‘Sizin ibadethaneniz camidir’

İki ay önce resmi açılışı yapılan Sultanbeyli Cemevine elektrik bağlanması için Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ’ye (AYEDAŞ) başvuru yapıldı, ancak cemevi, ibadethane olmadığı gerekçesiyle “ticarethane” statüsüne alındı. Yüklü fatura karşısında elektriği kesilen cemevi yetkililerinin “İbadethaneyiz” diyerek yeniden yaptığı başvurunun üzerine bu defa Diyanet İşleri Başkanlığı, “Sizler Müslümansınız ve Müslümanların ibadethaneleri camidir” cevabını verdi.
“Alevi çalıştayı” düzenleyerek, inanç özgürlüğünün sağlanması için çalışma yürüttüğünü iddia eden AKP iktidarı, Sultanbeyli’de cemevini karanlığa mahkum etti. İki ay önce Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultanbeyli Şubesi tarafından yaptırılan ve resmi olarak açılışı yapılan Sultanbeyli Cemevinin elektrik çilesi böylece başladı. Cemevi yetkilileri elektrik bağlanması için AYEDAŞ’a başvuru yaptı. İbadethane statüsünde elektrik bağlanması için yapılan başvuruya AYEDAŞ, “İl Müftülüğünden yazı getirin” cevabı verdi. Camileri ‘‘ibadethane’’ statüsünde gören müftülük kağıt vermeyince AYEDAŞ, elektrik sayacını, “ticarethane” statüsünde bağladı. Yaklaşık bir ay sonra gelen yüklü miktardaki elektrik faturasını ödeyemeyen cemevinin elektriği kesildi. Bunun üzerine cemevi yetkilileri Sultanbeyli Kaymakamlığına ibadethane sayacı bağlanması için başvuru yaptı.
DİYANET CAMİYİ ADRES GÖSTERDİ
Kaymakamlık ise cemevinin ibadethane olup olmadığını bir dilekçe ile Diyanet İşleri Başkanlığına sordu. Cemevinin ibadethane olup olmadığına ilişkin Diyanet İşlerinden gönderilen yazı ise Alevilerin, “Sadece Sünnilere hizmet eden bir kurum” eleştirisini bir kez daha doğruladı. Diyanet, “Sizler Müslümansınız ve Müslümanların ibadethaneleri camidir” dedi. Diyanet İşleri hem Alevilerin inanç merkezleri olan cemevlerini inkar etti, hem de Sultanbeyli’de yaşayan Alevi yurttaşları karanlıkta ibadet etmeye mahkum etti. Alevi yurttaşlar ise “Bizim ibadethanemiz cemevi karanlıkta da olsa burada ibadet edeceğiz” diyor.
‘AKP’NİN AÇILIMI ALEVİLERİ KARANLIKTA BIRAKTI’
Kendilerine yönelik olarak yapılan bu uygulamalar sonucunda gaz lambaları eşliğinde ibadet etmek zorunda kaldıklarını belirten Sultanbeyli Cemevinin Dedesi Mehmet Akpınar, devlet kurumlarının hiç bir şekilde kendilerine destek verilmediği gibi inançlarına da hakaret edildiğini belirtti. AKP’nin ‘Alevi açılımı’nın cemevini karanlığa mahkum ettiğini belirten Akpınar, “AKP Alevi açılımı dedi, ama Alevilere ne verildi. Bize düşen elektrik kesintisi. Böyle bir açılım görülmemiş. Böyle bir açılıma inanmamız mümkün değil” dedi. Akpınar bu tür uygulamalar karşısında inançlarına özgürlük mücadelesini yükselteceklerini belirterek, “Cemevleri ibadethanedir denilene kadar inancımızın müdafaa mücadelesini sürdüreceğiz” dedi.
CEMEVLERİNİN İBADETHANE SAYILMAMASI UTANÇ VERİCİ
Camilerde, kiliseler, havralar olduğu gibi cemevlerinin de ibadethane olduğunu ve Alevilerinde devlete vergi ödediğini belirten Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sultanbeyli Şube Yöneticisi İsmail Şahinbey ise, cemevlerinin yapılanması için devletin hiçbir destek vermediğini söyledi. Şahinbey; “Burada insanların pazar paralarından biriktirdikleri ile bu cemevi binasını yaptık. T.C. kimliği taşıyan 25 milyon Alevi olduğu söylenen Türkiye’de Alevilerin inanç merkezlerinin ibadethane sayılmaması üzüntü verici. Bundan sonra gelen hiç bir ücreti ödemeyeceğiz. Zaten karanlıktayız, bunun karşısında verilecek her türlü cezaya da razıyız” diye konuştu.
(İstanbul/DİHA)

---

ALEVİLER MİTİNGE HAZIRLANIYOR
“Demokratik ve Eşit Yurttaşlık Hakkı” başlığı ile 6 Martta İzmir’de yapılacak olan büyük Alevi mitinginin hazırlıkları sürüyor.
Konu ile ilgili olarak Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız’ın katılımı ile bir basın toplantısı düzenlendi.
Alevi Kültür Dernekleri Buca Şubesinde düzenlenen toplantıda konuşan Ali Balkız, “Eşit yurttaşlık hakkı” talepleri doğrultusunda bugüne kadar pek çok kitlesel eylem yaptıklarını hatırlatarak, “Temel taleplerimizi elde etmek konusunda biz Aleviler olarak ne kadar kararlı isek, ne yazık ki hükümet de bir o kadar kararsız, tutarsız, savsaklayıcı, geçiştirici bir konumdadır” dedi.
“Çakma Aleviler”le kamuoyunun oyalandığını belirten Balkız, “Alevileri bıraktılar, Alevilikle oynuyorlar, kendilerince, kendi meşreplerince uygun bir Alevilik yaratmaya çalışıyorlar. Bu çok tehlikeli bir oyundur” dedi.
Şu günlerde bölgede diktatörlerin tek tek devrildiğine dikkat çeken Balkız, Başbakanın bu diktatörlere çekilin telkininde bulunurken kendisinin kendi ülkesi ve halkı için söylediklerinin tam tersini yaptığını dile getirdi. “Aslında anlıyoruz; HSYK ve Anayasa Mahkemesi üyelerini kendi memurları haline getirdikten sonra sıra Yargıtay ve Danıştay üyelerini aldıktan sonra iki partili bir Meclis ve Başkanlık sistemi hazırlıkları ile anlıyor biliyor ve görüyoruz ki sivil dinci faşist bir diktatörlüğe doğru gidiyoruz” dedi.
6 Mart 2011 günü saat 13.00’te Gündoğdu Meydanı’nda olacaklarını belirten Balkız, ısrarla ve bir kez daha demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü, çoğulcu anayasa taleplerini, eşit yurttaşlık hakkını dile getireceklerini belirtti.
Seçimlere gidilirken ne bir partinin ne bir adayın ya da aday adayının taşıyıcısı olmayacaklarını belirten Balkız sözlerini şöyle bitirdi: “Sadece ve sadece sorunlarımızın çözümünü talep edeceğiz. Yoksa sonunuz Tahrir Meydanı olur diyeceğiz”. (İzmir/EVRENSEL)






Çağdaş Kaplan