İzmir'de emekçiler hayatı durdurdu
Ankara’daki katliamı protesto etmek için sendika ve meslek örgütlerinin aldığı grev kararı İzmir’de hayatı neredeyse durdurdu. Grev özellikle belediye, hastaneler, okullar ve metal fabrikalarında etkili oldu. ESHOT şoförleri sabah iki saat iş bıraktı. İzmir’deki greve Türk-İş’e bağlı Belediye-İş üyesi işçiler de katıldı. İş bırakmaların ardından Gündoğdu’da bir araya gelen on binlerce işçi ve emekçi ‘inadına barış istiyoruz’ diye haykırdı.
İzmir’de grev ilk olarak kendini otobüs hatlarında hissettirdi. Genel-İş Üyesi ESHOT şoförleri alınan grev kararı doğrultusunda sabah iki saat iş bıraktı. Otobüsler 06-08 arası çalışmadı.
Birleşik Metal İş’in örgütlü olduğu Schneider, ZF Lenförder, Senkromeç ve Totomak fabrikası işçileri Çiğli Organize Sanayi Bölgesi içinde yürüyüş düzenledi. Schneider önünde başlayan yürüyüşe diğer fabrikalar yol üzerinden katıldı.
"Katillerden hesabı emekçiler soracak”, “Saray savaş, halklar barış istiyor”, “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atan işçiler Senkromeç önünde basın açıklaması düzenledi. Yol boyunca diğer fabrikalara çağrı yapıldı. Moladaki işçiler de fabrika içlerinden alkışlarla destek verdi. Yine yürüyüş esnasında geçen arabalar ve işçi servisleri de korna çaldı. Senkromeç fabrikası önünde buluşan işçiler saygı duruşunun ardından basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Birleşik Metal İş İzmir Şube Başkanı Ali Çeltek okudu. "Alevi Türk Kürt Sünni ayrımı yapmadan katliamlara karşı işçiler olarak birleşmeliyiz. 77 1 Mayıs’ından sonra yaşadığımız en büyük katliam. Katiller hesap vermelidir” dedi.
Birleşik Metal İş Sendikası’nda örgütlü İmpo Motor işçileri de, iş bırakarak fabrika önünde bir araya geldi. İşçiler, “İşçiler barış istiyor”, “İnadına barış inadına kardeşlik”, “Ankara’yı, Soma’yı, Suruç’u, şehitleri unutma, unutturma” yazılı dövizler taşıdı.
GENEL-İŞ VE BELEDİYE-İŞ ORTAK İŞ BIRAKTI
İZSU Su fabrikasında Genel-İş ve Belediye-İş üyesi işçiler katliamda yitirilen emekçiler için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Ahmet Mutoğlu saldırıların, “Başkan yaptırmayacağız” sözünden sonra planlandığını ve barışı hedef aldığını, emekçilerin birlikte mücadelesiyle barışın sağlanacağını vurguladı. Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Gürol Doğan ise miting için gerekli önlemin alınmadığını, bakanın ise gülerek ‘güvenlik zafiyeti yoktur’ dediğini hatırlatarak, “Birlikte bir mücadeleyle bu saldırıları püskürtecek ve bu yöneticilerden kurtulacağız” dedi.
MEMUR VE İŞÇİ İŞ BIRAKTI
Grevin yoğun olarak hissedildiği işyerlerinden biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU oldu. Her iki işyerinde kamu emekçileri ve işçiler beraber iş bıraktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde örgütlü Tüm-Bel Sen üyesi kamu emekçileri, İZSU’da örgütlü Tüm Bel Sen üyeleri ile Genel-İş üyesi işçiler beraber iş bıraktı. Binalarına ‘Bu işyerinde grev var’ pankartları asan emekçiler, dağıttıkları bildirilerle neden greve çıktıklarını anlattılar. Her iki sendikanın üyeleri İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde ortak bir anma etkinliği yaptı. Patlamanın olduğu saatte bir dakikalık saygı duruşu oldu. Açıklamaya İzmir Büyükşehir Belediye Başykanı Aziz Kocaoğlu ve ilçe belediye başkanları da katıldı. Kocaoğlu “İktidarın dış politikası çökmüş durumda. Bunu sonucunu verdiğimiz canlarla ödüyoruz. Hakkımızı demokratik yollardan aramaya devam edeceğiz” dedi.
Aliağa Belediyesi’nde bütün birimlerden işçiler atölyelerde toplandı. Saygı duruşunun ardından Genel-İş’in çağrısı okundu. Taşeron işçilerle birlikte iki saat iş bırakıldıktan sonra öğlen Eğitim Sen’le birlikte Demokrasi Meydanında ortak açıklama yapıldı.
Çiğli Belediyesi’nde Genel-İş 5 Nolu Şube üyesi işçiler, belediye önünde toplanarak greve katılım çağrısı yaptı. O sırada memurların belediye binasının camından baktığını gören işçiler, “Grev var, grev işyerinde ne işiniz var” diye bağırdı. Açıklamanın ardından alana geçildi. Karşıyaka Belediyesinde tam gün iş bırakıldı. Eğitim Sen 2 No’lu Şubenin çağrısı ile çok sayıda kamu emekçisi ve vatandaş çarşı girişinde toplandı. Yürüyüş yapılarak, “Barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Saray savaş halklar barış istiyor” sloganları atıldı.
HASTANELERDE DE ETKİLİ OLDU
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde, sabah 08.00’den itibaren servisleri dolaşan sağlık emekçileri, siyah kurdele ve kokart dağıttı, el ilanları vererek arkadaşlarını greve katılmaya çağırdı. “10 Ekim Ankara katliamını unutmayacağız” sloganları ve dövizleriyle de hasta ve hasta yakınlarına bahçede çağrı yapıldı. Hastane bahçesinde yüzlerce kişi toplandı. Buradaki iş bırakmaya Genel Sağlık-İş ile Birleşik Kamu-İş üyeleri de katıldı. DEÜNİDER üyesi öğretim üyeleri, Güzel Sanatlar ve Tıp Fakültesi öğrencileri, Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş Sendikası üyesi taşeron işçiler ve Eğitim Sen üyeleri de katıldı. Saygı duruşunun ardından ortak metni İzmir Tabip Odası’ndan Dr. Süleyman Kaynak okudu. Yarın için saat 10.00’da Hastane bahçesinde toplanma çağrısı yapıldı. Çoğu serviste acil dışında hasta alınmadı.
BARIŞ KAZANACAK
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bahçesinde toplanan sağlıkçılar, “Yastayız, barış kazanacak” yazılı dövizler taşıdı. SES Şube Başkanı Rukiye Çakır, Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, SES temsilcisi İsmail Karademirci, Barış Blokunda Dr. Zeki Gül ve Prof. Dr. Cem Terzi birer konuşma yaptı. Ege Üniversitesinde sağlıkçılar, “Katilleri tanıyoruz” yazılı pankartla yürüdü.
HOCALAR DERSE GİRMEDİ
İzmir Üniversitesi’nde de hocalar derse girmedi, öğrenciler buluşup merkezi eyleme gittiler.. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Dokuz Eylül Rektörlük, İktisat ve Eğitim Fakültelerinde de öğretim üyeleri, eğitim emekçileri ve öğrenciler bir araya geldi. Bornova Meydanda toplanan Eğitim Sen 4 No’lu Şube üyeleri ve siyasi partiler burada kısa bir anma yaparak, “Yoldaşlarımızı Roboski’de, Diyarbakır’da, Suruç’ta da kaybettik ama biz ölümleri kanıksamayacağız” dedi. Daha sonra metroya alkışlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirildi.
ÜNİVERSİTELERDE EYLEMLER YAPILDI
Eğitim Sen İzmir 3 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bütün kampüslerinde toplanıldı ve anmalar yapıldı. Öğrenciler dersleri boykot etti. Tınaztepe Kampüsü’nde kavşakta buluşan Eğitim-Sen üyeleri ve öğrenciler pankartlarıyla kampüs girişine kadar yürüdü. Ege Üniversitesi’nde Edebiyat ve Hazırlık Fakültelerindeki dersliklere giren öğrenciler 1 No’lu yemekhane önünde toplanma çağrısı yaptı ve Eğitim Sen üyesi öğretim üyeleri ile öğrenciler yemekhane önüne yürüdü.
ON BİNLER GÜNDOĞDU MEYDANI'NDA BULUŞTU
İzmir’de iş bırakan işçe ve emekçiler sendikaların, odaların, siyasi partilerin, kitle örgütlerinin çağrısıyla Basmane Meydanı’nda bir araya geldi.
