Emek’le sermaye uzlaşmayacak

Sine-Sen, Oyuncular Sendikası, İsyanbul Kültür Sanat Varyetesi, Kamusal Sanat Laboratuvarı, TMMOB Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi, Karadeniz İsyandadır Platformu, Çarşı Grubu, Sinema Yazarları Derneği gibi sanat kuruluşları ve demokratik kitle örgütlerinin üyelerinin yer aldığı yürüyüşe 2000’e yakın kişi katıldı.

Yeşim Büber, Mehmet Ali Alabora, Meltem Cumbul, Rutkay Aziz, Tarık Akan, Nurgül Yeşilçay, Nejat Yavaşoğulları,Yüksel, Aksu, Menderes Samancılar’ın da arasında bulunduğu 300’e yakın sanatçı yürüyüşteki yerlerini aldı.  Havanın soğuk olmasına aldırış etmeyen platform üyeleri, “Hepimiz Bilirkişiyiz Yık-tır-mı-yo-ruz”, “Yalan Söylüyorsunuz Yalaaan”, “Masa Sandalye Bahane, Rantsal Dönüşüm Şahane”, Mispah Emlaktan Satılık Kelepir İlçe: Beyoğlu”, “Beyoğlu İçin Mücadele Vakti”, “Emek’le Sermaye Uzlaşmayacak”, “Sanat Emek İster” pankartları taşıdı. Platform üyeleri, davul ve zurna eşliğinde sloganlar atarak, Emek Sinemasını yıktırtmayacaklarını dile getirdi.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, yaptığı konuşmada “bugün özgürlük kavgası için buradayız” dedi. Baskıcı rejim bütün kültürel, kamusal varlıklarımızı yağmalamak istiyor diyen Muhcu; yağma diktatörlüğünün Emek  Sinemasını yıkmak istediğini belirtti.

Platform adına basın metnini okuyan Deniz Özgür, Emek Sineması’nın içinin sökülmeye başlamasını, hangi hukuki gerekçelere dayandırılarak yapıldığını sordu. AKM, boşaltılan Tarlabaşı, yıkım tehdidi altındaki Bedrettin Mahallesi, kaçak katlarıyla yükselen Demirören AVM’nin aynı planın parçası olduğunu söyleyen Özgür, “topyekün saldırıya topyekün cevap vermek için buradayız” dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yenileme ve Anıtlar Kurulu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Beyoğlu Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesini bu hukuksuzluk karşısında hesap vermeye çağırdı. Sendika, meslek örgütleri, sinemacılar, kültür sanat üreticileri, ve demokratik kitle örgütlerinin arasında bulunduğu bir mekanizma inşa etmeyi önerdi. Eylem sırasında platform üyeleri Starbucks ve Demirören’i önünden geçerken protesto etti. Platform üyeleri Emek Sineması için sabaha kadar nöbet tuttu. Eylem sırasında oyuncular Emek Sinemasına dair duygu ve düşüncelerini gazetemize paylaştı.

Selen Uçer (Oyuncu): Emek Sineması tarih demek. Burası sinemanın geçmişini temsil eden bir mekan. Ne kadar büyük, ne kadar gösterişli mekanlar yapılsa da o senelerin yaşanmışlığını ona katamazsınız.  Para kazanmak amaçlı yapılan bir şey ve bu projeyle tarihi bölüyorsunuz. Bir ağacı kesmekle başka bir anlamda benzer bir yönü var. Sinema için o kadar önemli temsil ettiği bir yer var ki, bunun değerinin görülmemesi çok acıklı bence. Gelen gelmeyen herkes bu konuda çok hassas ve eyleme destek veriyorlar. Türk sineması bugün ilerleme kaydediyorsa orada yaşananların yapılanların bir sonucu. 8 katlı bina yapacağız diye seneleri yıkmak doğru değil. Yıksan yerine konulacak bir şey değil.

ALIŞVERİŞ MERKEZİ YAPMAK MANTIKSIZ

Gürgen Öz (Oyuncu): Bu her şeyden önce bizim kültürümüz. Kültür ve sanatla ilgili bir sembol. Hepimizin orada anıları var. Kamu vicdanına denk geliyorsa bir şeyi bu kadar kolay geçmişinizi yıkamazsınız. Geçmişinizi yıktığınız zaman kimliğinizden bir şey kalmıyor hele bu kültür sanatsa. Burası konsept olarak alışveriş bölgesi, dünya çapında bir bölge, bilmem kaç yüz metre bir alan içinde tonlarca dükkan, bar, restaurant var. Burayı alışveriş merkezi yapmak kadar mantıksız bir şey olamaz.

EMEK OLMAZSA BİZ DE OLMAYIZ

Mehmet Ali Alabora: Emek Sineması bizim emeğimizi paylaştığımız yerdir. Eğer Emek Sineması olamazsa bizde olmayız. Yazarlar, yönetmenler senaristlerde sinema emekçileri de olmaz. İstanbul’da kültürde olmaz. Olduğu yerde olduğu gibi yaşamaya devam etmesi gerekiyor. Oyuncular sendikası olarak 200’e yakın kişi varız. Çok sayıda yazar, çok sayıda yönetmen, çok sayıda oyuncu var burada. Beyoğlu kilitlenmiş durumda.

Yeşim Büber: Emek Sineması sadece  sinemacıların koruması gereken bir yer değildir, izleyicinin emekle buluştuğu korunması gereken bir yerdir. (İstanbul/EVRENSEL)

Boğaziçi Üniversitesi’ne açılan Starbucks’u işgal eden öğrenciler yürüyüş sırasında İstiklal Caddesi  üzerindeki şubeyi de işgal etti. Emek Sinemasına yaklaşıldığında, kaçak katlarıyla bilinen Demirören AVM’nin önünde polisler tarafından güvenlik önlemleri alındı. Platform, Demirören AVM’nin yanına gelindiğinde Orhan Veli’nin; Ne kadar güzel şey/yolun üstündeki bina/yıkıldığı zaman/bilinmeyen bir ufuk görmek./ dizeleri yazılı pankart açtı.

Beşiktaş Çarşı Grubu üyeleri ise “Yeter Yıldırım Demirören Yeter” sloganlarıyla protestoya eşlik etti. Çok geçmeden Demirören AVM kepenklerini kapattı.