16 Ocak 2015 08:39

Kalıcı Organik Kirleticiler yok edilmeli

Çevre İçin Hekimler Derneği ikinci baskısını yapan Kalıcı Organik Kirleticiler ve Sağlık adlı kitabı basına tanıttı.

Ata Soyer Sağlık ve Politika Araştırmaları Derneği'nde gerçekleştirilen basın toplantısında kitapla ilgili bilgi  veren Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, Kalıcı Organik kimyasalların (KOK) laboratuarlarda yirminci yüzyılın başından beri üretildiğini belirterek, artık dünyada her yerde ve her insanın bedeninde bu kimyasallara rastlamanın mümkün olduğunu söyledi. AB raporlarına göre gündelik yaşamda kullanılan kimyasal madde sayısının yaklaşık 100.000 olduğunu kaydeden Karababa, ancak yüzde 7’sinin çevre ve insana verdiği zararlar hakkında yeterli sayılacak bilgi bulunduğunu kaydetti." Okyanuslar, hava, toprak, bitkiler, hayvanlar ve insanlar elli yıldır büyük ve kontrolsüz bir kimya deneyinin gönülsüz katılımcılarıdır" diyen Karababa, kimyasalların, çevrede birikerek, kullanıldıkları yerlerden binlerce kilometre öteye taşınarak, uzun vadede sağlığı ve ekolojik yaşamı tehdit ettiğinin altını çizdi.

ÇİMENTO FABRİKALARI VURGUSU

KOK'ların anneden bebeğe geçtiğine ve bağşıklık sistemine önemli zararlar verdiğine dikkat çeken Karababa, kalp ve damar hastalıklarının yanı sıra, kanser türlerinin oluşumunda da bu KOK'ların rol oynadığını belirtti. E.Ü. Halsağlığı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Raika Durusoy, çimento fabrikalarına verilen tehlikeli atık yakma izinlerinin yarattığı sağlık sorunlara dikkat çekerek kent içinde kalan bu fabrikaların derhal durdurulması gerektiğini söyledi. E. Ü. öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Hür Hassoy'da KOK'lardan korunmak için alınan uluslararası kararlara atıfta bulunarak, "Yaşayan tüm canlılar için alınacak asıl koruyucu önlemler, dünyamızda KOK’ların üretilmesi ve kullanımının durdurulması ve mevcut KOK’ların zararlı olmayacak şekilde yok edilmesidir" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tüm memleket parsel parsel

Tüm memleket parsel parsel

Ülkenin başkentindeki Çayırhan Madeni ve Termik Santrali, dün haraç mezat satıldı. Maden sahaları, termik santral ve neredeyse Nallıhan’ın tamamı büyüklüğünde bir toprak, santralin tek yıllık geliri olan 20 milyar TL’ye gitti. Aynı gün Resmi Gazete’de Erdoğan imzasıyla 300 bin metrekareden fazla kamu arazisi bedelsiz olarak sermayeye tahsis edildi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sefer Selvi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü çizdi

Evrensel'i Takip Et