Kitlenin İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri imzalı ‘Katili Biliyoruz, İnanıdına Barış İstiyoruz’ yazılı pankart taşınırken, kortejin hemen arkasında DİSK Genel-İş ve Birleşik Metal-İş üyesi işçiler yürüdü. DİSK’in kortejinde on binin üzerinde işçi vardı. İZSU işçileri “Saray savaş, işçiler barış istiyor’ “ankartı taşırken, işçiler hep bir ağızdan “Saray savaş, halklar barış istiyor’ ve “Hükümet istifa” sloganlarını attı.
TÜRK-İŞ ÜYELERİ DE YÜRÜDÜ
DİSK’in arkasında Türk-İş üyesi sendikalar yer aldı. Kitlesel katılan Belediye-İş İzmir Şubeleri de “Faşizme karşı omuz omuza” pankartı açarken “Katil devlet hesap verecek” ve “Her yer Ankara, her yer direniş” sloganlarını attı ve birlikte mücadele çağrısında bulundular. TÜMTİS’li işçiler de yürüyüşe katıldı. Mitinge binlerle katılan KESK ise “Katilleri tanıyoruz” pankartı ile yürüdü.
Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan Emek Partisi üyeleri “Faşist katliamlara geçit vermeyeceğiz”, “Katliamın sorumlularından hesap sormak için mücadeleyi yükseltelim” pankartı açarken, HDP üyeleri de “Katil sizsiniz, hesap vereceksiniz” pankartı taşıdı. Birçok demokratik kitle örgütü eyleme katıldı. TTB’li doktorlar da beyaz önlükleri yürüyüşe katıldı. Direnişteki Kocaer işçileri de eyleme katıldı. Kortej Gündoğdu’ya varırken, kortejin sonu hâlâ Basmane Meydanı’ndaydı. Meydana girişler uzunca süre devam etti. Meydanda hep bir ağızdan “Kahrolsun faşist diktatörlük”, “Saraylar yıkılsın, halklara özgürlük”, ve “Hükümet istifa” sloganları atıldı.
Mitingde konuşan Barış Annesi Behice “Çocuklarımızı katlediyorlar. Yeter artık dursun bu savaş. Çocuklarımızı kefenlere sarmak istemiyoruz” dedi. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı “Demokrasi mücadelesi vermek için sokağa çıkacağız” dedi. KESK İzmir Şubeler Platformu Sözcüsü Bahri Akkan da “Saray yıkılana kadar yapılan savaşa karşı hep birlikte mücadele edeceğiz. Alandakiler bunun için umut olmuştur bize” dedi.
BARIŞ HAKİM OLANA KADAR
Kurumlar adına ortak basın açıklamasını okuyan TMMOB İKK Sözcüsü Melih Yalçın “Katiller, ‘güvenlik zafiyeti yok’ diyenler, ‘istifa edecek misiniz’ sorusuna gülen bakanlardır.
Katiller, sarayda oturup 400 milletvekili hesabıyla entrikalar kuran, savaşlar, katliamlar tezgahlayanlardır. Evet; katili tanıyoruz, unutmayacak, affetmeyecek, hesap soracağız. Hesap sorma gücünü örgütlendikçe arttıracak, bu topraklarda barışı hakim kılana kadar bedeli her ne olursa olsun mücadele edeceğiz” dedi.
İNADINA BARIŞ İSTİYORUZ
Katillerin bedelinin ödeyeceğinin altını çizen Yalçın şunları söyledi: “9 yaşındaki Veysel’in gözlerini, Şebnem’in gülüşünü, Meryem ananın barış özlemiyle verdiği emeği, sınıf mücadelesinin en ön saflarındaki kardeşlerimizin çalışkanlığını, tüm yitirdiklerimizin insanlığa sevdasını unutmayalım, bu sevdaya var gücümüzle sahip çıkalım. Bize bu büyük acıyı yaşatanlara karşı öfkemizi diri tutalım. Unutmayalım, affetmeyelim. Geleceğimizi, bir avuç hırsızın, yalan ve talan iktidarından beslenenlerin elinden alalım. Halklar arası barış için saraya karşı başkaldıralım. Katili biliyoruz, inadına barış istiyoruz.”
Konuşmaların ardından eylem yaşamını yitirenler için denize karanfil bırakıldı. (İzmir/EVRENSEL)
