Afetlerde en önemli sorun elektrik kesintisi

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi, 1 Ekim’de Şişli Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan “Afette Haberleşme ve Elektrik Paneline” ilişkin basın açıklaması düzenlediği basın açıklamasında afetlerde elektrik kesintilerinin oldukça hayati bir noktada olduğuna ancak eylem planlarında bu noktaya yer verilmediğini vurguladı.

EMO İstanbul Şubesi Başkanı Erol Celepsoy, acil afet durumlarında alınması gereken güvenlik önlemlerinin ve bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmaların doğa olayları üzerinde bir etkisi olmadığını, önlenmesi açısından ise son derece sınırlı olduğunu vurguladı. Celepsoy, afetlerin önceden tahmin edilebilir olması ve yıkıcı etkilerinden kurtulmak için devlet kurumları ile uzmanların koordineli çalışmasının önemine vurgu yaparak, “Türkiye, bir deprem ülkesidir ancak son yıllarda özellikle çarpık kentleşme ve doğayı umursamayan çevre politikaları sonucunda sık sık gündemimize giren diğer afetler de can ve mal kaybı açısından giderek önem kazanan doğa olayları haline gelmektedir. Bu gerçekliğin diğer bir yanı da deprem dışındaki afetlerin öngörülebilirliğinin ve alınacak önlemlerin daha mümkün olmasıdır. Bunun için tüm afetlerin bütünlüklü bir plan içinde ele alınması ve gerekli önlemlerin toplumun bütün kesimleriyle birlikte ortak bir strateji içinde değerlendirilerek hayata geçirilmesi giderek yaşamsal bir gereklilik halini almaktadır” dedi.

SORUNLAR ISRARLA GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Celepsoy, Afetlerde en önemli sorun elektriklerin kesintileri olduğunu vurguladı. Siyasi iktidarın, bilim çevrelerini, meslek odalarını ve duyarlı medya organlarının ısrarla gündeme getirdiği sorunları görmezden geldiğini söyleyen Celepsoy adım atılması gereken konuları da şöyle sıraladı:

* Ülkemizde yapı stokunun güvenli ve sağlıklı olmaktan uzak olması, pek çok ruhsatsız ve mühendislik hizmeti alınmayan kaçak yapı üretilmesi, 

* 20 milyon civarında bulunan yapı stokunun büyük oranda yenilenmesi ve güçlendirilmesinin yapılmaması,

* Betondan demire kadar birçok yapı malzemesinin nitelikli olmaması, nitelikli tasarım-uygulama ve denetim ilişkisinin yerine getirilmemesi,

* Yapı envanterinin çıkarılmamış olması,

* Ülke nüfusunun büyük kısmını barındıran 11 büyük kentin ve büyük sanayi tesislerimizin yüzde 75’inin deprem tehlikesi altında bulunması, 

* Dere yataklarının imara açılması, imar çalışmalarında afet tehlikesinin ciddi olarak gözetilmemesi, 

* Afet bilinci oluşturulmasının, toplumsal eğitim sürecinin içinde olması gerekirken, bu konuda her hangi kayda değer bir adımın atılmaması (İstanbul/EVRENSEL)