05 Haziran 2012 11:34

Çevre gününde çevre yağması

Türkiye 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü çevre yağmasının önünü açacak yasal düzenlemeyle karşılıyor. Koruma altındaki doğal sitleri ve milli parkları işletmeye açacak olan Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısı’nın 14 maddesi TBMM Çevre Komisyonunda kabul edilmişti. K

Çevre gününde çevre yağması
Paylaş

KORUMADA 50 YIL GERİYE

74 kitle örgütünün oluşturduğu Tabiat Kanunu İzleme Girişimi, Dünya Çevre Günü nedeniyle dün bir açıklama yaptı. Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı’nın ilk 14 maddesinin TBMM Çevre Komisyonu’nun 31 Mayıs 2012 tarihli toplantısında bir günde görüşülerek onaylandığını hatırlatan Girişim,  tasarının 1958’den bu yana edinilmiş tüm kazanımları yok ettiği uyarısı yaptı.

Yapılan açıklamaya göre Yasa Tasarısı’nın 6. Maddesi tüm korunan alanların sınırlarının değiştirebilmesine, hatta tümüyle kaldırılmasına olanak veriyor. Bilimsel çevrelerin, ilgili kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve koruma alanlarında ve çevresinde yaşayanların karar süreclerine dahil olması için öngörülen ulusal ve yerel kurulların tümünü tasarıdan çıkarıyor ve katılımcılık yönünden Türkiye’yi 30 yıl önce hazırlanan yasaların daha da gerisine götürüyor.

TÜM ALANLAR ŞİRKETLERİN HİZMETİNE!

Doğal zenginlik açısından öne çıkmış ve tüm dünya ile paralel koruma altına alınmış milli parklar, doğal sitler, yaban hayatı koruma sahaları ve uluslararası öneme sahip sulak alanlar, yıllar önce ilan edilmiş olsalar bile yatırımcıların arazi edinme ve işletme taleplerine karşılık elden çıkarılabilecek. Öte yandan, bilim insanları, uzmanlar, demokratik kitle örgütleri veya yöre halkı bundan böyle herhangi bir alanın koruma altına alınması sürecinde söz sahibi olamayacaklar.

Bugün yapılacak TBMM Çevre Komisyonu toplantısında geriye kalan hükümlerinin karara bağlanması beklenen tasarıda bir diğer önemli nokta ise “üstün kamu yararı” ifadesine yer verilmesi.  Eğer bir alanın yatırıma açılmasında hangi kriterlere göre belirleneceği net olmayan “üstün kamu yararı” kararı alınırsa, korunan alanlar madencilik, enerji, sanayi, tarım, turizm gibi yatırımlara açılabilecek. Bu yüzden Nükleer, HES, baraj, altın madeni, konut yatırımcılarının gözü Çevre Komisyonu’nda.(HABER MERKEZİ)


ÇMO: ORMAN TAHRİBİ YASALAŞTI

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 2012 yılı ana teması “Yeşil ekonomi” olarak belirlenen 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla bir basın toplantısı yaptı. Toplantıda konuşan ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, küresel ısınma ve iklim değişikliğinde en büyük paya sahip sera gazlarının miktarının 1992 yılında 153 milyon ton olduğu bilgisini vererek, 2011’de bu miktarın 402 milyon tona ulaştığını belirtti. Kişi başına yıllık sera gazı emisyonunun 3.39 tondan 5.51 tona yükseldiğini ifade eden Kınay, “Yenilenebilir enerji kaynaklarından, rüzgâr enerjisi kullanımı ülkemizde sembolik düzeyde kalmıştır. Rüzgâr potansiyeli çok daha düşük olan Avrupa Birliği ülkelerinde elektrik üretiminde rüzgârın payı yüzde 5 düzeyinde iken ülkemizde yüzde 1.35’tir” dedi. Kınay’ın verdiği bilgilere göre, ülkemizdeki elektrik üretiminde Jeotermal ve biyogazın payı yüzde 0.5 iken, fosil yakıtların payı ise yüzde 73 dolayında. Toplantıda ele alınan diğer bir konu olan 2/B yasası ile ilgili olarak da Kınay, İzmir ilinin üçte biri büyüklüğünde bir alanın orman vasfını yitirdiği gerekçesi ile yapılaşmaya açıldığını, ormanların geri dönüşümü olmayan bir biçimde tahribinin yasallaştığını söyledi. (İzmir/EVRENSEL)   


‘YAŞAM ALANLARIMIZA GÖZ KOYDULAR’

Derelerin Kardeşliği Platformu, Silivri Çevre Derneği, Çorlu Tehlikeli Atık Tesisine Hayır Platformu, Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran 1972 yılında ilan edilen Dünya Çevre Günü dolayısı ile doğa katliamlarına dikkat çekti. Derelerin Kardeşliği Platformu tarafından yapılan açıklamada, Dünya Çevre Gününe, doğal SİT alanları ve koruma öncelikli alanlara ilişkin yasal dayatmalarla girildiği belirtildi. Çevrecileri “bir avuç çapulcu”, “birtakım çevreci tipler” olarak niteleyenlerin, sulara, vadilere, yaşam alanlarına göz koyduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Milyonlarca yıldır üzerindeki canlılar için yaşam kaynağı olan dünyamız, her geçen gün artan baskı ve sorunlarla boğuşuyorken, varlığımızı sürdürmek için bütünüyle bağımlı olduğumuz doğal sistemlerini ve kaynaklarını kaybediyor” denildi. Silivri Çevre Derneği’den yapılan açıklamada ise, “Türkiye’nin bütün derelerini pazarlayıp, her birine baraj yapmaya kalkan, insanları ve doğayı susuzluğa terkeden bir anlayışla karşı karşıya olduğumuz bu günlerde acaba çevre günü kutlanabilir mi?​” diye soruldu, “Sevgili hükümetimizin saplantı halinde bir nükleer santral yapma tutkusu bizde çevre gününü kutlama isteğini yok ediyor” denildi. Çorlu Tehlikeli Atık Tesisine Hayır Platformu da, Dünya Çevre Günü dolayısı ile Cumhuriyet Meydanı’nda düzenleyecekleri etkinliğe katılım çağrısı yaptı.

ÖNCEKİ HABER

Sanatçılar Fazıl Say'ın yanında

SONRAKİ HABER

Bakan Şahin’den yerel basın sansürü!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...