Analar asker değil bebek doğurduklarına tanıklık etti!

Kamuoyunda ‘Herkes Bebek Doğar’ davası olarak bilinen, Ahmet Aydemir, Davut Erkan, Fatih Tezcan, Halil Savda ve Mehmet Atak'ın yargılandığı TCK 318 (Halkı Askerlikten Soğutmak) davasının 4. Duruşması dün Eskişehir’de görüldü. Davada bebeklerin asker olarak doğmadığını kanıtlamak için üç anne tanıklık yaptı.

Eskişehir Adliye Sarayı’nda görülen davaya EMEP, BDP, ESP, EHP başta olmak üzere Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları Ortak Platformu,  HDK Eskişehir, Eskişehir Kent Konseyi İnsan Hakları Çalışma Kurulu, DİSK Birleşik Metal İş ile Emekli Sen temsilci gönderdi.  

Davaya katılan Mehmet Atak’ın talebi üzerine Bilgi Dagaç, Sevim Şahin ve Gürsel Şenşafak adlı kadınlar tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Sevim Şahin, “Benim sanıklarla akrabalık bağım yoktur. İnsani boyutu nedeniyle davada tanıklık yapmak istedim. Ben çocuğumu normal doğumla, narkoz etkisi altında kalmadan doğurdum. Doğum anında çocuğumun bebek olarak doğduğunu bizzat gördüm” diyerek kendi doğumlarında şahit oldukları bu durumu dile getirmenin kendilerini Turk Ceza Hukuku karşısında suçlu duruma düşürüp düşürmediğini sordu.

Tutuksuz sanık Mehmet Atak da  Tıp Fakültesi Kadın Doğum kürsüsünden bilirkişi tayin edilerek bebek doğmamış, ya da asker doğmuş bir bebek olup olmadığının tespitini istedi. Atak ayrıca Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku kürsüsünden de bilirkişi isteyerek kanun ve uygulamaların Anayasa'ya aykırılığının tespitini istedi.

Mahkeme hakimi, taleplerin reddine karar vererek duruşmayı 9 Şubat 2012 tarihine erteledi.

Dava bitiminde adliye önünde basın açıklaması yapan Avukat Senem Doğanoğlu, dava da anayasa hukuku kürsünde ders veren profesörlerden TCK’ nın 318. Maddesi’nin halkı askerlikten soğutma suçlamasına uygun olup olmadığının değerlendirilmesine dair taleplerinin ve Mehmet Atak’ın kendine dair bir rapor düzenlenmesi talebinin reddedildiğini söyledi. Davada iddianamenin hukuk garabetine işaret ettiğini ifade eden Doğanoğlu,bu nedenle de üç annenin tanık olarak dinlendiğini kaydetti. Bu üç annenin ‘narkozsuz doğum yaptıkları ve çocuklarının bebek doğduğunu’ söylediklerini  dile getiren Doğanoğlu,bu ifadelerinde kayıt altına alındığını belirtti.  21 Nisan 2011’da Halil Savda’nın “Halk askerlikten soğuya bilir” demiş olması gerekçesiyle açılan dosyaya ilişkin davanın ise sorunlu bir dava olduğunu iddia eden Doğanoğlu,” Çünkü iddianamede 2 Haziran 2010 aynı zamanda 21 Nisan 2011 denmektedir. Dolayısıyla bir özensizlik vardır. Bu özensizliğin ortadan kaldırılması için iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verildi” dedi. Savda’nın hakkında çıkan yakalama emrine tepki gösterdi.  Savdanın 36 saat göz altında tutulduktan sonra ifadesinin alındığını belirten Doğanoğlu, bu ifadenin dava dosyasına konulmadığını söyledi. Doğanoğlu bu nedenle Savda’nın yurt dışından döndükten sonra tekrar  gözaltına alınabileceğine dikkat çekti.

DAVA İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ VE ANAYASAYA AYKIRI

Vicdani retçi Mehmet Akın da konuyla ilgili açıklama yaptı.  Bu davanın Türkiye'nin imzacısı olduğu birçok uluslararası sözleşmeler ve Anayasa'ya aykırı olduğunu söyleyen Akın, davanın Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 18. Maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. Maddesi ve Anayasa’nın 24. ve 25. Maddelerinde güvence altına alınan ‘düşünce, inanç ve vicdan özgürlüğü’, TCK 318 gibi bir ceza kanununu ise meşru kılmadığını belirtti. (Eskişehir/EVRENSEL)