Bakım yükünde eşitlik şart
Duygu AYBER
İstanbul
Kamuoyunda “aile paketi” olarak bilinen yasa tasarısı ile kadınların iş gücüne katılımı, ev ve iş yaşamı koşullarının uyumlaştırılması da pek çok açıdan tartışılıyor. Bir yandan çok çocuk doğurmaya teşvik paketleri öte yandan bakım hizmetlerine hapsedilen kadınların sosyal ve ekonomik hayata katılım ilişkisi… KEİG, önceki gün “Erken Çocukluk Bakım ve Eğitim Hizmetleri” başılığıyla panel düzenleyerek sosyal bakım hizmetleri, çocukların okul öncesi eğitimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ile babaların çocuk bakımına katılımı gibi konuları masaya yatırdı. Panelde yapılan konuşmalarda kadının toplumsal hayata erkeklerle eşit katılımı için bakım sorumluluğu yükünün erkekle eşit şekilde paylaşılması gerektiği belirtildi.
ÇOCUK BAKIMINDA EŞİTLİK
İstanbul Teknik Üniversitesinden İpek İlkkaracan ve KEİG Koordinatörü Serap Güre Şenalp’in moderatörlüğünü yaptığı paneldeki oturumda ilk sunumu yapan ILO temsilcisi Kadir Uysal, bakım sorumluluğunun kadın-erkek tüm çalışanları kapsayacak şekilde düzenleyen ILO 156 No’lu sözleşmenin Türkiye tarafından henüz imzalanmadığını belirtti.
UNICEFF Temsilcisi Derya Dostlar ise, erken çocukluk eğitiminin özellikle dezavantajlı çocukları kapsayacak şekilde olması gerektiğini söyledi.
Türkiye’de erken çocukluk eğitimi üzerine sunum yapan ERG’den Işıl Oral, 4+4+4 eğitim sistemi uygulanmaya başlandıktan sonra erken çocukluk eğitim hizmetleri verilerinde düşüş yaşandığını dile getirdi. Oral, “2013-2014 eğitim öğretim yılında yüzde 70 olarak belirlenen hedef, yüzde 48’de kaldı ve bu oran OECD üyesi ülkelere oranla çok düşük. Okul öncesi eğitimin zorunlu, ücretsiz ve nitelikli olması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de çocuk bakımıyla ilgili güncel verileri anlatan KEİG’den Nihal Şirin Pınarcıoğlu, bakım sorumluluklarının eşit paylaşılmaması nedeniyle kadınların toplumsal hayata katılımının kısıtladığını söyledi. Pınarcıoğlu, kadın istihdamının esnek çalışma modelleriyle değil, kadını hem evde hem işyerinde destekleyen sosyal politikalarla mümkün olduğunu ifade etti. KEİG’den Gülnur Elçik ise, erken çocuk bakım eğitiminin ücretsiz, ulaşılabilir ve güvenilir olması gerektiğine dikkat çekti.
