'Musa Anter davasının sonuçlanması JİTEM'i de çözer'
JİTEM tarafından 20 Eylül 1992'de, Diyarbakır'da katledilen Kürt gazeteci Musa Anter'in katledilmesinin üzerinden geçen 23 yıla rağmen cinayetin aydınlatılmasına ilişkin somut adım atılmadı. Son olarak JİTEM davasıyla birleştirilen cinayet davasında sanıkların birçoğunun tutuksuz yargılandığını hatırlatan oğlu Dicle Anter, adil yargılama yapılması ve sonuç alınması halinde JİTEM davalarının birçoğunun aydınlatılacağını vurguladı.
JİTEM tarafından katledilen Kürt Gazeteci Musa Anter’in katilleri aradan geçen 23 yıla rağmen halen açığa çıkarılmadı.
Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık avukatların "güvenlik" gerekçesiyle başka yere nakledilmesi talebi sonucunda dava Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakledilirken, son olarak 16 sanıklı JİTEM ana davası ile birleştirilme kararı verildi. Yıllardır babasının katillerinin açığa çıkarılması için mücadele veren Dicle Anter, bugüne kadar somut bir adımın atılmadığı davanın bir an önce aydınlatılması gerektiğini ifade etti.
Anter cinayetinin çözülmesi halinde, JİTEM davalarının birçoğunun da çözüleceğini belirten Dicle Anter, JİTEM merkezli bir kararla babasının katledildiğini söyledi.
'ÖLMELERİNİ Mİ BEKLEYECEĞİZ?'
Musa Anter'in katledilmesi ile ilgili davanın sıradan bir dava olmadığının altını çizen Anter, devletin Musa Anter davasından korktuğu için suçluları adil bir şekilde yargılamadığını dile getirdi. Anter, dönemin devlet sorumlularından Kenan Evren, Süleyman Demirel gibi kişilerin öldüğünü, ancak Mehmet Ağar gibi isimlerin hayatta olduğunu hatırlatarak, “Onun da mı ölmesini bekleyeceğiz? Bu kişiler halkın kanına girmiş insanlar. Kurdukları ölüm çeteleri bellidir" diye konuştu.
Sanıklardan Hamit Yıldırım’ın yanı sıra Savaş Gevrekçi'nin tutuksuz yargılanmasının hukuk skandalı olduğunu vurgulayan Anter, dönemin JİTEM ile bağlantıları olan Ankara Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar, Mehmet Eymür, Ali Ozansoy, Cengiz Ersever, Cahit Aydın gibi kilit isimlerinin kırmızı bültenle aranan Yeşil'le diyalogların olduğunu söyledi.
'SAVAŞ GEVREKÇİ TUTUKLU YARGILANMALI'
Gevrekçi'nin koruculuk yaptığı dönemde, Botaş kuyularına atılan onlarca yurttaşın olduğunu hatırlatan Anter, "Gevrekçi o dönemde koruculuk yapmış. O dönemde kimin hangi karakolda infaz edildiği biliniyor. Bu anlamada Gevrekçi yalan ifade veriyor. Gevrekçi 'Bize ihbar geldiği zaman bölgedeki köylere giderdik' diyor. Zaten, 1992-94 yılları arasın da en fazla köylerin yakılarak faili belli cinayetlerin yapıldığı dönemdir. Savaş Gevrekçi'nin tutuklu olarak yaralanması talebimiz var" dedi.
"Güvenlik" nedeniyle davanın Ankara'ya taşınmasına da tepki gösteren Anter, "Olayın olduğu yerde, hukuk aranır. Cinayetlerin merkezi Diyarbakır'dır. Bu anlamda hukuku Ankara'dan beklemek mümkün değil. Sadece Musa Anter davası değil, taşınan tüm davaların bu şekilde üstünü kapatmaya çalışıyorlar" dedi. (Batman/DİHA)