu atlatamadan, 3 dakika sonra bu sefer de Hermann Eppenhoff farkı ikiye çıkartıyor ve herkesin aklına 2 yıl önce aynı stadyumda Mavilerin, Admira’ya attığı 9 gol geliyordu. İkinci yarının 13. dakikasında Otto Faist’in öğrencileri Hinz’in maçtaki ikinci golüyle, tüm tribünlere artık bu işin bittiğini ilan ediyorlardı: 3-0.
Georg Schors’un 2 dakika sonra attığı golü Almanlar pek önemsenmese de, 30 yaşındaki Forvet Oyuncu Franz Binder, biri penaltıdan olmak üzere 9 dakikada hat-trick yaparak tribünleri susturuyordu. Tüm kariyeri boyunca 756 maçta 1006 gol atarak efsane golcüler arasında girecek olan Binder, Avusturyalılar adına inanılmaz bir geri dönüşe imzasını atıyordu.
10 maçta kalelerinde sadece 3 gol gören Madenciler, Rapid’den 11 dakikada 4 gol yiyip adeta yıkılıyorlardı.

TESELLİ ANLAMINDA...

Nazilere karşı küçük bir teselli anlamı taşıyan bu önemli başarı, aynı zamanda Rapid Wien’in Almanya’da şampiyon olan ilk ve tek ‘yabancı’ takım olmasını sağlıyordu.
Bir sonraki sezon finalde bir başka Avusturya takımı First Vienna vardı ve yine rakip Schalke’ydi. Ama Almanlar karşılaşmayı 2-0 kazanarak, Nazi döneminde Avusturyalılara karşı oynadığı 3 finalden ikisini (hem de gol yemeden) kazanmayı başardılar.
1942’de Alman Yönetmen Robert A. Stemmle, Rapid’in Schalke karşısında kazandığı efsanevi maçın görüntülerini kullanarak Büyük Oyun (Das große Spiel / The Big Game) adında (ılımlı) bir futbol propaganda filmi çevirir. Alman film yıldızlarını ilk kez renkli olarak beyaz perdeye aktaran film, (1954 Dünya Kupası’nı mucizevi bir şekilde Batı Almanya’ya kazandıracak olan) Milli Takım Teknik Direktörü Sepp Herberger’in filmin daha gerçekçi olması adına, birçok ünlü futbolcuyu çekimler için cepheden çağırması aynı zamanda onların hayatlarını kurtarması anlamı taşır.
İşin garip yanı ise, yönetmenin, Rapidlilerin bir yıl önceki efsanevi geri dönüşünü, beyaz perde için bile abartı bularak, hikayenin kahramanı Gloria 03’ün, 2-0 yenilgiden maçı 3-2 kazanmış olması.

*Hayatım Futbol yazarı

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et