11 Haziran 2012 18:30

Halk iktidarı dışındaki çözümler sermayeye yarar

Yunanistan Komünist Partisi (KKE), 17 Hazirandaki seçimlerde başta SYRIZA olmak üzere hiçbir şart altında bir ittifaka girmeyeceğini ve kurulacak tüm hükümetlerin AB ve IMF politikalarını yürütmek zorunda kalacağını, dolayısıyla ancak halk iktidarı seçeneğinin alternatif olacağını savunuyor. Bir önceki seçimde y

Halk iktidarı dışındaki çözümler sermayeye yarar
Paylaş
Seyit Aldoğan


Yunanistan’da uzun yıllar devam eden iki partili (PASOK ve Yeni Demokrasi Partisi) döneminin kapanmasına yol açan gelişmeler nelerdir ve politik güçler dengesinde neler değişti?
Seçimler iki partili sistemin yeniden yapılanması çabalarının artacağını gösteriyor. İşçiler üzerindeki eski baskılar yeni “ambalajlarla” devam edecek. Burjuvazi sahip olduğu iktidarının devamını sağlamak için yıpranmış olan parti ve kişilerden kurtulmayı ya da daha geri plana çekmeyi amaçlıyor. Sosyal demokrat PASOK ve gerici Yeni Demokrasi Partisi (YDP) gibi temel sistem partilerinin yıpranması nedeniyle politik arenada yeni değişimlere ihtiyaç duymaktadır. YDP etrafında yeni bir merkez sağ oluşumu için çabalar sürerken, sosyal demokrat SYRIZA etrafında da merkez sol hedeflenmektedir. Bu planın parçalarından biri de KKE’nin seçmen kitlesi içindeki gücünün düşürülmesi çabalarının artırılmasıdır.

KKE seçim sürecinde neler söyledi, yani genel olarak neler önerdi ve bugün ne söylüyor?
KKE 6 Mayıs seçimlerinde bütünlüklü politik platformunu önerdi. İşçi-halk iktidarının, ekonomisinin kurulması için AB’den çıkmayı, borçların tek taraflı olarak silinmesini, üretim araçlarının toplumsallaştırılmasını, üretici halk kooperatiflerinin kurulmasını, ülkenin tüm kalkınma kaynaklarının değerlendirilmesi için ulusal planlama ve aşağıdan yukarıya doğru işçi ve halk denetiminin kurulmasını önderdik.

Hükümet olan partiler büyük oy kaybına uğradı. Halk muhalefeti AB, troyka ve IMF’ye cepheden tutum almayan partilere kaydı. Neden KKE işçi ve emekçilerin, işsizlerin, küçük üreticilerin, köylülerin vb,  günlük mücadelelerinde yanlarında  ve birlikte mücadele içinde olmasına rağmen buna denk düşen bir oy oranına ulaşamadı?
KKE seçimlerde küçük bir yükseliş gösterdi. Ayrıntılara girersek, toplam oyların yüzde 8.5’i oranında, yani 536 bin 72 oy aldı. Bu, artı 18 bin 823 oy ya da yüzde 1 oranında bir artış anlamına geliyor. KKE, 300 sandalyeli mecliste 26 milletvekili kazandı ki 5 milletvekili fazla çıkarmış oldu. KKE, işçi semtlerinde ortalama oy oranının yaklaşık yarısını aldı. 56 seçim bölgesinde (Samos ve İkariya adasında) oyların yüzde 24.7’sini alarak birinci parti oldu. Bunun 1985’ten beri, yani 27 yıldan bu yana KKE’nin aldığı en yüksek oy oranı olduğunu belirtmek gerekir.
KKE yavaş, yavaş oylarını artırıp mecliste çoğunluğu elde ettikten sonra “komünist” bir hükümet kurma şeklinde bir yanılgı içinde değildir. Biz sosyalizm-komünizm için mücadele ediyoruz ve bu, seçimlerle yapılabilecek bir şey olsaydı burjuvazi seçimleri yasaklardı. Seçimlerde devrimci bir partiye, örneğin KKE gibi, kitlesel bir yönelimin olması ancak bir dizi toplumsal ve politik gelişmeler sonucu, yani sınıf mücadelesinin kabarıp, büyüdüğü ve emekle sermaye arasındaki çatışmaların yoğunlaştığı şartlarda mümkün olacağı bilinmektedir.
Bu gerçek göz önüne alındığında KKE’nin aldığı oy yüzdesiyle, SYRIZA gibi sosyal demokrat bir partinin aldığı oy yüzdesini kıyaslamak yanlıştır. Bir başka sosyal demokrat parti olan PASOK’un 2.5 yıl önceki seçimlerde yüzde 44 oranında oy almış olduğunu, son seçimlerde ise bu oranın yüzde 13’e düştüğünü hatırlatmak isteriz. Politik istikrarsızlığın olduğu bir ortamda PASOK, kendisine ideolojik olarak yakın olan SYRIZA’nın güçlenmesinin kaynağı olmuştur.

KKE üretim araçları toplumsallaştırılmadan ve halk iktidarı kurulmadan işçi ve emekçilerin çıkarlarından yana bir hükümetin olamayacağını söylüyor. Ancak bugün KKE’nin önerdiği halk iktidarını kurmanın şartları yok; o zaman bugünkü şartlara denk düşen önerileriler ve talepler ne olmalı?
Ülke NATO, AB gibi emperyalist birliklere bağlı ve iktidar kapitalistlerin elinde oldukça halkın çıkarlarını gözeten bir hükümet olamaz. KKE’nin tutumu, hükümetlerin (merkez sağ-merkez sol) uygulayacakları halk karşıtı politikalara yönelik işçilerin, yoksul köylülerin, küçük-orta halk tabakalarının verecekleri mücadeleyi örgütlemektir. Biz bu mücadele içinde güçlerin (işçi, emekçi, yoksul köylüler ve halk tabakalarının -S.A.) burjuva ideolojisinin kapanından kurtulacağına ve iktidar talebini gündeme getiren toplumsal ittifakların kurulabileceğine inanıyoruz.

KKE’nin, kitlelerin mücadele ve taleplerine denk düşen asgari programı nedir?
KKE sosyalizmin güncel ve kaçınılmaz olduğu yönündeki ısrarını sürdürmektedir. Sosyalist-komünist toplumun kurulmasının maddi şartlarının olduğunu söylüyoruz. Diğer yandan KKE, Yunanistan ve uluslararası komünist hareketin tarihsel deneyimlerinin incelenmesi sonucunda sosyalizm ve kapitalizm arasında bir “ara aşamanın” olacağı anlayışının yanlış olduğu sonucuna varmıştır. Bizim düşüncemize göre bu anlayışın doğruluğu hiçbir yerde kanıtlanmış değil. Bu düşüncemiz temel alındığında, ne burjuva iktidarının ne de, işçi-halk iktidarının bir ara aşaması vardır. Bu düşüncelerimiz temelinde KKE bugün bir ara aşama” için mücadele etmemektedir ve bir “asgari programı” yoktur. Kuşkusuz bu, stratejisinin olduğu ama taktiğinin olmadığı anlamına gelmiyor. KKE’nin taktiği, mücadelenin hedefleri için işçilerin birleştirilmesi ihtiyacını ve toplumsal ve demokratik hakların savunulması ve halkın modern yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasını içermektedir. Halkın her sorununa ilişkin mücadelenin gerek duyduğu tutum ve hedeflerimizi ortaya koyan bütünlüklü bir çizgimiz var. Kaldı ki işçi-halk iktidarı kurulmadan kapitalizmin egemenliği altında emekçilerin elde ettiği tüm kazanımların geçici olduğunu söylüyoruz.

