Kolombiyalı kadınlar barış masasında
Kolombiya’da 50 yılı aşkın süren savaşı sona erdirmek için ülkenin en büyük silahlı örgütü Kolombiya Silahlı Devrim Güçleri (FARC) ile hükümet arasında 2012 yılının ağustos ayında başlatılan barış müzakereleri sürüyor.
Murat KUSEYRİ
Stockholm
Kolombiya’da 50 yılı aşkın süren savaşı sona erdirmek için ülkenin en büyük silahlı örgütü Kolombiya Silahlı Devrim Güçleri (FARC) ile hükümet arasında 2012 yılının ağustos ayında başlatılan barış müzakereleri sürüyor.
Müzakerelerin hızlandırmak ve kalıcı bir barışa ulaşmak amacıyla üç ayrı alt komisyonun kurulması ile birlikte kadınlar barış görüşmelerinde daha etkin ve görünür bir rol üstendiler. Savaş sırasında işlenen suçların belirlenmesi ve savaştan zarar görenlerin mağduriyetlerinin giderilmesini amaçlayan “Gerçek Komisyonu”, kalıcı bir ateşkes ve silahların bırakılması için oluşturulan komisyon ve kadın haklarının pratikte nasıl uygulanacağını belirleyecek.
“Toplumsal Cinsiyet Komisyonu”nunda toplam 18 kadın yer alıyor.
Bir yardım kuruluşu olan Diakonia’nın daveti üzerine İsveç’e gelen Kolombiyalı bir grubun içinde Havana’daki barış görüşmelerine katılan üç kadın; Olga Amparo Sanchez, Mary Ovidia Palechor Anacona ve Patricia Ariza Flores de bulunuyordu.
“Barış İçin Kadınlar” adlı örgütlenmenin danışmanlığı görevini yürüten Tiyatro Sanatçısı ve Kolombiya Tiyatro Birliği Başkanı Patricia Ariza Flores, Kolombiya’da sosyal ve silahlı çatışma döneminden barış ve müzakere sürecine geçilmesinin ülke için çok özel bir durum oluşturduğu söylüyor.
KENDİ ÜLKELERİNDE GÖÇMEN OLDULAR
Savaşta yaşamlarını yitirenlerin büyük bir çoğunluğunun erkekler olmasına rağmen savaşın yol açtığı sonuçların en fazla kadın ve çocukları etkilediğini söyleyen Flores, “Savaş sonucu 5 milyon insan kendi topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Kendi ülkesinde göçmen durumuna düşen bu insanların yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Kadınlara yönelik cinsel şiddet savaş döneminde arttı. Özellikle de devletle birlikte çalışan kontrgerilla gruplarının saldırılarına uğradılar ve uğramaya devam ediyorlar. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayanlar bundan zarar görüyor” dedi.
BARIŞ MÜZAKERESİNDE ‘İLK KADIN KOMİSYONU’
Saldırıların kadınları güçlendirdiğini ve mücadeleci kadın örgütlerinin kurulmasına yol açtığını belirten Flores, “Kolombiya’da çok mükemmel sosyal ve kültürel bir hareket var. Kadınların sorunlarını gündeme getiren pek çok platform oluştu. Bu çalışmaların sonucu Havana’da devam eden barış görüşmelerde alt komisyonlar oluşturuldu ve orada kadınların sorunları tartışılıyor. Bugüne kadar tarihte ilk kez barış görüşmelerinde kadınlar için özel alt komisyon kuruldu. Komisyonda pek çok kadın örgütü yer alıyor. Biz barış görüşmelerinde komisyonun gerçek anlamda yetkili olmasını ve barış anlaşması yapılırken yetkili olması gerektiğini söyledik” diye konuştu.
FARC VE HÜKÜMET GÖRÜŞMELERİ HANGİ AŞAMADA?
OLGA Amparo Sanchez, kadınlara yönelik cinsel şiddet konusunda araştırmalar yapan feminist bir akademisyen. Eşitlik İçin Uusal Konsey’in genel müdürlüğü görevinde de bulunan Sanchez, FARC ve Kolombiya Hükümeti arasında devam eden barış görüşmelerinin üçüncü etaba geçtiğini belirterek görüşmelerin hangi aşamada olduğunu özetledi: “İlk etapta FARC ve Hükümet yetkilileri Norveç ve Küba’nın gözetiminde bir araya geldi. İkinci etepta barış görüşmelerinin sürdürülmesi üzerinde bir anlaşmaya varıldı. Üçüncü etapta ise 5 temel sorun üzerinde tartışmaların yürütülmesi kararlaştırıldı. Ancak gerillaların siyasi yaşama katılmaları için yapılması gereken düzenlemeler ve şiddet kurbanlarına yapılacak yardım gibi konularda anlaşmaya varılamadı”
Müzakerelerde FARC ve Hükümetin 30’ar kişilik heyetler tarafından temsil edildiğini ancak kararların her iki taraftan beşer kişinin yer aldığı bir grup tarafından alındığını söyleyen Sanchez, müzakerelerin devam etmesi için herhangi bir zaman kısıtlamasına gidilmediği ve tüm sorunlar üzerinde görüş birliğine varına kadar müzakerelerin devam etmesinin kararlaştırıldığını söyledi.
BU KOMİSYON KADINLARIN BAŞARISIDIR
Görüşmelerin başlamasının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen ateşkes konusunda bir anlaşma olmadığına ve yer yer çatışmaların devam ettiğine değinen Olga Amparo Sanchez, savaşın sürmesinin barış müzakerelerinin önünde bir engel olmaması konusunda da tarafların görüş birliğine varıldığını ifade ediyor.
Üç alt komisyondan birinin sadece kadınların sorunlarını ele aldığını hatırlatan Sanchez, “Havana’da bu komisyon kurulmadan çok daha önceleri değişik kesimlerden kadınlar barışa nasıl ulaşılabileceğini tartışıyordu. Kolombiya’da pek çok kadın savaştan dolayı cinsel şiddete uğradı. Kadınlar çok acı çekti ve çekiyor. Bu acıyı mücadeleye dönüştürmeyi başardılar. Bu komisyonun kurulması kadınların başarısıdır” diyor.
Kadınların barış müzakerelerinde yer almadan gerçek anlamda kalıcı bir barışa ulaşmayacağını ve cinsiyet eşitliğinin sağlanamayacağına dikkat çeken Sanchez, gelir eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ve yoksulluğun önlenmesi için toprak sorununun çözülmesinin önemine vurgu yapıyor.
GERÇEK BARIŞ İÇİN YAPISAL DÖNÜŞÜM ZORUNLU
MARY Ovidia Palechor Anacona, ülkenin kuzeyinde, Cauca bölgesinde yaşayan yerli Yanacona halkının liderlerinden. Yerli halkın temsilcilerine barış müzakerelerinde resmen yer verilmemesine tepkili. Kendisinin yerli halkı değil kadın hareketini temsilen barış görüşmelerine katıldığını hatırlattıktan sonra, yerlilerin sorunlarının başında toprak sorunu geldiğini, Serbest Ticaret Anlaşması’nın Kolombiya köylülerine büyük zarar verdiğini ve köylülerin ihtiyaç duydukları ürünleri yetiştirmelerinin engellendiğini, mısır ve pirinç gibi en temel gıdaların başka ülkelerden ithal edildiğini söylüyor.
Barış müzakerelerinde köylülerin topraklara kolektif olarak sahip olmalarının tartışıldığını söyleyen Anacona, “Bu önerinin yaşama geçmesini istiyoruz. Köylüler toprağı birlikte ekebilir ve yoksulluktan kurtulabilirler. Uluslararası tekeller zenginliklerimizi yağmalıyor. Buna karşı da önlem alınması gerekir. Bizim bölgeden çok sayıda yerli kadın gerilla saflarında. Bunların geri dönüşlerinin sağlanması ve iş sorunlarının çözülmesi de zorunlu. Tüm bunlar tartışılıyor ama bizlerin çözülmesini istediğimiz bu taleplerimiz gerçek anlamda ele alınmadı. Ama bu bizim barış sürecinden memnun olmadığımız ve süreci desteklemediğimiz anlamına gelmez. Ama biz gerçek bir barışın sağlanabilmesi için yapısal dönüşümlerin gerekli olduğunu savunuyoruz” şeklinde konuşuyor.
Anacona, Cauca’da en verimli toprakların politikacıların denetimininde olduğunu ve bunun değişmesi gerektiğini dile getirdikten sonra bölgelerinde ordu, polis veya gerilla güçlerini istemediklerini, kendi güvenliklerini siahsız olarak kendilerinin sağlayacaklarını ve daha şimdiden ellerinde baston ile gezen görevlilerin güvenlik görevlerini yerine getirdiklerini söylüyor.