Antalya yangını 'insan değil devlet kaynaklı'
Antalya'da Kumluca ve Adrasan'da çıkan yangınlara müdahale eden Büyükşehir Belediyesine bağlı itfaiye ekibinin taşeron olduğu ortaya çıktı.
Sinem UĞURLU
İstanbul
Antalya’nın Kumluca ilçesinde, ardından da Adrasan’da çıkan ve uzun süre söndürülemeyen orman yangınına müdahale eden AKP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı itfaiye ekibinin taşeron olduğu ortaya çıktı. Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, Belediyenin kadrolaşmak için uzman kişileri sürgün ettiğini, yerine de işin ehli olmayan kişilerin getirildiğini ifade ederek, yangının yayılmasından Belediyeyi sorumlu tuttu. “Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Kaş Platformu” sözcüsü Hediye Gündüz de, her yıl hep aynı yerde elektrik tellerinden kaynaklı yangın çıktığını iddia ederek, köylülerin de konuyla ilgili dilekçe vermesine rağmen tellerin tamir edilmediğini söyledi.
Antalya’da orman yangınlarına Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve Orman Genel Müdürlüğü müdahale etmekle sorumlu. Yangınların uzun süre söndürülememesi üzerine görüştüğümüz Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt çarpıcı bilgiler verdi:
YANDAŞ UĞRUNA UZMANLAR SÜRGÜN EDİLDİ
*Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’den AKP’ye geçmesiyle birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in ilk icraatı büyük çoğunluğu sendikalı olan itfaiyecileri sürgün etmek oldu.
* Merkezdeki deneyimli, uzman kişiler, aracı hatta itfaiye merkez binası bile olmayan uzak ilçelere sürülerek cezalandırıldı. Karakurt bu durumu, “Cezalandırmak adına yangınların büyümesine yol açtılar” diye ifade etti.
* Sürgünlerin ardından hem merkezde hem de pek çok ilçedeki itfaiye ekibi taşerona devredildi. Uzman olmayan, kısa bir eğitim aldıktan sonra göreve başlayan kişiler itfaiye teşkilatında yer aldı.
* Belediyede kadrolaşma yaşandı. Yangına müdahale eden yetkili ve idareciler vasıflarına göre değil, yandaş özellikleri dikkate alınarak görev yerlerine getirildi.
* Büyükşehir yasasının çıkmasıyla birlikte, küçük belediyeler kapatıldı. Böylece belediyelerdeki araçlar merkeze toplandı, yangına müdahale etmekte gecikildi. Karakurt bu durumu şöyle ifade etti: “Her belediyenin itfaiye aracı yangının daha kokusu duyulmuşken müdahale ederdi. Şimdi çevre ilçelere geç müdahale ediliyor. Bu tür yerlerde daha çok bölge halkıyla işbirliği halinde yangın söndürülürdü. Ama bu yasayla birlikte yangının söndürülmesine vatandaşın katılımı, desteği engellemiştir. Çünkü bu katılımı sağlayacak küçük yangın ekipleri kapatıldı.”
‘BELEDİYE DE TOPLUMUN GÖZÜNDE KÜL OLDU’
“Böyle bir anlayışın olduğu yerde daha çok yangın çıkar” diyen Karakurt, “Antalya yanarken belediye de toplumun gözünde kül olmuştur” dedi. Karakurt, yangınla ilgili ortaya çıkan sonuçlardan birini de şöyle ifade etti: “Hükümet doğuda birçok kenti yerle bir edip, yaşam alanlarına çökmek için planlar yaparken, yangın bölgesi olan yerlerde yangını önlemek için bir planının olmadığı ortaya çıkmıştır. Toplumsal olayları önlemek üzere her türlü imkan kullanılıyor ama doğrudan insan hayatını etkileyen olaylarda basiretsiz davranmışlardır. Canlıların ölümünden sorumludurlar” dedi.
'TAHRİBAT AÇIKLANANDAN ÇOK DAHA BÜYÜK'
Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Kaş Platformu sözcüsü Hediye Gündüz, yangın çıktığı esnada bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Gazetemize konuşan Gündüz, bölgedeki tahribatın açıklanan rakamların çok daha üzerinde olduğunu ifade etti.
Yangının söylendiği gibi sera atıklarından değil elektrik tellerinden çıktığını iddia eden Hediye Gündüz, her yıl yaz aylarında ve de hep aynı yerde elektrik tellerinden kaynaklı yangın çıktığını, köylülerin de konuyla ilgili dilekçe vermesine rağmen tellerin tamir edilmediğini ifade etti. Gündüz bu sebeple yangının bu kez “insan kaynaklı” değil, “devlet kaynaklı” olduğunu söyledi.
‘TEK ŞANS, DUMANIN DENİZE ESMESİ OLDU’
Yangın olduğu esnada bölgeye giden Gündüz o anları da şu sözlerle anlattı: “Çok rüzgar vardı. Yayılması da, kontrol alınması da zor. Ormanda yanan yaban domuzları yangın olmayan yere kaçarken yangının yayılmasına neden oldu. Akdeniz kızılçam ormanlarıyla doludur. Kozaları yandığında, tohumlarını fırlatır. Bu da yangının yayılmasına neden oldu. Kumlucalı köylüler yangının söndürülmesine yardım etti. Rüzgar nedeniyle duman denize esiyordu şans eseri. Ay yoktu, zifiri karanlık, yıldız yok ve bir taraf boydan boya yanıyor. İtfaiye araçları var bir yanda. Havada müthiş bir yanık kokusu. Duman var, gözlerimiz yanıyor.”
‘SÜRGÜNLER YANGININ ÖNÜNÜ AÇTI’
Platform konuyla ilgili bir rapor da yayımladı. Raporda yandaş kadrolaşmalarına da dikkat çekildi: “Orman Genel Müdürlüğü (OGM) yetkililerinin, yaklaşık olarak 2 yıl önce rotasyon bahanesiyle, kendisi gibi düşünmeyen uzman teknik elemanlarını sürgün etme işlemine itiraz etmiştik. Konunun uzmanlarının, yangın tehlikesinin en yüksek olduğu Antalya ilinden uzaklaştırılmaları sonucunda, üst düzey görevlere getirilen ve orman yangınları konusunda uzman olmayan kişiler yangınların önünü açmıştır."
20 SAAT SONRA SÖNDÜRÜLDÜ
Kumluca’ya bağlı tatil merkezi Adrasan'da dün öğle saatlerinde başlayan ve hemen yanındaki bir başka tatil cenneti Olimpos'a kadar uzanıp 20 saatte kontrol altına alınabilen orman yangınında 150 hektar alan zarar gördüğü açıklandı. Soğutma çalışmaları sürerken, Olimpos'a girişler için işletme sahiplerine izin verildi. Turistik girişler için tedbir amaçlı yasak sürüyor.