Halkın tepkileri ve muhalefeti parti etrafında nasıl bir araya getirilecek?
Komünistler halkın tüm sorunları için verilen mücadeleye her zaman önderlik ediyorlar. Sendikalar aracılığıyla, sendikal hareket içinde sınıf sendikacılığının odağı olan Tüm İşçilerin Mücadele Cephesi (PAME), diğer mücadele biçimleri örneğin semtlerdeki halk komiteleri aracılığıyla işçilerin, yoksul halk tabakalarının aracılığıyla mücadeleyi örgütlemeyi hedefliyoruz.

Yeni seçim sürecinde sistem partileri tarafından kitlelere yönelik olarak gündeme getirilen propagandalar nelerdir?
Burjuvazi ve partileri seçim öncesinde halka, KKE ile birleşmelerinin önüne geçmek ve onları sistem partileri etrafında tutmak için, bir çok tehdit ve açmaz dayatıyorlar. Bu soruna ilişkin çok şey söylenebilir. Örneğin bunlardan biri “avro mu-eski para birimi drahmi mi?​” şeklindeki tehdit. Bu sahte bir ikilemdir. Her şeyden önce avrodan çıkılması ya da eski para birimine geçilmesi bütünüyle kapitalist kriz, Avrupa ve ülkedeki gelişmelere bağlı bir şeydir. Kaldı ki para birimi tek başına burjuva sınıfının iktidarı yıkılmadan, temel üretim araçları toplumsallaştırılmadan ulusal ekonomi merkezi bir planlamaya kavuşturulmadan ve denetim sağlanmadan işçi ve emekçilere daha iyi bir yaşam güvencesi veremez.

17 Haziran seçimleri sonrası için söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Kapitalist kriz şartlarında hangi hükümet kurulursa kurulsun, kapitalist sistemin sınırlarını aşamayan, AB ve NATO’ya bağlı olan bir hükümet olarak halk karşıtı saldırıları devam ettirecektir. KKE “her türlü zorluk altında” mücadele etmesini bilen ve bunu 93 yıllık tarihi boyunca kanıtlamış olan bir partidir. Haziranda yapılacak seçimlerde partinin daha fazla güç kazanması, işçi-halk hareketinin karşı saldırıya geçmesine önderlik etmesi ve KKE’nin  güç kaybetmesini hedefleyen planların boşa çıkarılması oldukça önemlidir. (Atina/EVRENSEL)


‘SOL HÜKÜMET’ TARTIŞMASI VE KKE’NİN TUTUMU

Sanırım en çok merak edilen konulardan biri, KKE’nin SYRIZA’nın sol hükümet önerisini neden reddettiği. Size göre, SYRIZA’nın sınıfsal karakteri nedir ve hangi sınıfları temsil etmektedir?
Biz “Sol bir hükümetin” halkın sorunlarını çözmeyeceğini, tersine artıracağını savunuyoruz. Kuşkusuz bu gerçeği şu anda emekçilerin hepsi ve krizin tam bir yıkıma uğrattığı esnaf ve zanaatkarlar gibi kesimler kavramış değil. SYRIZA burjuvazinin bir kesiminin tercihidir. SYRIZA’nın kapitalist krizin “tabak temizleyicisi” rolünü üstlendiği bir hükümet içinde yer almasını ve olası bir iflas hükümetinin başında bulunmasını istemektedirler.

Peki, KKE’nin ittifak politikası nedir?
KKE toplumsal güçlere göre ittifak politikası izlemektedir. Tekellerle ve emperyalizmle çatışan işçi sınıfının, kent ve kırın halk tabakalarının ittifakını hedeflemektedir. Bugün bu ittifak halk örgütlenmeleri ve hedefleri içinde şekillenmekte ve tekellerin iktidarının reddini amaçlamaktadır.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Unkapanı’ya giden yol…

SONRAKİ HABER

2. Dilovası skandalı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa