2 Aralık 2013 07:00

İnanç Yıldız
Gaziantep

Gaziantep Üniversitesinde Rektörlük, ‘Benim Çocuğum’ belgesel filmine önce izin verdi daha sonra ‘içerik’ gerekçesiyle gösterimi engelledi. Üniversitedeki sansüre karşın filmin gösterimi ESP Gözükızıl sosyal tesisinde gerçekleştirildi. Duruma tepkili olan ve filmde de oynayan Listag LGBTİ anneleri birçok üniversiteden meclise kadar çeşitli yerlerde gösterimini yaptıkları filmin engellenmesini, homofobik bir yaklaşım olarak nitelendiriyor ve LGBTİ olan bir gencin bu üniversitede okumasının zor olacağına dikkat çekiyor.

FİLMİN İÇERİĞİ RAHATSIZ ETTİ


'Benim Çocuğum' belgesel filminin 30 Kasım günü GAÜN cep sinemasında gösteriminin yapılması için üniversiteye yazılan dilekçe kabul edildi. Bunun üzerine hazırlığa başlayan öğrenciler, filmde oynayan Listag LGBTİ üyesi annelerini de etkinliğe çağırdı. Ancak üniversitenin etkinlik sayfasında da duyurusu yapılan ve sinema topluluğu hocalarının ‘Bir sıkıntı yok’ dediği film, gösterime iki gün kala rektörlükçe ‘içerik’ gerçeksiyle iptal edildi. Bu yaşanan durum üzerine rektörlüğe giden Zeugmadi LGBTİ oluşumundan Eyüp Çakır, yaşananları şöyle anlatıyor: "Biz filmin gösterimini üniversitede yapmak için hazırlanmıştık. Filmi ‘içerik’ gerekçesiyle yasakladılar. Üniversite Genel Sekreteri Ercan Eroğlu ile görüştüm.  Ancak film için ‘eşcinsel’ diyerek başlayıp homofobik bir yaklaşım gösterildiğini görünce buna müdahale ettim."

Ardından Çakır, Rektörle de görüştüğünü ancak, ‘başka zaman izin veririz’ dediklerini söyledi.

HOMOFOBİK TAVIR ENGELLEDİ

Listag aile grubu üyesi  Sema Yakar, ”Biz Antep’e gelmek istedik. Bizim gibi çocuklara sahip ailelerle görüşmek, tanışmak insanları bilgilendirmek istedik. Bunun için de Gaziantep üniversitesini seçtik.  Bir sürü yerde filmimizi oynatmamıza rağmen ilk defa burada sansür yedik. Bu çok homofobik bir tavır olarak bize geri döndü” diyerek, “Biz homofobi karşıtı buluşmalar yapıyoruz. Çünkü bu hayatın gerçeği insanın olduğu her yerde LGBTİ vardır. Bizler de böyle çocuklara sahip olacağımızı bilmiyorduk. Bilmediğimiz için çok acı çektik. Türkiye’de yüzlerimizi açarak bu belgeseli oynadık. Bizim için hiç kolay değildi. Ama bir yerde artık bir şeylere dur demek lazımdı. Hiç kimse iddia edemez gelecekte böyle çocuklara sahip olmayacağını. Biz yalnızca bilgiyi paylaşmak istedik. Ancak böyle ret cevabı aldık” diye konuştu.

ÜNİVERSİTEYLE ÖVÜNÜN DİYOR AMA!...

Rektör M.Yavuz Coşkun, yakın bir zamanda  öğrencilere yaptığı bir konuşmada, ‘Bizim gencimiz sadece iyi bir mühendis, doktor, ilahiyatçı, eğitimci olmaktan öte iyi bir insan ve toplumun sorunlarına karşın insana dair her alandaki hususlara karşı bir donanımı olan bir birey olarak yetişmelidir.’ demişti. Coşkun’un bu sözlerinden sonra toplumsal bir olaya parmak basan filmi engellemesi bir çelişki olarak öne çıktı.

GAÜN’DE BU İLK DEĞİL

GAÜN Sosyoloji bölümü öğrencileri de 25 Kasım Kadına yönelik şiddete hayır haftası nedeniyle 2010 yılında ‘Soraya’yı Taşlamak’ filminin gösterimini üniversite içerisinde yapmak istemişti. Ancak bu film için de Rektörlük, önce izin verilmesine rağmen gösterime bir gün kala içerisindeki 3 Kürtçe kelimeyi bahane edip yasaklamıştı. Rektörlüğün Kürtçe sandığı film ise Farsçaydı. Yaşanan bu durum 10 Aralık 2010 günü Evrensel Gazetesinde “Farsça Filme Kürtçe Yasağı” başlığıyla manşet olmuştu.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Kamu işçisi hedefte

Kamu işçisi hedefte

Ücretleri baskılayan Erdoğan-Şimşek programının yeni hedefi toplu sözleşme sürecine giren 600 bin kamu işçisi. Sendikal bürokrasi eliyle işçiden kaçırılan sözleşme taslağı, iktidar medyasına sızdırıldı. “Taleplerimizi karşılamıyor” diyen işçiler öfkeli. Ekonomide, iç ve dış politikada sıkışan Saray iktidarı, toplumu yönetebilmek için yasaklara, gözaltılara ve tutuklamalarla sarılıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
'Heybeden’ her gün yeni bir soruşturma çıkıyor. Yargı sopasıyla topluma gözdağı verilmek isteniyor.

Evrensel'i Takip Et