Kışlada 3 ölüm daha, vicdani redde gözaltı!
Kışlada şüpheli asker ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Doğubeyazıt'ta 3 asker yaşamını yitirdi. Yetkililer, taburunda cinnet getiren bir askerin, nöbet tuttuğu tüfekle 3 askeri öldürdüğünü öne sürdü. Bu haberin ajanslara düştüğü saatlerde, Roboskî Katliamı’ndan sonra vicdani reddini açıklayan Faruk Encü de asker kaçağı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.
Erdal İMREK
İstanbul
Kışlada şüpheli asker ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu kez de Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde 3 asker yaşamını yitirdi. Yetkililer, taburunda cinnet getiren bir askerin, nöbet tuttuğu tüfekle 3 askeri öldürdüğünü öne sürdü. Bu haberin ajanslara düştüğü saatlerde, Roboskî Katliamı’ndan sonra vicdani reddini açıklayarak, “34 insanın katili bulunup yargılanmadığı sürece askere gitmeyeceğim. Herkes çok iyi bilsin ki T.C.nin silahını elime almayacağım” diyen Faruk Encü de asker kaçağı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı.
Tüm bu gelişmeleri, Roboskî’den Ferhat Encü ve vicdani ret mücadelesinin önemli isimlerinden biri olan, geçtiğimiz haftalarda, askere gitmeyi reddettiği için 15 ay hapis cezası ve 9 bin TL para cezasına çarptırılan Mehmet Tarhan’la konuştuk. Fikir ortak; Kışladaki ölümlerin sebebi zorunlu askerlik. Vicdani ret hakkı tanınmalı.”
3 GENÇ DAHA ÖLDÜ
Ağrı’da kışlada 3 asker öldürüldü. Ağrı Valiliğinden konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre olay dün saat 23.00 sıralarında Gökay Hudut Tabur Komutanlığına bağlı Şehit Fehmi Altınordu Hudut Bölük Komutanlığında meydana geldi. Valiliğin iddiasına göre, A.B.G. isimli asker cinnet getirerek kendisine zimmetli piyade tüfeğiyle aynı nöbet mevzisindeki Piyade Uzman Çavuş Uğur Gülmez, Piyada Çavuş Muhammet Can ve er Akın Buluş’a ateş ederek, 3 askeri öldürdü. Olayla İlgili Doğubeyazıt Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma sürerken, hayatını kaybeden askerlerin cenazeleri ambulansla Doğubeyazıt’taki Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi morguna nakledildi.
KIŞLADA ÖLÜM VE VİCDANİ RET MÜCADELESİ
Ağrı’da 3 askerin şüpheli biçimde yaşamını yitirmesi, kışlalardaki asker ölümlerini ve zorunlu askerliği yeniden gündeme getirdi. 10 Aralık 2014’te de Urfa’nın Ceylanpınar ilçesindeki Boztepe Karakolunda görev yapan 3 asker yaşamını yitirmiş, yetkililer, Piyade Çavuş Umut Aslan’ın cinnet getirip 2 eri öldürdükten sonra intihar ettiğini açıklamıştı. Ağrı’daki son ölümler vicdani ret tartışmalarını da yeniden hatırlattı. Türkiye’de vicdani ret hakkı hâlâ tanınmıyor. Vicdani ret hakkını kullananlar ise çeşitli cezalarla karşılaşıyor. Vicdani Retçi Mehmet Tarhan, zorunlu askerliği reddederek vicdani ret hakkını kullandığı için Sivas Askeri Ceza Mahkemesinde devam eden yargılamada, 15 ay hapis cezası ve 9 bin lira para cezasına çarptırılmıştı. Tarhan, 2001 yılında askerlik yapmayı reddetmiş ve vicdani reddini açıklamıştı. 2005 yılında ise zorla askere alınmış, hakkında ‘emre itaatsizlik’ten iki ayrı dava açılmış, askeri hapishanede tutuklu bulunduğu süreçte kötü muameleye maruz kalmıştı. 25 Mayıs 2005 tarihli bir tutanağa göre, Tarhan’ın saç ve sakalının kesilmesine karşı çıkması sonucunda yedi asker tarafından zor kullanılarak saç ve sakalı kesilmiş, Tarhan o gün yedi veya sekiz asker tarafından yere yatırıldığını ve üstüne çıkılarak saç ve sakalının kesildiğini, bundan dolayı vücudunun çeşitli bölgelerinde bereler, sıyrıklar ve ağrılar meydana geldiğini ifade etmişti. Tarhan, aynı tarihte yirmi sekiz gün sürecek bir açlık grevine başlamıştı.
