Erdoğan, Evrensel Yazarı Ender İmrek'ten şikayetçi oldu

Evrensel Gazetesi Yazarı Ender İmrek’e 29 kasımda yazdığı  “Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?” başlığıyla kaleme aldığı yazısından ötürü soruşturma açıldı.

Yolsuzluk soruşturması olarak bilinen ancak mahkemenin hakkında takipsizlik kararı verdiği 17-25 Aralık operasyonlarını haberleştiren, yazı yazan gazeteci ve yazarlara baskı sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatları, yolsuzluk komisyonunun çalışmalarına getirilen yayın yasağını “Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?” yazısıyla eleştiren Evrensel Yazarı Ender İmrek’ten “hakaret ve iftira” da bulunduğu iddiasıyla  şikayetçi oldu. 
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Vedat Yiğit imzalı tutanak kağıdında İmrek’in 7 gün içinde ifade vermeye gitmemesi durumunda zorla getirileceği yazıyor.
Soruşturmaya neden olan yazıda İmrek şu ifadeleri kullanıyordu:

“... Hangisinden başlayalım...
Eski Başbakan Erdoğan’dan mı... Sabahın erken saatinde oğlunu arayıp, kızını, mahdumlarını; evdeki dolar ve avroları boşaltma operasyonundan mı...Ya da Reza Zarrab’ın çikolata kutusu içinde sunduğu dolarlardan mı... Altın taşımacılığından mı... ‘Çikolata ve takım elbise aldım, bu Türk geleneğinde var’ diyen eski AB Bakanından mı... Ayakkabı kutularından mı...700 bin liralık saati Türk geleneklerine göre hediye alan eski bakandan mı ‘Oğlum ne kadar para var’ diyen eski içişleri bakanından mı... TÜRGEV’den mi... TOKİ’den mi... Rüşvet ve yolsuzlukta boğazına kadar batan bir iktidar gerçeğini ne yapsanız gizleyemiyorsunuz. Gerçeklerin üzerini kapatmak öyle kolay olmuyor.”

Ender İmrek'in 'Yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gizlenebilir mi?' başlıklı yazısının tamamını okumak için tıklayın...

YOLSUZLUĞA TAKİPSİZLİK, GAZETECİLERE CEZA 
Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Ekrem Aydıner, 17 Aralık “Rüşvet ve Yolsuzluk” soruşturmasına 19 Ekim 2014  tarihinde takipsizlik kararı vermişti. 65 sayfalık kararda , İş Adamı Reza Zarrab, Eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan ile Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında “Usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı” belirtilmişti.  1 Eylül 2014 tarihinde de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan’ın da bulunduğu rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamındaki 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı vermişti. Yolsuzluk soruşturmasını haber yapan ve tapeleri yazan muhabirlere dava açılmaya devam ediyor. Taraf Gazetesi Adliye Muhabiri Aysun Yazıcı’ya 8 yıl hapis istemiyle dava açılmış, O dönem Yurt gazetesinde çalışan Meriç Şenyüz 6 ay hapis cezasına çarptırılmış, Ulusal Kanal Muhabiri Özer Sürmeli de 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

YAZMAYA DEVAM EDECEĞIZ

Hakkında soruşturma açılan Ender İmrek gazetemize yaptığı açıklamada hükümetin yandaş olmayan gazeteciye tahammül edemediğini söyledi. İmrek şöyle dedi: Cumhurbaşkanı hakkımızda şikayetçi olmuş. Yandaş olmayan basına ve gazetecilere tahammül gösteremiyor. Ancak biz gerçekleri yazmaktan ve yorumlamaktan vazgeçmeyeceğiz. Anlaşılan, hırsıza hırsız, rüşvetçiye rüşvetçi, yolsuza yolsuz dememiz alınganlıklara neden oluyor. Ama biz gerçekleri yazmaya, söylemeye tartışmaya ve halkı soyanlardan hesap sormaya devam edeceğiz. Tapeler, belgeler, yaşananlar ortada. Biz olmamış, yaşanmamış bir şey yazmadık. Hakaret ve iftira yok. Başbakanın Başdanışmanı Etyen Mahçupyan da ‘AKP seçmeni yolsuzluğa inanıyor’ diyor. Gerçeklerin devede kulak bir bölümünü yazmış olduk.

Bu yazı, Hükümetin talebi üzerine, dört eski bakan hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komisyonunun talebi üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesinin aldığı yayın yasağı kararı üzerine yazıldı. Gazeteciliğin temel ilkesi halkın gerçekleri öğrenme ve halkı doğru bilgilendirme hakkına aykırı olan kararı eleştiri yazısıdır. Bu kararı gazetemiz Evrensel ve bir çok gazete doğru bulmadığını ve tanımayacağını açıkladı. Köşe yazarı ve siyasetçi olarak bu hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvete sessiz kalamam.  17-25 Aralık yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık ‘operasyonları’ yaşananların sadece açığa çıkan bir bölümüdür. Aysbergin görünen kısmıdır. Hükümet; mahkemeleri ve medyayı, devletin tüm olanaklarını kullanarak gerçeklerin üzerini kapatmaya çalışıyor. Ama çok zor. Yazmaya, konuşmaya ve tartışmaya, hesap sormaya devam edeceğiz. (MEDYA SERVİSİ)