Bu fotoğraftaki yanlışı bulun

Bomonti’de İzzetpaşa sokağı... Sokağa ilk gidildiğinde dikkatlerden kaçmayan bir ayrıntı...Bir Ermeni okulu ve okulun duvarında ‘Ne mutlu Türküm diyene’ yazılı büyük bir tabela asılı duruyor. Azınlıklara ait okullara asla Türk  öğrenci alınmazken, Türk okullarının bile kapısında bulunmayan bu tabelanın niçin bir Ermeni okulunun kapısına asıldığı akıllarda soru işareti oluşturdu.

NEDEN SADECE ERMENİ OKULU?

Bomonti’de bulunan Özel Bomonti Ermeni Katolik İlköğretim okulu’nun bulunduğu sokağın hemen arka sokağında Fransızca eğitim veren Özel Fransız Saint Michel Lisesi bulunuyor. Bu okulun kapısında okulun tabelasından hariç herhangi bir tabela bulunmuyor. Yine Kadıköy’de bulunan ve Fransızca eğitim veren Özel Saint Joseph Fransız Lisesi, Karaköy’de bulunan ve Fransızca eğitim veren Özel Saint Benoit Fransız Lisesi, Karaköy’de bulunan ve Almanca eğitim veren Özel Sankt Georg Avusturya Lisesi, Taksim’de bulunan ve Almanca eğitim veren Özel Alman Lisesi, Arnavutköy’de bulunan ve İngilizce eğitim veren Özel Amerikan Robert Liselerinde bu tabelaların bulunmaması, ‘neden sadece Ermeni okulları’ sorusunu akıllara getirdi. 

Türkiye’de İngilizce, Almanca ve Fransızca eğitim veren bu okullarda herkes eğitim görebilirken, Ermeni okullarında sadece Ermeniler eğitim alabiliyor.

BASKIYI HİSSETTİRME POLİTİKASI

Ne zaman asıldığı bilinmeyen tabelaya velilerden de tepki geldi. Öğrenci olduğu dönemlerde bu tür olaylara benzer olaylar yaşadığını söyleyen Sasun Estukyan, Lozan antlaşmasıyla Ermeni eğitim ve öğretimin yasal statü kazandığını belirtti. Bariz bir şekilde yıpratma ve baskıyı hissettirme politikası olduğunu söyleyen Estukyan, “Bu Ermenilere ve orada öğrenim gören Ermeni çocuklara açık bir mesajdır. Öyle bir hal aldı ki, İstiklal Marşı okuma yarışmalarında birincilik azınlık okullarında çıkmakta” şeklinde konuştu.

HANİ BİZ ERMENİYDİK!

Tabelaya bir diğer tepki öğrenci velisi Filor Uluk’tan geldi. Daha önce Samatya’da bulunan Sahakyan Nunyan Varjaran Ermeni okulunda benzer bir durumla karşılaştığını dile getiren Uluk, okul yönetimi ile bu konuda tartıştıklarını ancak okul idaresinin çekindiği için bir şey yapamadığını dile getirdi. Uluk “Kendi etnik kökenini inkar eden bir halk kendi dilinde nasıl eğitim alır? Ki bu Lozan’da okullarımızda eğitim durumumuz yasal statüye bağlandı. Her gün "Türküm doğruyum" dedirtmek en büyük asimilasyon. Kendi okulumuzda kendi dilimizi yabancı dil olarak öğrenir hale geldik Bu etnik soykırım demektir. Etnik soykırıma tabi tutulanlar küme düşüyorlar. Şimdi de Süryanilere bunu yapıyorlar. Yani bir Hırıstiyan meclise girdi, kitaplarda ise Süryaniler hakkında kabul edilemez şeyler yazılmaya başlandı. Çocuklarımızın, bize saygı göstermesini istiyoruz. Çocuklarımız bize saygı göstermiyor. Çocuğum bana ‘yalancısın anne’ dedi. Nedenini sorduğumda ise çocuğum ‘hani biz Ermeniydik! Okulda bize Türksünüz diyorlar’ dediğini aktardı.

Ermeni okullarında eğitim sisteminin kademe kademe değiştiğini de vurgulayan Uluk, ‘son 10 yıl içerisinde kendi okullarımızda  kendi dilimizi yabancı bir dil gibi öğreniyoruz artık. Yasal olarak bu tabelanın olmaması lazım, olsa da bu yanlıştır’ dedi. (İstanbul/EVRENSEL)