25 Haziran 2024 12:29

Arpa hasadının devam ettiği Yozgat’ta çiftçi, TMO'nun randevu sistemine tepkili

Yozgat'ta TMO tarafından uygulanan randevu sistemi nedeniyle çiftçiler sıra gelinceye kadar ürünü tarlada bekletmek zorunda kaldıkları için tepki gösterdi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Yozgat’ta Toprak Mahsulleri Ofisi’nde (TMO) uygulanan randevu sistemi nedeniyle sırası gelinceye kadar ürününü tarlada bekletmek zorunda kalan çiftçiler sisteme tepkilerini dile getirdii.

Randevu sisteminin kaldırılmasını isteyen bölge çiftçisi, “Ekini sıcaktan yanmaması için biçtirmek zorundayız. Randevu alıyoruz, randevuya göre biçerdöver bekliyor, nakliye için araç bekliyor. Bu da ek fiyat demek. Randevu olmadan erken gelen teslimatını yapmış olsa tarlada bekleme olmaz, masraf da düşer” dedi.

Türkiye’nin en fazla hububat ekiminin yapıldığı bölgeler arasında yer alan Yozgat’ta bu yıl kuraklık ve hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle hasat erken başladı. 20 gün önce başlayan hasat devam ederken TMO’nun alımları dün itibarıyla başlattığı kaydedildi. Hem ürünün fazla olmaması hem de randevu ve kota uygulaması nedeniyle TMO’nun ve özel siloların alım merkezlerine gelen çiftçinin fazla beklemeden ürününü teslim ettiği bildirildi. Bu nedenle randevu sisteminden bu yıl vazgeçilip, erken gelene öncelik verilerek, alımların yapılmasının çiftçinin mağduriyetini önleyebileceği vurgulandı.

“İKİ SENEDİR NAKLİYECİ ESNAFI BİRAZ SIKINTIDA, BU SENE İŞLER DE DÜŞTÜ”

Tarlada hasadın yapılıp, biçerdöver tarafından kasasının dolmasını bekleyen nakliyeci Ekrem Ceylan, 14 yıldır nakliyecilik yaptığını belirterek, iki yıldır nakliyeci esnafının zor bir dönem geçirdiğine dikkat çekip, şöyle dedi:

“Biz köyden buğday yüklüyoruz, burada ofisimiz buğday alıyor, çelik silolar var, lisanslı depocular. Köylüyle anlaşıyoruz, üç lira, örnek konuşuyorum, biz oraya gitmeden, parayı almadan yakıta zam geliyor. Petrolcü de nitekim üstüne koyuyor bu sefer. Geliyoruz adama diyoruz ki; Süleyman abi böyle böyle oldu. ‘Ya bana ne’ diyor, çok sıkıntılar yaşıyoruz. İki senedir nakliyeci esnafı biraz sıkıntıda, bu sene işler de düştü. Yakıttan ziyade bazı şeyler bizi çok çok yoruyor. Her şey yakıtla bitmiyor. Bu arabanın lastikleri en önemlisi, bir lastik üç lirayken on lira oldu, yani üç lirayken on lira oldu, direkt böyle oldu. Bir cıvata, bir lirayken on lira oldu.”

“TAYYİP'TEN ÇOK AK PARTİLİYDİM. BEN BU YIL GİBİ BÖYLE BİR DÜNYA GÖRMEDİM”

Yozgat’ın Yerköy ilçesinde 35 yıldır biçercilik yapan, bu yıl ise ek olarak çiftçilik yapmaya başlayan Ömer Güder, artan maliyetlere karşılık, üreticinin ürettiğinin bedelini alamadığını anlatarak, şöyle konuştu:

“Biçim yapıyorum şu anda. Geçen sene ben bu köyde 110 bin liraya biçtim, şu anda 130 lira diyor köylü. Köylü de haklı. Geçen sene mazot 27 liraydı, 42 lira. Geçen sene biçerin bir parmağı 15 liraydı, şu anda 50 lira. Bir kayış bin liraydı, 5 bin lira oldu. Bir şoför (biçerdöver operatörü) 30 bin liraydı, 90-100 bin lira oldu. Güneydoğu'daki adam 250 bin liraya gidiyor, şoför olarak üç aylığına. Böyle bir hayat var mı? Böyle bir dünya var mı? Mazot 27 liraydı, 47 lira oldu. Böyle bir dünya varsa çiftçiye dön, ekin hiç yok. Geçen sene ben arpayı 7 bin liraya verdim, bu sene 7 bin 250’ye verdim. Zaten ekin yok, mazot parası yok. Mazot parası biçer kaldı, parası yok, bitti. Köylüye dön köylü para yok diyor, mahsul satmayınca. Petrolcü litre yazıyor, yarın zam gelecek, onu öde. Bu nasıl bir dünya ya? Samimi olarak söylüyorum; AK Partiliydim. Bak tam olarak söylüyorum, Tayyip'ten çok AK Partiliydim. Ben bu yıl gibi böyle bir dünya görmedim.”

“RANDEVU NEDİR? HASTANEYE GİTMİYORUZ, POSTANEYE GİTMİYORUZ”

Randevu sisteminden de yakınan Güder, “Burada ekin biçiliyor, adamın randevusu var. Burayı koyuyoruz, şuraya gidiyoruz. Randevu nedir? Hastaneye gitmiyoruz, postaneye gitmiyoruz. Böyle bir randevu var mı? Bankadan sıra beklemiyoruz, bu biçim. Buraya bırakıp, oraya gidiyoruz leylek gibi geziyoruz. Mevsimlik bir şey, böyle randevu olur mu? Bir litreye yakıyorsa dönümde iki litre çıkıyor. Randevu neymiş randevu? Abi hastaneye mi gidiyoruz ya? Çiftçiye kota kondu bir de randevu çıkarttılar. Adamın tarlası kaldı, randevusu yok. Allah vermesin bir yangın çıksa yanacak adamın tarlası. Biçer yatıyor, Tır yarım oldu, adamın randevusu bitti. Biçer kaldı bu gün” diye konuştu.

“MAHSULÜMÜZ DE YOK, BİZ MASRAFLARIMIZI DAHİ ALAMIYORUZ ŞU ANDA”

Yozgat’ın Bahçecik köyünden Sümmani Akgül, bu yıl mahsulün olmadığını, bu nedenle de yaptıkları masrafları dahi alamayacaklarına vurgu yaparak, şunları söyledi:

“Bugün randevu sistemi var. Randevuya kardeşim gelmiyorsan o adamın randevularını iptal et. Veya ediyorsan da o insanları çalıştır. Şu anda mahsul yok, ülkemizde genel olarak. Mahsulümüz yok, bunu biliyorsunuz. Ofis gece gündüz çalışsa ne olur ki? Bırak çalışmayı, şu anda randevu almışlar ama ofiste alım çok az, giden yok, randevudan dolayı. Silolarda sıra beklemiyor adam gidiyor hemen yıkıp geliyor ama randevudan dolayı gidemiyor. Şu anda benim biçerdöverler yatıyor, niye yatsın? Hemen biçer, gider, yıkar gelir, bu randevunun sakatlıkları olmasa. Zaten bir kota sistemi çıkarmışsın. Ben kotama göre vereceğim. Hiçbir çiftçi bundan şikayetçi değil ki, oraya gidip de beklemekten. Kardeşim herkes erken gelen gelsin yıksın gitsin. Mahsulüm kuruyor, kuruduğu yerde denesi dökülüyor.”

“4 BİN LİRAYA, 4 BİN 500 LİRAYA ARPA İSTİYORLARMIŞ. 6 BİN LİRAYA, 7 BİN LİRAYA BUĞDAY DİYORLARMIŞ”

Çiftçi Akgül, “Geçen yıl 7 bin liraya sattık arpayı, 8 bin liraya sattık buğdayı. Bu sene de aynı fiyata satıyoruz. Belki satamayacağımız gün de olacak, oradan geçmeyen buğdayları tüccarlar almıyor. 4 bin liraya, 4 bin 500 liraya arpa istiyorlarmış. 6 bin liraya, 7 bin liraya buğday diyorlarmış. Zararına bir şeyler” dedi ve şunları belirtti:

“Şimdi adam benden para istiyor, biçerdöverci, haklı. İşçime para veremiyorum diyor. Sen işçisin çalıştığının hakkını alabileceksin bakalım. O adam benden alamayınca veremeyecek. Ben devletten alamayınca veremeyeceğim, zincirleme. 45 gün sonra diyor. Ben 45 gün sonra vereceğine de inanamıyorum. Daha bundan kısa bir süre önce, geçen yılki verdiğim prim paramı aldım, bir yıl geçmiş, daha yeni ve daha da almadık insanlar var. Şu anda mazota en az 4 - 5 bin lira civarında zam geleceği söyleniyor, bir iki gün içinde. Biz adamlarla fiyat kestik, ‘mazota zam gelirse ben otlarım’ diyor. Ben diyorum anlaştık arkadaş. Ne yapacak bilmiyoruz.” (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

Rusya'nın Dağıstan bölgesindeki saldırılarda ölenlerin sayısı 21’e çıktı

SONRAKİ HABER

Barınma Hakkı Platformu: Kalıcı konutları ivedilikle istiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa