AKP'ye göre herkes olağan şüpheli
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in açıklamaları ve süren KCK operasyonlarına ilişkin BDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş ve Basından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Filiz Koçali, Bakan Şahin'e sert tepki gösterdi. Meral Danış Beştaş, bakanın açıklamalarının, "Gerçekten çok vahim bir tablo ile karşı karşıya olduklarının göstergesi" olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Açıklamalar demeçler, herkesi olağan şüpheli haline getirmiştir. Partimize destek veren üye olan, seçmeni olan hatta hiçbir şekilde organik bağı olmayan yani yasal anlamda üyelik bağı olmasa bile gönül bağı olan herkesi 'KCK' adı altındaki operasyonlarla olağan şüpheli haline getirme çabaları var. Bunu dehşetle izliyoruz. Türkiye maalesef tarih olarak bir darbeler tarihi… Biz yeni bir darbe yaşıyoruz. Bırakın 1990'lara geri dönüşü, 1980'leri aratır bir boyuta geldi. Ve maalesef çığlığımız, isyanımız duyulmuyor. Bir kısım yayın organları tarafından bizim sesimiz hiçbir şekilde duyulmamakta ve sözlerimiz yansıtılmamaktadır. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde de hatırlanacağı üzere MGK bildirileri sürekli yayınlanarak bir suskunluk ve bastırma harekatı olarak meydana gelmişti. Bugün de daha bizim arkadaşlarımız Büşra Ersanlı ve diğer gözaltındaki yöneticilerimiz gözaltına alınır alınmaz paralel bir şekilde bir kısım basın yaygın organlarında avukatların ulaşmadığı şüphelilere soru olarak gelmeyen ve hiç birimizin bilgisi dahilinde olmayan yalan yanlış kara propaganda başlatıldı. Aslında kıyaslayacak olursak bunun darbe bildirilerinden hiçbir farkı yoktur. Bu arada en büyük tehlike hukuk kuralları alenen çiğneniyor. Yargı bağımsızlığı, kuvvetleri ayrılığı ilkesi, masuniyet karinesi vb birçok temel ceza yargılaması usulünün iç hukukumuzda da uluslararası hukukta da temelini teşkil eden ilkeler göz göre göre çiğneniyor. Bunu hep birlikte dehşetle izliyoruz. Tehlike büyüktür. Bu tehlike de şudur. Herkes yargı eliyle yargı tehdidiyle sindirilmek isteniyor. Susturulmak isteniyor. Sizlerde de izliyorsunuz, partimizi yasa dışı ilan etme gibi bir hazırlıkla karşı karşıyayız. İçişleri bakanı dünkü açıklamasında talihsiz kavramının karşılamayacağı bir beyanatta bulundu."
AKADEMİK CAMİAYA GÖZDAĞI
"Büşra Ersanlı profesör olduğu için tutuklanmadı, bunu bilmiyoruz. Ama Büşra Ersanlı'nın tutuklanmasıyla Türkiye'deki akademik dünyaya demokratik kamuoyuna ciddi bir mesaj verildiğini de çok iyi biliyoruz" ifadeleriyle tepsini dile getiren Beştaş, Ersanlı'nın kamuoyu tarafından tanındığını hatırlatarak, "Burada profesörlerin özellikle yakalanması şüpheli ve kriminal bir hale getirilmesi tüm toplumun susturma amacı olduğunu biliyoruz" dedi.
Bakan Şahin'in, "Ersanlı Türkiye'yi bölme dersleri verdiği" yönündeki iddialarını hatırlatan Beştaş, "Sizin aracılığınızla soruyoruz. Bunu nereden biliyor. Aksi halde kendisi bizzat bakanı olduğu hükümetin hukuk kuralarını açıkça ve aleni bir şekilde çiğnemektedir. Bu ülkede hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yoktur. Ne başbakanın ne içişleri bakanının nede cumhurbaşkanın… Hepsi yargı önünde hesap vermek zorundadır" diye konuştu.
HÜKÜMET SUÇÜSTÜ YAKALANDI
"KCK operasyonları" adı altında yapılan operasyonların tümünde gizlilik kararı olduğunu anımsatan ve bakanın buna karşı açıklamalarına işaret eden Beştaş, "Aslında hükümet suçüstü yakalanmıştır. İçişleri Bakanın dünkü açıklamasıyla bu operasyonun organize ettiğini ayrıntıları kendisinin tayin ettiğini ve bunun kendi stratejistlerinin bir projesi olduğunu kendi ağzıyla kamuoyuna açıklamıştır" dedi. Hükümetin yaptığı yargısız infazları ve hukuksuzluğu artık gizleme gereği duymadığını ifade eden Beştaş, hükümetin daha önce operasyonları "yargı yapıyor" diyerek sorumluluk üstlenmediğini, ama artık bunu açık bir şekilde üstlendiklerini söyledi.
'BİZİM ELİMİZDE 3 BİN 547 KİŞİLİK LİSTE VAR'
"KCK tutuklamaları" sayısında İçişleri Bakanı ile BDP arasındaki sayı farkına da işaret eden ve bakanın kendilerini "yalan söylemekle suçladığını" hatırlatan Beştaş, elindeki 3 bin 547 kişilik tutuklanma listesini göstererek, "Biz içişleri bakanına elindeki 752 kişilik listeyi açıklamasını istiyoruz" dedi. Bakana "en büyük yalanı kendisi atıyor" sözleriyle karşılık veren Beştaş, ellerindeki listeyi herkesle paylaşmaya hazır olduklarını söyledi. Yargı bağımsızlığını, 'kuvvetler ayrılığı' ilkesini ihlal ettiği, masuniyet karinesinin açıkça çiğnendiği, gizli bir dosyanın açıklayarak yargıyı etkileme çabasından dolayı başta İçişleri Bakanı olmak üzere, kendileriyle çalışan stratejistler ve teorisyenler hakkında bugün suç duyurusunda bulunacaklarını ifade eden Beştaş, "Eğer gerçekten Türkiye'de halen yargı bağımsızlığı varsa ve suç işleme özgürlüğü yoksa, birilerinin suç ve cezadan muafiyeti yoksa yargıyı göreve çağırıyoruz, gereğini yapacağını söylüyoruz" dedi. Beştaş, ellerindeki isim listenin 3 bin 547 kişilik olduğunu, kendilerinin tespit ettiği tutuklu rakamının da 4 bin 175 kişi olduğunu söyledi. Büşra Ersanlı şahsında BDP'nin illegalize edilmek istendiğini belirten Beştaş, bu yaklaşımın sürdüğünü söyledi.
'BASIN DARBE SÜRECİNE ORTAK OLMASIN'
Daha sonra konuşan BDP Basın ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkanı Filiz Koçali ise, basının tutumuna dikkat çekerek, "12 Eylül dönemini aratmayan bir süreçteyiz. Yaşım uygun. 12 Eylül ve 28 Şubat süreçlerini dün gibi hatırlıyorum. Basın yayın organları gerçekten aynı bastırma sindirme politikalarının bir parçası olarak çalışıyor. Bugün o dönemlerin özeleştirisi veriliyor. Basını bir kez daha uyarmak istiyorum. Gelecek günlerde bu sürecin özeleştirisini vermemek için lütfen darbe suçuna ortak olmayın" çağrısında bulundu. Ahmet Kaya olayını anımsatarak, o zaman Kaya'nın suçlu ilan edildiğini ifade eden Koçali, meydanın şimdi Kaya'nın ardından timsah gözyaşları döktüğünü belirtti.
Beştaş ve Koçali, ardından basın mensuplarını sorularını yanıtladı. Beştaş, bir soru üzerine BDP'nin bütün gelişmeleri değerlendirdiğini ifade ederek, "Vahim tabloyu değerlendiriyoruz, önümüzdeki günlerde açıklamalarımızı yapacağız" dedi. Hükümetin sürece normalleştirmek istediğini, ancak kendilerinin asla bu sürece alışmayacaklarını kaydeden Beştaş, bütün güçleriyle anti demokratik yaklaşımları teşhir edeceklerini vurgulayarak, "Hepimiz buradayız, yerimiz beli sıfatlarımız beli" dedi.
"BDP'nin KCK ile ilişkisinin" sorulması üzerine de KCK ile hiçbir ilişkilerinin olmadığını ifade eden Beştaş, KCK iddialarının "sahte operasyonlara kılıf uydurma çabası" olduğunu söyledi. Koçali ise, "Hükümet tanışıyor zaten KCK ile. Bizim tanışmadığımız kişilerle hükümet tanışıyor zaten. Oslo süreci ortada" diye konuştu.
Beştaş da, yapacakları suç duyurusuna ilişkin de İçişleri Bakanı'nın da dokunulmazlık süreci dışında olduğunu söyledi. (ANKARA)
Evrensel'i Takip Et