Sonunda özgürlük ve akıl kazanacak
“Bu suça ortak olmayacağız” diyerek barış metnine imza attıkları için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedef gösterilmesinin ardından tutuklanan akademisyenler Esra Mungan, Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya’nın serbest bırakılması için destekler giderek artıyor. Mungan’ın tutulduğu Bakırköy ile Ersoy ve Kıvanç’ın kaldığı Silivri’de başlatılan “Özgürlük Nöbeti” de sürüyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Yrd. Doç. Latife Akyüz ve Kadıköy CHP İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Şengül Yıldız, akademisyenlere yönelik baskıyı DİHA’ya değerlendirdi.
Barışa karşı olan bir anlayışla karşı karşıya olduklarını ifade eden TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, akademisyenlerin tutuklanmalarına “Eğer çok istiyorlarsa 1128 akademisyenin tamamını o cezaevlerine yerleştirmelerini talep ediyorum, çünkü arkadaşlarımızı yalnız bırakmayacağız. Önümüzdeki dönem içinde 300 bin cezaevi nüfusu hedefleniyor. Hazır binlerle ifade edilen rakamlar varken, onlar için kolaylık olur” sözleriyle tepki gösterdi.
‘TOPYEKÜN SAVAŞA KARŞI MÜCADELE’
Düzce Üniversitesinden barış metnine imza attığı için kovulan Yrd. Doç. Latife Akyüz de, 7 Haziran’dan bu yana sürekli baskıya maruz kaldıklarını ve buna “Yeter” diyen akademisyenler olarak da soruşturma ve kovulma ile karşı karşıya kaldıklarını hatırlattı. Akyüz, “Bu topyekün bir savaş, buna karşı hepimizin mücadele etmesi gerekiyor, bertaraf etmek için de buradayız” dedi.
‘İKTİDAR AKORKTUĞU İÇİN ONLARI HAPSETTİ’
Kadıköy CHP İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Şengül Yıldız ise, akademisyenlerin susmasının, toplumun da susması anlamına geldiğinin altını çizerek, “Barış akademisyenleri toplumun umududur. Barışa yönelik güveni artırır. İktidar, akademisyenlerin toplumla birleşmesinin önüne geçiyor. İktidar akademisyenlerden korktuğu için onları hapsetti. Ama biz kadınlar Esra Hoca’nın dediği gibi adalet, özgürlük ve barışın kumrusu olacağız ve barışı özgürlüğü biz sağlayacağız” dedi. (HABER MERKEZİ)