BU ÖLÜMLER ZORUNLU ASKERLİĞİN SONUCU
Ağrı’da yaşanan son olayın ardından görüştüğümüz Tarhan, “Zorunlu askerlik var olduğu sürece ve kışlalar sivil denetime açılmadıkça maalesef bu ölümler de sürecek” dedi. Kışlalardaki asker ölümlerinin bir katliam boyutuna ulaştığını dile getiren Tarhan, “Bu son cinayetler de oldukça şüpheli” dedi. Kışlalardaki birçok ölümün intihar ya da kaza diye açıklandığını ama ölenlerle ilgili yapılan incelemelerde bu kişilerin bazılarının öldürüldüğünün ortaya çıktığını söyleyen Tarhan, “Kesinlikle kışlalar sivil denetime açılmalı. Bu ölümlerle ilgili etkili soruşturmalar yürütülmeli” dedi. Kışlalarda bugüne kadar ölenlerin etnik kimliklerinin de ölümlere dair şüpheleri arttırdığını söyleyen Tarhan, “Bir araştırma komisyonu oluşturulmalı. Bu komisyon kışlalarda olup biteni, bu ölümleri etkili biçimde incelemeli. Zorunlu askerlik kesinlikle kalkmalı” dedi.
ROBOSKÎLİ FARUK ENCÜ GÖZALTINA ALINDI
Ağrı’da 3 askerin ölümü tartışılırken, Roboskî’den de bir gözaltı haberi geldi. TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 köylünün katledildiği Roboskî’deki adalet mücadelesinin öncülerinden Faruk Encü pasaport işlemleri için gittiği Şırnak Emniyet Müdürlüğünde asker kaçağı olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı. Encü, Roboskî Katliamı’nın ardından, “Yakınlarımı katleden devletin üniformasını giymeyeceğim” diyerek vicdani reddini açıklamıştı. Faruk Encü’nün gözaltına alınmasının ardından gazetemize konuşan Ferhat Encü önce Ağrı’da 3 askerin kışlada şüpheli biçimde öldüğünü hatırlatarak, “Zorunlu askerlik bir insanlık suçudur. Ağrı’da 3 askerin ölümünün sebebi bir askerin cinnet getirmesi değil, Türkiye’deki zorunlu askerliği dayatan sistemin cinnetidir” dedi. Roboskî Katliamı’nın ardından vicdani reddini açıklayan Faruk Encü’nün ‘asker kaçağı olduğu’ gerekçesiyle gözaltına alındığını ve askerlik şubesine götürüldüğünü söyleyen Ferhat Encü, “Faruk, Roboskî’de 34 canımızın katledilmesinden sonra vicdani reddini açıklayıp, ‘Bizi katleden bu sistemin askeri olmayacağım. 34 insanımızın katilleri yargılanıp, cezalandırılmadığı sürece bize o üniformayı giydiremeyeceksiniz’ diyerek vicdani reddini açıkladı” dedi.
HAYATINDAN ENDİŞELİYİZ
Faruk Encü’nün Roboskîli ailelerin verdiği adalet mücadelesinin öncülerinden olduğunu hatırlatan Ferhat Encü, “Şimdi düşünün Faruk orada nasıl bir psikolojiyle üniforma giyecek. 34 yakınını katledenlerin üniformasının zorla giydirildiği bir insanın psikolojisi ne hale gelir. Öte yandan Faruk’un muhalif kimliği ortada. Kışlada başına bir şey getirilmesinden endişe ediyoruz. Faruk cezaevine girse de, başka bedeller ödese de askerlik yapmayacak” dedi.
VİCDANİ RET HAKKI TANINSIN
Roboskî’de Faruk Encü’nün yanı sıra 20 civarında gencin de katliamın ardından askere gitmeyi reddettiğini söyleyen Encü, “Sadece Roboskî’de değil, Kürdistan’da, Türkiye’de birçok insan vicdani ret hakkını kullandı. Zorunlu askerlik derhal kaldırılmalı. Vicdani ret hakkı tanınmalıdır” dedi .
KIŞLADA KATLİAM VAR, ETKİLİ SORUŞTURMA YOK
Türkiye’de kışlalarda yaşamını yitiren askerlerin sayısı katliam boyutunda. Son 22 yılda 2 bin 220 asker kışlalarda öldü. Bu askerler için çoğu zaman ‘intihar’ ya da ‘kaza’ açıklamaları yapılırken, birçok ölümün sebebi de ‘cinnet’ olarak açıklandı. Ölümlere ilişkin soruşturmaları ise askeri savcılıklar yürütüyor ve dosyalar kapatılıyor. Sivil denetime kapalı olan kışlalarda verilen ‘eğitim’ ve askerlere yönelik kötü muameleler nedeniyle birçok kişi de ağır psikolojik travmalar yaşıyor. Kışlada yaşamını yitiren askerlerin ailelerinin başlattığı hukuk mücadelesi de çoğu zaman sonuçsuz kalırken, aileler ölümlerin sivil yargı tarafından incelenmesini ve etkili soruşturmalar yürütülmesini istiyor. İnsan hakları kurumları tarafından hazırlanan raporlarda, kışladaki askerlerin yaygın olarak hakaret, dayak, aşırı fiziksel aktiviteye zorlama, yeterli sağlık hizmeti alamama, tehdit, orantısız ceza, şahsi işe koşturma, uykusuz bırakma gibi uygulamalarla karşılaştıkları belirtiliyor. Bu tür olaylarda emir komuta sistemi içinde askeri mahkemelerce adil bir yargılama yapılmayacağını belirten insan hakları örgütleri ve aileler, soruşturmaların etkili şekilde sivil mahkemelerce yapılmasını istiyor.