11 Ocak 2015 12:14

Yörüğün ayranını kabartmasınlar

Kemalpaşa’ya bağlı Akalan köylüleri İzmir-İstanbul otoyoluna malzeme sağlamak için topraklarında taşocağı yapılmasına karşı direnişe devam ediyor. Sebze ve meyvecilikle geçinen köylüler taş ocağının tarımı bitireceğini düşünüyor. Yılbaşından bu yana taşocağı yapılmak istenen köy merasına çadır kurarak yaşam nöbetine başlayan köylüler şirkete geçit vermemekte kararlı.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Kemalpaşa’ya bağlı Akalan köylüleri İzmir-İstanbul otoyoluna malzeme sağlamak için topraklarında taşocağı yapılmasına karşı direnişe devam ediyor. Sebze ve meyvecilikle geçinen köylüler taş ocağının tarımı bitireceğini düşünüyor. Yılbaşından bu yana taşocağı yapılmak istenen köy merasına çadır kurarak yaşam nöbetine başlayan köylüler şirkete geçit vermemekte kararlı.

DAHA ÖNCE DE TÜNEL YAPILMIŞTI

Bornova’yı Belkahve’den çıktıktan sonra sağlı sollu otoyol inşaatları tabelalarını ve çalışmalarını görüyorsunuz. Kemalpaşa’ya bağlı Akalan Köyü Bornova’ya yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta. Çam ağaçları ile örtülü bir tepenin yamacındaki ovaya kurulmuş köy. Zeytinler, kiraz ağaçları, kış sebzeleri ile İzmir’i, İzmirliyi beslerken ormanlık örtüsü ile kente akciğer görevi de gören bir konumda. Köylüler hala 2007 yılında yaslandıkları tepe ile köy arasından geçirilen demiryolu tüneline ses çıkarmamanın pişmanlığını yaşadıklarını söylüyor. Tünel, köyle tepe arasında dere gibi bir çukurun açılmasına neden olmuş. Yaklaşık 5-6 metreyi bulan çukur doldurulmadan kalmış, alttan geçen tünelin yol açtığı çukur, köyü zeytinliklerinden, ormanlarından, tepelerinden ayıran bir yapay dere gibi kalmış. Bir zamanlar çam ağaçları ile örtülü tepenin yamacı şimdi ot bitmeyen bir yara gibi kalmış.

TAŞ OCAĞIYLA SABIR TAŞTI

Demiryollarının zararını yıllardır yaşayan Akalanlıların sabrı, İstanbul İzmir Otoyoluna taş gereksinimi için köyün yaslandığı tepeye taşocağı açılması gündeme gelince taştı. Taş ocağı açılmak istenen yere çadır kurup toplanan köylüler, şirket iş makinelerinin geçişine izin vermedi. Şirket, bunun üzerine askerleri devreye sokmaya, köylü ile askeri karşı karşıya getirmek istemiş. Köylüler; “Bizim askerlerle bir sorunumuz yok. Ama kepçeleri askerlere sürdürüp, asker koruması altında arazimize girmeye kalktıklarında da geçit vermedik” diyorlar. Taş ocağı arazisi içindeki çam ağaçlarının yanı başına Yörük çadırı kuran köylüler, “Biz Yörüğüz. Bizim ayranımızı kabartmasınlar” diyor.

ÇOCUKLAR DA DİRENİŞTE

Çadırların önüne yaktıkları ateşlerde soğuktan korunmaya çalışan köylülerin içerisinde kadınlar, çocuklar, gençler her yaştan insan var. Çocuklarının taş ocağına karşı mücadele nedeniyle 10 gündür okula gidemiyor.

24 saat boyunca nöbetleşe direniş yaptıklarını belirten köylüler, “Biz doğanın katlinin nasıl bir şey olduğunu demiryolu tüneli ile gördük. Bu saatten sonra bir karış meramızı, toprağımızı vermeyiz, bir ağacımızı kestirmeyiz” dedi.

Köylülerin eylemine EGEÇEP Yürütme Kurulu üyeleri de destek verdi.


‘HUZURUMUZ KAÇIYOR’

Ahmet Yaşar Çetin: 65 yaşındayım. Köyümüze 15 sene evvel bu taş ocağı denen dert gene geldi, köy gene karşı geldi. Devletimize saygılıyız, fakat taş ocağı olayı bizim köyümüzün devamlı huzurunu kaçırıyor.
İsa İnce: Bu çamları büyütmek için ne meşakkatler çektik. Mal maşat çıkartmadık. Tek büyüsünler, yeşil kalsınlar diye.
Musa Uyar: Köyümüzün gelir kaynakları, kiraz, zeytin, meyve ve sebzecilik. Bu taşocağı açılırsa tozdan ne meyve alabiliriz, ne sebze üretebiliriz.

 

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Maltepe Üni. Hastanesi işçileri hakları için yürüdü

SONRAKİ HABER

Tatlı Hayat’ın Sylvia’sı Anita Ekberg yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa