22 Nisan 2024 16:49

Ankara Emek Gençliği: Üyelerimiz yasadışı şekilde polis tarafından takip ediliyor

Emek Gençliği, Ankara’da üyelerinin polis tarafından takip edildiğini belirterek: “Üyelerimizin ve arkadaşlarımızın ailelerinin aranması, takip edilmesi hukuksuzdur, hukuki süreç başlattık” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Emek Gençliği, Ankara’da polisler tarafından takip edilen üyelerine ilişkin açıklamada bulundu. Emek Gençliği MYK üyesi Bilgesu Kiper, “Üyemiz hakkındaki kişisel bilgiler hukuksuzca paylaşılıyor, tehdit ediliyor. Yasa dışı bir biçimde emniyet güçlerince  izleniyor. Üyelerimizin ve arkadaşlarımızın ailelerinin aranması, polis tarafından gerçekleştirilen takip süreci hukuksuzdur, kabul edilemez. Üyelerimizi takip eden, evini gözetleyen, gençlik örgütümüzü tehdit eden polisler hakkında hukuki süreci başlattık” diye konuştu.

İnsan Hakları Derneğinde yapılan açıklamada konuşan Emek Gençliği MYK üyesi Bilgesu Kiper, “Ankara’da yaşayan üyemizin ailesi kendisini Ankara Emniyet Müdürlüğü'den diyerek tanıtan kişilerce aranmış, gençlik örgütümüz hakkında doğru olmayan bilgiler üzerinden gençlik örgütümüzün savcılığa şikayet edilmesi istenmiş, üyemizin yaşamına dair kişisel bilgiler ailesiyle paylaşılmıştır. Bundan sonra gelişen süreçte, üyemiz birden fazla kez polis tarafından takip edilmiş, ailesinden ayrı yaşamayı tercih ederek kaldığı ev ailesine bildirilmiş, evinin önünde fotoğrafları çekilmiştir. Üyemiz gün içerisinde defalarca kez takip edilmiş, başkaca üyelerimizin takip edileceği iddia edilmiş, gençlik örgütümüz polis tarafından tehdit edilmiştir.

"HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATTIK"

Yaşananların delillerinin bulunduğunu ifade eden Kiper, “Bir süredir üyelerimize yönelik gerçekleştirilen aile aramalarında öğrenci ailelerine, Emek Partisi’nin etkinliklerine katılmaları, marjinal gruplarla ilişkili oldukları vb. gerekçelerle aradıkları, öğrencilerin geleceğinin tehdit altında olduğu, gözaltı, tutuklama vb. işlemlerin parti veya gençlik örgütünün etkinliklerine katıldıkları sürece yapılabileceği söyleniyor. Aileler öğrencilerin sicillerine çeşitli suçların işleneceği, burslarının kesileceği, gelecekte iş bulamayacakları gibi ifadelerle tehdit ediliyor. Emek Partisi ve Emek Gençliği’nin etkinliklerinin bir kısmının yasadışı olduğu iddia ediliyor. Üyemiz hakkındaki kişisel bilgiler hukuksuzca paylaşılıyor, tehdit ediliyor. Yasa dışı bir biçimde emniyet güçlerince  izleniyor. Üyelerimizin ve arkadaşlarımızın ailelerinin aranması, polis tarafından gerçekleştirilen takip süreci hukuksuzdur, kabul edilemez. Üyelerimizi takip eden, evini gözetleyen, gençlik örgütümüzü tehdit eden polisler hakkında hukuki süreci başlattık” diye konuştu.

"ÖRGÜTLENMEK SUÇA DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR"

Emek Partisi ve Emek Gençliği’nin gücünü işçi sınıfı ve gençlik kesimleri içerisinde yürüttüğü mücadeleden aldığını belirten Kiper şöyle devam etti: “Bugün tek adam yönetiminin gerici, baskıcı politikalarının bir parçası olan bu yaşananlar tüm ülke gençliği için çizdikleri karanlık tabloyu büyütmenin çabasıdır. Yarattıkları yoksulluk, büyüttükleri işsizlik, her geçen gün artan anti demokratik koşulları gençliğin sırtına yıkan iktidar geleceği için mücadele eden gençleri hedef gösteriyor. Ülke gençliği temel haklarına erişemez durumdayken demokratik haklar ve talepler etrafında bir araya gelinen alanlar baskı ve saldırılarla kuşatılmaya çalışılıyor. Yaşam koşullarının iyileştirilmesi talepleriyle bir araya gelmek, örgütlenmek suça dönüştürülmek isteniyor. Emek Gençliği olarak bulunduğumuz her alanda temel taleplerimiz etrafında mücadelemizi büyütmeyi, en geniş gençlik kesimlerinin demokrasi mücadelesinde birleşmesini, eşit ve özgür gelecek saflarında örgütlenmesini esas alıyoruz. Bu hukuksuzluğun ve tehditlerin karşısında Emek Gençliği olarak taleplerimizi yükseltmeye, eşit ve özgür bir gelecek mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz.”

“ETKİN BİR SORUŞTURMA YÜRÜTMELİ”

İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, “Uzun zamandır şubemize özellikle gençlerin, siyasi partilerde faaliyet yürüten kişilerin polis tarafından tehdit edildiği, kendi rızaları dışında irtibat kurmaya çalıştıkları, kişi hürriyetini zora sokan uygulamara maruz kaldıkları gibi şikayetlerle başvuruyorlar. Sürekli olarak evlerinin önünde bulunmalar, telefon etmeler, aileler üzerine tehditler gibi bir takım uygulamalar işkende ve kötü muameleye giriyor. Bu konuyla ilgili çeşitli yerlere başvurularda bulunuyoruz, özellikle de İçişleri Bakanlığı kolluk gözetim komisyonluğuna. Ancak ne yazık ki sonuçlanmıyor, gittikçe de artacak şekilde devam ediyorlar. O nedenle bir an önce özellikle kolluk kuvvetleri mensubu kişilerin, insanların hürriyetlerini ve özel yaşamlarını ortadan kaldıracak uygulamaları mutlak suretle son verilmeli. Etkin bir soruşturma yürütmesini talep ediyoruz. Ancak başvurularımız sonuçlarında ne yazıkki bir sonuç çıkmıyor,  uzun zamandır devam eden cezasızlık politikasından da vazgeçilmesi gerekiyor” diye konuştu.

“KOLLUK KUVVETLERİ BU TUTUMDAN DERHAL VAZGEÇMELİ”

Emek Partisi Ankara İl Başkanı Rüstem Kahraman, “Gelinen sürece baktığımızda tek adam anlayışının, tek adam iktidarının gençlere yönelik bir baskı sürecinin işlediğini görüyoruz. Kendisine biat etmeyen gençleri, kolluk güçleriyle vasıtasıyla baskı altına almaya çalışıyor. Sürece baktığımızda 4 yaşından itibaren çocukları tarikatların eline bırakanların anlayışının sürdüğü bir süreç. Gençlerin kendi iradelerini ifade etme ve kendi iradeleri ile bir şeyler yapmalarının önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar. Gençlerimizin kendi iradelerine sahip çıkmalarına ve bu konuda alacakları kararlara Emek Partisi olarak arkalarında olacağız. Kolluk kuvvetlerinin bu tutumdan derhal vazgeçmesinin takipçisi olacağız” dedi.

“SAVCILAR HAKKINDA DA SORUŞTURMA BAŞLATMALARINI TALEP EDİYORUZ”

İHD Ankara İl Eş Başkanı Ömer Faruk Yazmacı ise şöyle konuştu: “Özellikle OHAL’den sonra ajanlaşma faaliyetinin, toplumsal muhalefeti sindiren faaliyetlerin, gençlerin, işçilerin, emekçilerin tamamına yapılan bu ajanlaştırma faaliyetine etkili soruşturmalar yürütülmediği, faillerin korunduğunu hem başvurularımızdan hem de haberlerden takip ettiğimiz kadarıyla görüyoruz. OHAL ilanından sonra bu ajanlaştırma faaliyeti kat kat artmış durumda. Bu toplumsal muhalefeti sindirmek üzere sistematik bir biçimde uygulanan bir baskıdır. Ajanlaştırma faaliyeti; anayamızda, Türk Ceza Kanunu’nda, uluslararası sözleşmelerde yasaklanmış bir durumdadır. Cumhuriyet savcılarının bu durumu bilmesi gerekiyor. Bu öğrenci arkadaşımıza da haftada 1 aldığımız bu tarz şikayetlerde de tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden alıkoyma gibi sebeplerden cumhuriyet savcılarından soruşturma başlatmalarını, faillerin korumaktan çıkarmalarını ve gerçek anlamda yargılamalarını talep ediyoruz. Adalet Bakanlığı’nın ve HSK’nın da kendisine düşen görevi yerine getirmesi ve savcılara bunu bildirmesi ve gerekirse bu savcılar hakkında da soruşturma başlatmalarını talep ediyoruz. Aynı zamanda yönetim kurulu olarak başlattığımız, TBMM İnsan Hakları Komisyonu’na başvurular yapıyoruz. Bize biçimsel olarak geri dönüşler oluyor ancak TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bir alt komisyon kurarak bu faillerin yargılanması için bir an önce harekete geçmesi lazım. Kolluk yürütme komisyonun etkili soruşturmalarla faaliyetlerini yürütmesini talep ediyoruz.” (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Sınır Tanımayan Doktorlar: Batı Şeria'da şiddete ve hareket kısıtlamasına maruz kalıyoruz

SONRAKİ HABER

İngiltere'nin Ruanda Planı: Mülteciler 10-12 hafta içinde gönderilecek!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...