Ölmek var dönmek yok, tazminatı vermek yok

Kıdem tazminatının kaldırılmak istenmesine karşı bir süredir çeşitli illerde eylemler düzenleyen DİSK, İstanbul’da ikinci kez yürüdü. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatının fona devredilmesinin tamamen kaldırmakla aynı anlama geldiğini kaydetti.

DİSK Genel Merkezi önünde bir araya gelen yüzlerce işçi, “Ölmek var, dönmek yok, tazminatı vermek yok”, “Tazminata uzanan eller kırılır”, “Direne direne kazanacağız” sloganları ile Mecidiyeköy’e yürüdü. Yolun iki şeridini de trafiğe kapatan işçiler, yürüyüş sırasında çevredeki vatandaşlara da bildiri dağıtarak, “Kıdem tazminatının kaldırılma girişimlerine karşı mücadeleye” çağırdı.

DİSK’in 24 Ekim’de başlattığı “Köleliğe Karşı #Direnİşçi” kampanyası çerçevesinde yürüyüş yapan işçilere seslenen DİSK Genel Başkanı Kani Beko, AKP Hükümetinin çeşitli yalanlarla işçileri kandırmaya çalıştığını belirterek, “Fon olunca herkes tazminat alabilecekmiş. Bu zamana kadar kurulan fonlara neler olduğunu biliyoruz. Mesale Konut Edindirme Fonu’nda kendine ev alabilen işçi var mı? Yok. İşsizlik fonundaki paraları nerelere aktardıklarını biliyoruz. Fon demek kıdem tazminatını kaldırmak demektir” dedi.   

KÜÇÜK DÜZENLEMELERLE HERKES ALABİLİR

24 Ekim’den beri sokaklarda olduklarını birçok il ve ilçede eylemler yaptıklarını aktaran Beko, “Kıdem tazminatının gasbına karşı artık her DİSK’li işçi bir direnişçidir. Biz DİSK olarak kıdem tazminatına ilişkin alanda, sokakta ne diyorsak, aynısını masada da söylemeye; masada söylediğimizi de alanda, sokakta, işyerlerinde örgütlemeye devam ettik ve edeceğiz.
Israrla bu irademizi yok sayanlara bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Kıdem tazminatının fona devredilmesi halinde, kıdem tazminatının güvence boyutu ortadan kalkacaktır. Kıdem tazminatı, geleceği belirsiz zorunlu bir tasarruf hesabına dönüştürülecektir ve böylece işçilerin bu hakkı yok edilmiş olacaktır” diye konuştu.

 Öngörülen yeni sistem ile kıdem tazminatının en az yarı yarıya azalacağını belirten Beko, şunları söyledi: "Kıdem tazminatı alamayanların sorununu çözmek için şu önerileri sunuyoruz:
* 1475 sayılı kanunun halen yürürlükte olan 14. maddesinde ufak bir değişiklikle işçinin 1 gün bile çalışması halinde bile kıdem tazminatına hak kazanmasının yolu açılmalıdır.
* Hak kayıplarına neden olan kıdem tazminatı üst sınırı kaldırılmalıdır.
* Ücret Garanti Fonu’nun kapsamı genişletilerek, kıdem tazminatının da kapsama alınması sağlanmalıdır. Bu alacaklar daha sonra işverenden tahsil edilmelidir.
* Kıdem tazminatının ödenmemesi durumunda daha ağır yaptırımlar getirilmelidir. İflas gibi durumlarda işçinin alacağı bankaların ve kamunun alacağından öncelikli olmalıdır."

İŞÇİLERİ KÖLELEŞTİRMEK İSTİYORLAR

“Ulusal İstihdam Stratejisi’nde, 2014 programında, Orta Vadeli Program’da açık açık yazdığınızı neden televizyonlardan işçilere, emekçilere söylemiyorsunuz. Bu belgelerde açıkça yazıyor. Kıdem tazminatı fona devredilmelidir; çünkü istihdam maliyeti düşürülmelidir diyor. Kıdem tazminatı fona devredilmelidir; çünkü iş gücü piyasası daha esnek olmalıdır diyor. Yani işçi sınıfının diline, bizim dilimize tercüme edersek şöyle deniyor: ‘Kıdem tazminatını kaldıracağız çünkü daha ucuz ve güvencesiz çalışacak iş gücü yaratacağız.’ Bunu kabul edecek miyiz?​” diye soran Beko’ya işçiler hep bir ağızdan “Hayır” diye yanıt verdi.

Hükümetin Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi vermek istediğini, taşeron çalıştırmayı asıl işi de kapsayacak şekilde genişletmek istediğini belirten Beko, “Yani gözümüzün içine baka baka ‘işçileri köleleştirmek istiyoruz, onay verin’ diyorlar” diye konuştu.

Türk-İş ve Hak-İş’e de çağrı yapan Beko, “Kıdem tazminatının kaldırılmasına, işçilerin köleleştirilmek istenmesine karşı milyonlarla sokaklara, alanlara çıkalım” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)