09 Nisan 2016 10:18

Davutoğlu: Mimar Sinan’ın kafatasını bulacağız

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mimar Sinan’ın 1935 yılında incelenmek üzere alınan kafatasını bulmak için çalışma başlattıklarıını söyledi.

Paylaş

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleymaniye Camii bahçesinde düzenlenen ‘Medeniyetimizin Mimarı Sinan’ı Anlamak’ konulu toplantıya katıldı.

“Mimar Sinan’a bir borcumuz daha var” diyen Davutoğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Modernitenin vahşi, barbar yüzü dediğimiz şeyi Mimar Sinan bizzat yaşamıştır. 1935 yılında dünyada ırkçılığın temel ideoloji halinde benimsendiği dönemlerde Mimar Sinan’ın etnik kimliğiyle ilgili yapılan bir tartışma üzerine onun da Türk olduğunu ispat etmek için bir dönem önemli 3 isim maalesef Mimar Sinan’ın mübarek bedeninin bulunduğu türbeyi açarak bütün bu eserleri ortaya koyan beynin bulunduğu kafa tasını ölçme cüretine kalkıştıkları bilinir. Kafa tası ölçümleriyle bir şey ispat etmek isterler kendilerince. Bu insan bedenine yapılan en büyük saygısızlıktır. Kafa tası mezardan çıkartılır, incelenmek üzere götürülür. Daha sonra bir restorasyon esnasında bu mübarek uzvun geri konmadığı ortaya çıkar. Bu konuda epey bir çalışma var. Nerede olduğuyla ilgili rivayetler var. Tarihçilerin üzerinde durduğu bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımıza bugün görev verdim. Bu konuda bir inceleme başlatacağız. Mimar Sinan’ın bu mübarek bedeninin parçasını –kafatası demek bana ağır geliyor, Bu tek parti faşizan yaklaşımlarını tarihe gömmedikçe Mimar’ın Sinan’ın İstanbul’un hakkını veremeyiz- elimizdeki imkanlarla DNA testleri yapmak üzere nerede ise o mübarek Mimar Sinan’ın parçasını inşallah bedeninin diğer parçalarıyla buluşturup en azından tarihimizdeki bu kara lekeyi silmek için adım atacağız. En kapsamlı incelemeyi başlatma talimatını verdim. Düşünün o bu şehri bize bıraktı, biz onun vücudunu bile koruyamadık. Tarihimizin bu kara sayfası bir şekilde aydınlatılacak. Ve gereği yapılacak.

‘DÜNYADA İSTANBUL GİBİ BAŞKA BİR KADİM ŞEHİR YOK’

Dünyada İstanbul gibi başka bir şehrin olmadığı özellik şudur ki; hem kadim bir birikime sahiptir, hem moderniteyi yoğun yaşamıştır, hem de küresel bir şehir olma yolunda ilerliyor. Mesela New York küresel bir şehirdir ama kadim değildir, geçmişi yoktur. Mesela Venedik, İstanbul kadar kadim değildir. Her şehrin kendi özelliği var.

Şehrin ahengini korumak bizim en asli görevimiz. Sur içinde öyle yanlış yapılaşmalar oldu ki şimdi bu yanlış yapılaşmaları tasfiye edeceğiz. Tarihi dokuyu koruyacağız. Dünyanın en büyük havalimanına da sahip olacak İstanbul ama -1597’de 1 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük şehri İstanbul’du. İkinci Pekin, üçüncü Kahire idi- Mimar Sinan gibi zihinlerle biz bu şehri yeni bir mimari zenginliğin mekanı yapabiliriz. Geçmiş yüzyılda bu mümkün olmadı. Bu dönemde ise hepimiz üzerindeki en asli görev budur.

‘KİM BU ŞEHRİ DÜNYEVİ HESAPLAR ADINA MAHVETMEYE KALKARSA KARŞISINDA DURALIM’

Sadece Türkiye Cumhuriyeti Başkanı olarak değil, İstanbul aşığı, İstanbul’u hocası olarak gören bir kardeşiniz olarak bundan sonra en büyük çabam; bu şehre herhangi bir zarar vermeden özellikle sur içini yeniden en iyi şekilde korunarak imar edilmesi olacak. İstanbul'u geliştireceğiz. Yeni ve küresel merkez haline getirme idealini koruyacağız. Ama ruhunu, maneviyatını da muhafaza edeceğiz.

Kim bu şehirleri küçük dünyevi hesaplar adına mahvetmeye kalkarsa, küçük dünyevi hesaplar adına bu mirası parçalamaya kalkarsa siyasi görüş ayrıcalığı olmaksızın hepsinin karşısında şehir bilincine, tarih bilincine sahip herkes omuz omuza duralım.” (CİHAN)

ÖNCEKİ HABER

İsmail Saymaz, Karaman’daki istismar skandalını 7 dakikada özetledi

SONRAKİ HABER

Cumartesi Anneleri: İntikam istemedik, adalet istedik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa