CIPOML 29. Konferansı: Dünya barışının yolu kapitalist emperyalist sisteme son vermek!
Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) 29. Genel Oturumunun sonuç bildirgesinde “Dünya barışını kazanmak için bu sisteme son verilmelidir” vurgusu yapıldı.
Fotoğraf: Eren Gültekin/Evrensel
Uluslararası Marksist Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML) 29. Genel Oturumunu Almanya’da gerçekleştirdi. Sonuç bildirgesinde kapitalist-emperyalist sistemin kışkırttığı ve giderek büyüyen savaşların kurbanlarının işçiler ve genel olarak halklar olduğuna dikkat çekilerek, “Dünya barışını kazanmak için bu sisteme son verilmelidir” vurgusu yapıldı.
EMPERYALİSTLER DAHA FAZLA SAVAŞ KÖRÜKLÜYOR
Ekvador’dan Tunus’a, Burkina Faso’dan Türkiye’ye kadar 20’nin üzerinde ülkeden parti ve örgütün katıldığı konferansın sonuç bildirgesinde son bir yıl içindeki uluslararası siyasi ve sosyal gelişmeler ele alındı.
Emperyalistler arası çatışmanın, tekeller ve en gelişmiş kapitalist-emperyalist devletler arasındaki anlaşmazlıkların, farklılıkları çözmenin yolunun savaşta görüldüğü noktaya kadar geliştiğine dikkat çekilen bildirgede, “Ukrayna’da cereyan eden emperyalistler arası savaş şu anda tek savaş değildir. Dünyanın farklı bölgelerinde elliden fazla yerel savaş sürmektedir ve bunların hepsinde şu ya da bu emperyalist ülkenin, şu ya da bu kapitalist-emperyalist blokun çıkarları söz konusudur. Tüm bu çatışmaların başlıca kurbanları işçiler ve halklardır” denildi.
Bu savaşların ve halklara yönelik saldırganlığın kapitalizmin ürünü olduğuna dikkat çekilen bildirgede, “Dünya barışını kazanmak için bu sisteme son verilmelidir” vurgusu yapıldı.
DÜNYA İŞÇİLERİ VE HALKLARI SOYKIRIMI REDDEDİYOR!
Açıklamada Filistin ve Lübnan’daki duruma da değinilerek şu ifadeler kullanıldı: “Emperyalizmin cani ve saldırgan doğası, Filistin halkının karşı karşıya kaldığı ve şimdi Lübnan halkına karşı genişletilen soykırımda açıkça ortaya çıkmaktadır. İsrail siyonizmi, ABD emperyalizmi ve müttefikleri, binlerce çocuğun, gencin, kadının ve yaşlının hayatına mal olan bu suçlardan sorumludur. İşçiler, gençler ve dünya halkları soykırımı reddediyor, bunu dünyanın dört bir yanında gerçekleşen kitlesel seferberliklerle ifade ediyor. Barış bayrakları İsrail siyonizmi ve destekçilerinin kınanmasıyla bir arada dalgalanıyor.”
BURJUVAZİNİN HER ÇEŞİT İKTİDARINA KARŞI MÜCADELE
Savaşların yanı sıra dünya genelinde kapitalist sömürünün toplumsal sonuçlarının işçiler, gençler, kadınlar ve halklar tarafından reddedildiğine işaret edilen bildirgede, “Liberal, neoliberal, sosyal demokrat ya da ‘ilerici’ burjuvazinin hükümetleri tarafından uygulanan politikalara karşı kitlesel hareketler, işçi grevleri, halk ayaklanmaları gerçekleşmektedir” denildi.
CIPOML bildirgesinde, iş, daha iyi ücret kamusal ve kaliteli eğitim ve sağlık, kamusal sosyal güvenlik, çevrenin savunulması ve diğer talepler için verilen mücadelenin ortasında, halklarda kapitalizmi reddetme duygusu ve
değişim özleminin arttığına işaret edilirken kitlelerin bu hoşnutsuzluğunun ise bizzat onun varlığından sorumlu olan burjuvazi ve oligarşiler tarafından istismar edildiği de kaydedildi.
AŞIRI SAĞ TEHLİKELİ BİR BİÇİMDE BÜYÜYOR
Dünyanın bazı bölgelerinde sağın ve aşırı sağın tehlikeli bir şekilde büyüdüğüne dikkat çekilen bildirgede bu konuda şu değerlendirme yapıldı: “Faşist ve faşizm yanlısı güçler, görünüşte sistem karşıtı söylemlerle kitlelerin bilincini maniple etme ve birçok ülkede hükümetleri ele geçirme yeteneği gösterdi, ancak gerçekte gerici, ırkçı, yabancı ve kadın düşmanı görüşlere sahipler. Faşizm bugün insanlığın tüm demokratik kazanımları için gerçek bir tehlike oluşturmaktadır. Geçtiğimiz yüzyılda da görüldüğü üzere, barbarlığa geri dönüştür.”
CIPOML bildirgesi, işçileri ve halkları, faşizm tehlikesinin yanı sıra, gerçekte burjuva hizipler ve emperyalist güçlerin ekonomik ve siyasi çıkarlarını temsil eden ama görünüşte ‘ilerlemecilik’ olarak sunulan bazı sol siyasal tutumlara karşı da uyardı.
DÜNYAYI PROLETARYANIN DEVRİMİ KURTARABİLİR!
“CIPOML’un XXIX genel kurulu, partilerimizin bu dönemde gerçekleştirdiği gelişmenin bir kanıtıdır. Günlük çalışmalarımızda işçilere ve halklara olan devrimci bağlılığımızı gösterdik; ancak, tarihi siyasi sorumluluğumuzu yerine getirmek için daha iyi çalışmamız ve çok daha fazlasını yapmamız gerektiğinin tamamen farkındayız” denilen sonuç bildirgesi şöyle sona erdi:
“Konferansımız, CIPOML’nin kuruluşunun otuzuncu yıl dönümü kutlama törenlerine denk düşecek şekilde toplandı ve kuruluşundan otuz yıl sonra, Marksizm-Leninizm ve proleter devrim bayraklarını aynı iyimserlik ve kararlılıkla yükseltmeye devam ediyoruz. İşçileri ve halkları kapitalist-emperyalist sömürüden yalnızca proletaryanın toplumsal devrimi kurtaracak.”
"FİLİSTİN VE LÜBNAN HALKLARININ DİRENİŞLERİNİ DESTEKLİYORUZ"
CIPOML Konferansında Filistin ve Lübnan halkları ve direnişleriyle dayanışma kararı da açıklandı. “Filistin halkı ve onun cesur ulusal direnişi, bir yılı aşkın bir süredir ABD emperyalizmi ve müttefikleri tarafından desteklenen siyonist işgal ordusunun işlediği bir soykırımın kurbanıdır” denilen karar metninde şu ifadeler kullanıldı:
“Filistin halkı ve direnişi geçtiğimiz yıl boyunca yüz binlerce çocuk, kadın, yaşlı, yaralı, kayıp ve mahkumun yanı sıra açlık, susuzluk ve hastaneler, okullar ve ibadethaneler de dahil olmak üzere altyapının neredeyse tamamen yıkılmasının üstesinden gelerek büyük fedakarlıklarda bulundu.
Gazze ve Batı Şeria’daki şiddetli direnişi bertaraf edememesi ve işlediği acımasız suçlara karşı küresel protesto dalgalarının ortasında eşi benzeri görülmemiş bir yalnızlıkla karşı karşıya kalan siyonist savaş makinesi, direnişi yok etmek ve nüfusunu yeniden yerleştirmek için Lübnan’a yöneldi. Böylece yüz binlerce insan güney Lübnan’dan kuzeye kaçmak zorunda kalırken, Beyrut’un güney banliyölerinin yıkımı, direnişin temel dayanağı ve Filistin halkına destek cephesi olarak ortadan kaldırmak için umutsuz bir girişimle Hizbullah liderlerini hedef almaya devam ediyor.
Her şey İsrail’in askeri eylemlerinin Ortadoğu’daki siyasi durumu temelden değiştirmeyi ve Gazze ile Batı Şeria’yı ilhak ederek ‘Büyük İsrail’i gerçekleştirmeyi amaçladığını gösteriyor ki bu da Filistin nüfusunun büyük bir bölümünün yok edilmesini ve geri kalanının da üçüncü ülkelere sürülmesi anlamına geliyor.
Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML)
- Filistin halkına ve haklı davasına, çeşitli gruplarıyla ve çeşitli yöntemleriyle direnişine, özellikle de işgale ve siyonist küstahlığa karşı haklı savaşının bir parçası olarak silahlı mücadelesine desteğini yineliyor.
- Batı emperyalizminin, özellikle de her türlü cinayet ve yıkım aracını sağlayan Amerikan emperyalizminin koşulsuz desteğiyle savunmasız bir halka karşı işlenen Nazi-siyonist suçları kınıyor.
- Siyonist İsrail ile normalleşen gerici Arap rejimlerinin ve onunla ticari ilişkilerini sürdüren ülkelerin, katliamı durdurmak ya da insani yardım, ilaç vb. ulaştırmak için koridorlar açmak konusunda hiçbir şey yapmayan suç ortaklığını kınıyor.
- Filistin ve Lübnan’daki tüm direniş gruplarının temsil ettiği haklı ve meşru ulusal direnişi, Filistin’i işgal eden İsrail siyonizminin temsil ettiği terörizmle karıştırma çabalarını ve bölgeyi, topraklarını ve zenginliklerini ele geçirmek için onu yaratan emperyalizm tarafından desteklenmesini kınıyor.
DÜNYA DİRENİŞE DAHA FAZLA DESTEK VERMELİ
- Dünyadaki tüm devrimci ve ilerici güçleri, mültecilerin geri dönüşünün sağlanması ve başkenti Kudüs olan bağımsız, demokratik ve laik bir devletin inşası için işgale karşı ulusal kurtuluş savaşı veren Filistin halkını ve onların cesur ulusal direnişini destekleme hareketine daha fazla dahil olmaya çağırıyor. Ayrıca, topraklarının kurtuluşunu tamamlamak ve Lübnan’ı her türlü siyonist ve emperyalist tahakküm, tehdit ve sızmadan kurtarmak için Lübnan halkını ve direnişini desteklemeye devam etme çağrısında bulunuyor.
- Kendi kaderini tayin hakkı için, bağımsızlıkları için mücadele eden tüm halklara desteğini ilan ediyor.”
SUDAN HALKIYLA DAYANIŞMA KARARI
Sudan’da aralık 2018’deki halk ayaklanması ve taleplerine; Sudan halkına ve devrimci güçlerine de düşman olan eski gerici rejimin iki kolu arasındaki silahlı çatışma on sekizinci ayında da devam ederken CIPOML Konferansında Sudan halkıyla dayanışma kararı alındı.
Karar metninde, “Bir yanda İslamcı tugaylar tarafından desteklenen Sudan silahlı kuvvetleri ile diğer yanda Sudan’ı daha da parçalamak ve zenginliklerini yağmalamak amacıyla emperyalizm ve bölgesel güçler tarafından desteklenen Hızlı Destek Güçleri arasında bir çatışma” olduğuna dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Savaş Sudan içinde ve dışında 7.6 milyondan fazla insanı yerinden etti. Sudan genelinde ölü sayısı 13 bini aşmış ve 26 bin kişi yaralanmıştır. 20 milyon Sudanlı geçim kaynaklarını kaybetti ve açlık çekiyor, işkence görüyor ve birçoğu öldürüldü. Büyük bir tutuklama kampanyası yürütülmektedir. Gerçekleri ve bilgileri gizlemek amacıyla direniş komitesi aktivistlerine, sivil aktivistlere ve gazetecilere işkence yapıldı ve zorla kaybedildiler. Yüzlerce fabrika tahrip edildi ve bu 250 bin işçinin işini kaybetmesine neden oldu. Binlerce esnaf da geçim kaynaklarını ve sermayelerini tamamen kaybetti ve ticari faaliyetler yüzde 70 oranında kesintiye uğradı.
Çatışmanın taraflarını, iç savaş dilini sürdüren, ırkçılığı ve bölgeciliği körükleyen uygulamalarıyla İslami Hareketin müttefiki silahlı güçler ve hızlı destek milisleriyle çıkarlarına uygun olarak ülkenin bölünüp parçalanmasını hedefleyerek müdahil olan ve bu güçleri destekleyen Rusya, Çin, Türkiye, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri oluşturuyor.
Uluslararası Marksist-Leninist Parti ve Örgütler Konferansı (CIPOML),
- Sudan halkını savaşa karşı koymak ve halka gerekli ve acil yardımı sağlamak için asgari bir program etrafında birleştirecek geniş bir siyasi cephe oluşturmaya çalışan devrimci ve demokratik güçleri destekliyor.
- Gerici savaş suçlarına son verilmesi, faillerin adalet önüne çıkarılması ve cezasızlığın önlenmesi için çağrıda bulunuyor.
- Yerlerinden edilmiş ve kuşatma altındaki insanlara insani yardım ulaştırılmasının sağlanmasını ve demokratik bir anayasa ve özgür ve adil seçimler yoluyla sivil yönetimin kurulmasını destekliyor.”
FRANSA’NIN SÖMÜRGECİ TAHAKKÜMÜNE KARŞI MÜCADELEYE DESTEK
CIPOML Konferansı Fransız sömürgesi olan Kanaky’ye (Yeni Kaledonya), bağımsızlık yolunu açan süreci durduran Fransız hükümetine karşı büyük halk hareketleri gerçekleştiğine dikkat çekerek, Kanaky bağımsızlık hareketi ve örgütleriyle dayanışma kararı açıkladı. Karar metninde, “Siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
Yine Fransa sömürgesi olan Martinik’te de tüketim ürünlerinin Fransa’dakinden yüzde 40 daha yüksek olmasına karşı güçlü bir halk hareketi geliştiği belirtilerek, “Bu, sömürgeci egemenlik sisteminin bir sonucudur. Bu aynı zamanda büyük muz üreticileri tarafından onlarca yıldır kullanılan çok tehlikeli bir ürünün tüm nüfusu kitlesel olarak zehirlemesine karşı bir protestodur. Sömürgeci devlet, sorumluluğunu kabul etmeyi reddetmiş ve her türlü tıbbi müdahaleyi reddetmiştir” denildi. Martinik’te halk direnişini örgütleyen hareketle, sosyal örgütlerle, sendikalarla, siyasi partilerle dayanışma ifade edildi.
BELUCİSTAN’DA ZORLA KAYBETMELER SON BULSUN!
CIPOML 29. Genel Konferansı, Pakistan’ın Belucistan bölgesinde yaşanan ve devlet güçleri tarafından gerçekleştirilen aktivistleri, öğrencileri ve sivilleri hedef alan zorla kaybetme vakalarını kınarken, “Hükümetin derhal hesap vermesi, mağdur ailelere hukuki destek sağlanması ve şeffaf soruşturma mekanizmalarının kurulması çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası işçi sınıfını, dünya işçilerini, Pakistan işçilerini ve halkını, Pakistan hükümetine bu suç eylemlerini gerçekleştirmekten ve yasa dışı güçleri bu kayıplar için bir araç olarak kullanmaktan kaçınması için baskı yapmaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı. (DIŞ HABERLER)