19 Temmuz 2020 13:43

Suruç Katliamı'nın üzerinden 5 yıl geçti | "Davanın üstü kapatılmak isteniyor"

IŞİD’in Suruç’ta gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 33 kişinin katledilmesi üzerinden 5 yıl geçti. Davanın avukatlarından Veysi Eski: Dosyayı kapatma eğilimindeler.

Fotoğraf: MA

Paylaş

IŞİD’in 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta gerçekleştirdiği bombalı saldırıda 33 kişinin katledilmesi üzerinden 5 yıl geçti. Davanın avukatlarından Veysi Eski, “Dosyayı bir kişinin üzerinde sabitleyip o kişiye ceza verip dosyayı kapatma eğilimindeler” dedi. 

IŞİD’den kurtarılan Kobanê’ye oyuncak götürmek amacıyla 20 Temmuz 2015’te Türkiye’nin dört bir yanından Sosyalist Gençlik Federasyonu Derneğinin (SGDF) çağrısıyla bir araya gelen gençler, Suruç’ta bombalı saldırıyla katledildi. Amara Kültür Evinin bahçesinde açıklama yapmak için toplanan onlarca kişi arasına girerek üzerindeki bombayı patlatan IŞİD üyesi, 33 kişinin yaşamını yitirmesine, yüzden fazla kişinin de yaralanmasına neden oldu. 

Üzerinden 21 ay geçmesinin ardından Urfa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinde katliamın ilk duruşması sanıksız başladı. O günden bu yana 14 duruşmanın yapıldığı davanın tek sanığı olarak gösterilen Yakup Şahin ise şimdiye kadar mahkemeye getirilmedi. Katliamın üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen davada arpa boyu yol alınamadı.

Davanın avukatlarından biri olan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Üyesi Veysi Eski, Mezopotamya Ajansından (MA) Ferhat Çelik ve Mehmet Aslan’a konuştu. 

MAHKEMEYE RAĞMEN SAVCI İŞLEM YAPMIYOR

Saldırıdan hemen sonra dosyanın avukatları olarak çok hızlı bir şekilde dosyanın müdahili olduklarını ifade eden Eski, bir savcının yapması gereken birçok şeyi ve araştırılması gereken bütün hususları davanın avukatları olarak kendilerinin yaptığını söyledi. Mahkemeye getirilen olay sonrası görüntülerin 5 saatlik kısmının kesildiğinin altını çizen Eski, şöyle devam etti: “Bu 5 saatlik kısmın kimler tarafından ve nasıl kesildiğini, olaydan sonra orada kimlerin ve nelerin olduğunu defalarca sorduk. Bu noktalarda karanlıkta kalan ciddi meseleler var. Saldırının olduğu gün Abdullah Ömer Aslan isimli bir kişi olay yerinde görülüyordu. Bu kişinin imam olduğu söyleniyordu. Ancak bu kişi gözaltına alınıp derhal serbest bırakıldı. Daha sonra bizim ısrarlarımız sonucu mahkemede tanık olarak dinlendi. Tanık olarak dinlendikten sonra karakolda telefonuna el konulduğunu ve Suriye ile bağlantısının olduğu, Suriye’deki bazı hesaplarla görüşmelerinin olduğu tespit edildi. Mahkeme bu kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Mahkemenin suç duyurusuna rağmen savcı işlem yapmıyor. Buna hiçbir şekilde ne dava açıldı, ne yakalama ne de tutuklama yapıldı.”

Orada istihbarat zafiyetinin olduğuna ilişkin çok ciddi sorularının olduğunu dile getiren Eski, bu noktada Suruç emniyet müdürü ve polislerin yargılandığı bir dosyanın açıldığını söyledi. 

"SUÇU TEK BİR KİŞİ ÜZERİNE YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Davanın şu anda avukatların ve ailelerin ısrarı ile yürütüldüğünü belirten Eski, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Davanın tek sanığı olarak Yakup Şahin’i koydular önümüze. Onu da SEGBİS’le mahkemeye çıkarıyorlar. Dosyayı bir kişinin üzerinde sabitleyip o kişiye ceza verip dosyayı kapatma eğilimindeler. Ama bu noktada bizler ve aileler bu işin peşini bırakmıyor ve bırakmayacağız da. Bunların yapmaya çalıştığı şey özellikle o istihbarat zafiyeti hatta kasta varan durumların üstünün kapatılmasıdır. Geçtiğimiz gün görülen Ankara Katliamı davasında birçok failin YPG’nin elindeki kamplarda olduğuna dair istihbarat raporları girdi. Ki Ankara Katliamı ile Suruç Katliamı’nın aynı grup tarafından yapıldığı netleşmiş vaziyette. Bu kişilerin aslında tespit edilmesi çok zor değil. Ama bu kişilere dair sadece bir istihbarat raporu mahkemeye gönderiliyor. Bu kişilerin hangi ilişkiler içerisinde olduğu, Türkiye’deki ayaklarının ne olduğuna dair hiçbir açıklama yapılmıyor.”  

DAVUTOĞLU ÇIKIP AÇIKÇA KONUŞMALI

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Eğer 7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanların ne olduğunu açıklarsak kimse yerinde oturamaz” sözlerine de atıf yapan Eski, Davutoğlu’nun çıkıp dürüstçe ne demek istediğini açıklaması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu’nun bu sözlerle bir şeyleri bildiğini açıkça itiraf ettiğini dile getiren Eski, “Zaten arkadaşlarımız Davutoğlu hakkında da suç duyurusunda bulundu. Davutoğlu bu sözlerinden dolayı gelip mahkemede tanık olarak dinlenmeli. Biz zaten daha önceki duruşmalarda da tanık olarak dinlenmesini istemiştik. Davutoğlu gerçekten dürüst bir siyasetçi ise gerçekten kendisinin bu işlerin dışında olduğu iddiasında ise çıkıp açıkça kimler insan içine çıkamaz, kimler gün yüzüne çıkamaz bunu açıkça söylemesi gerekiyor” diye konuştu.

DAVAYA KATILIM ÇAĞRISI

18 Ağustos’ta yine bir duruşmanın yapılacağını ifade eden Eski, duruşmaya katılım çağrısında bulundu. Ankara Katliamı dosyasında çıkan istihbarat raporunun Suruç Katliamı dosyası açısından da çok önemli olduğunu vurgulayan Eski, şunları söyledi: “Çünkü Ankara Katliamı’na bakan mahkeme bakanlıktan daha net bilgi istedi. Oraya gelecek bilgiler Suruç dosyasında da kovuşturmayı genişletebilir kanaatindeyiz. Biz bu davanın takipçisi olmaya ve ailelerin yanında durmaya devam edeceğiz.” (HABER MERKEZİ)


SURUÇ İÇİN ADALET HERKES İÇİN ADALET

Suruç Katliamı’nın yıl dönümü dolayısıyla bugün İstanbul’da Süreyya Operası önünde yapılacak anma etkinliği için önceki gün Kadıköy’de bildiri dağıtan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Başkanı Alev Özkiraz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İl Eş Başkanı Ezgi Bahçeci’nin olduğu 20 kişi, polis müdahalesi sonucu gözaltına alınmıştı.  Gözaltına alınanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Serbest bırakılmalarının ardından hastane önünde açıklama yapan SGDF Eş Başkanı Alev Özkiraz, kendilerine yapılan müdahalenin büyütmek istedikleri adalet mücadelesine bir darbe olduğu belirterek, “Biz adalet mücadelemizi sokaklarda büyütmeye devam edeceğiz. 20 Temmuz günü saat 18.00’de Suruç ailelerinin oturmasına, saat 19.00’da gençlik örgütlerinin örgütlediği Suruç yürüyüşüne çağırıyoruz. Suruç için adalet herkes için adalet” dedi.

ÇOCUKLARA OYUNCAK DAĞITILDI

Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 5’inci yılında, “Düşlerimizin izinde aynı kararlılıkla yürüyoruz” şiarıyla başlattığı oyuncak kampanyası kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından topladıkları oyuncakları, Ankara Dikmen’de bulunan iki mülteci yerleşim alanında yaşayan çocuklara ulaştırdı. Suruç Aileleri İnisiyatifi Üyesi Cansu Yumuşak, “Çocuklar ülkelerinde kalamadılar, çok büyük bir yokluk ve yoksulluk içerisinde burada yaşamak zorunda kaldılar. Biz de bütün toplayabildiğimiz oyuncakları, Suruç’un yıl dönümünde onların anısına çocuklarla burada paylaşıyoruz” dedi. (MA)

{{409683}}
 

ÖNCEKİ HABER

Kadın Meclisleri: İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına izin vermeyeceğiz!

SONRAKİ HABER

MT Reklam'da sendikalaşma hakkı mücadelesi sürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa