Her an sokak ortasında işkence görebilirsiniz!

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” olarak belirlenen 26 Haziran, Türkiye’de işkence vakalarının yoğunlaştığı bir dönemde karşılandı. İşkence suçu giderek yaygınlaşıyor ve artıyor. Özellikle işkence yapan devletin kolluk kuvvetinden ise cezasızlık yüksek seviyede. Ceza ise, kolluk kuvvetine mukavemet ettiği gerekesi ile işkence gören kişilere yağdırılıyor.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) yöneticileri İHD Genel Merkezinde düzenledikleri basın toplantısında İşkence Görenlerle Dayanışma ve İşkenceye Karşı Mücadele Günü’nde halkları dayanışmaya davet etti. Toplantıda 2011 ve 2012 yıllarına ait işkence verileri de paylaşıldı.

CEZAEVİNDE İŞKENCE ARTTI

Verilere göre işkence Türkiye’de ve pek çok ülkede devletler tarafından insanlık dışı bir yıldırma, sindirme ve cezalandırma yöntemi olarak  kullanılıyor. İşkenceciler cezasız kalıyor. İşkenceyi mümkün kılacak yasal düzenlemeler yapılıyor. Bilim ve teknolojiden işkence yöntemlerini geliştirmek için yararlanılıyor.   İHD verilerine göre cezaevinde işkence sayısında son dönemde artış var. Cezaevlerinde doluluk oranları arttıkça, işkence türlerinde de artış yaşanıyor. Pozantı ve Şanlıurfa Cezaevleri bu örneklerden sadece ikisi.

6 AYDA 4 KİŞİ GÖZALTINDA YAŞAMINI YİTİRDİ

TİVH’nin rehabilitasyon merkezine 2011 yılında 519 kişi, 2012 yılı içinde ise 167 kişi başvurdu. 2011 yılında 5 kişi, 2012’nin ilk 6 ayında ise 4 kişi cezaevinde yaşamını yitirdi. 2011 yılında toplam 616 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. Bunlardan 601’i kolluk güçleri tarafından işkence görenler. 2012 yılında 21 Hazirana kadarki süreçte, 319 kişi işkenceye maruz kaldı. İHD’ye göre ise 2011 yılında 310 kişi gözaltında 517 kişi ise serbest olmak üzere 827 kişi işkenceye maruz kaldı.

FİNCANCI: ‘GÜVENLİK ALGISI PARANOYA HALİNE GELDİ’

TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye’de artan işkenceyi “güvenlik algısının paranoya haline gelmesi” ile ilişkilendirdi. Fincancı, Türkiye’nin bu konuda İsrail ve ABD ile yarıştığına dikkat çekerek, “İşkence suçu yaygınlaşıyor ve artıyor. Bize yapılan başvurularda da artış var” dedi. Yargının aldığı tutumun önemli olduğunu ifade eden Fincancı, “İşkence karşısında memura mukavemet ve kamu malına zarar verme iddiasıyla işkence gören kolluk görevlileri başvuru yapıyor. İşkence iddiasıyla yapılan başvurular kabul edilmezken, işkence yapanların başvuruları hemen kabul ediliyor” diye konuştu. Vatandaşları işkence görenlerle dayanışma içinde olmaya davet eden Fincancı, “dayanışma için Türkiye’de yaşayan herkese çağrı yapmalıyız. Çünkü her gün onlarca polis tarafından sokaklarda dövülenlerden biri biz de olabiliriz” dedi.  

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise AKP Hükümetinin işkenceyi görmezlikten geldiğini ifade ederek, “İlk önce işkenceyi görmeleri gerekir. İşkenceyi yok saymak cezasızlık kültürünü besleyen bir tutumdur” dedi. İşkencenin Türkiye’de her an herkesin başına gelebileceğini söyleyen Türkdoğan, “İşkenceye uğrayanlar seslerini yükseltmeli ve mücadeleyi sürdürmeye devam etmelidir” diye konuştu. (Ankara/EVRENSEL)

İzmir’de “İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence Görenlerle Dayanışma Günü” nedeniyle İHD, ÇHD ve TİHV tarafından yapılan ortak açıklamada, özellikle 11 Eylül 2001 sonrası yaşanan süreçte “Teröre karşı güvenliği sağlama” gerekçesiyle işkenceyi meşrulaştıran ve işkencecileri koruyan tutum ve politikaların olağan hale getirildiğine dikkat çekildi.

Açıklamayı okuyan TİHV Temsilcisi Coşkun Üsterci, Türkiye’de de işkencenin kamu görevlileri tarafından sistematik olarak uygulandığını dile getirerek, işkencenin son yıllarda bilgi alma ihtiyacından çok korku ve gözdağı vermek, cezalandırmak ya da otorite tesis etmek amacıyla uygulandığını belirtti.

Üsterci, yetkililerin “Çağdaş güvenlik mühendisliğinin emsalsiz örneği” olarak tanımladıkları ya da “Suçu henüz gerçekleşmeden önleme” anlayışından dolayı “koruyucu hekimliğe” benzettikleri güvenlik güçlerinin toplantı ve gösterilerde aşırı ve orantısız güç kullanarak müdahalesinin, “işkence” kavramına yeni bir boyut kattığını söyledi.

5 YILDA 12 KİŞİ GAZ NEDENİYLE ÖLDÜ

“Basınçlı su ve kimyasal gaz kullanımından dolayı ölümlere varan ciddi sağlık sorunları yaşanmaktadır” diyen Üsterci, son 5 yılda toplam 12 kişinin kimyasal gaz kullanımı sonucu yaşamını yitirdiğini belirtti.
Cezaevlerinde gerçekleştirilen işkence ve kötü muamele olaylarında da belirgin artış görüldüğünü belirten Üsterci, İHD’nin tespitlerine göre cezaevlerinde kötü muamele ve işkence görenlerin sayısının 724 olduğunu söyledi.  

TİHV Dokümantasyon Merkezi verilerine göre 2011 yılı içinde toplam 616 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, 2012 yılının ilk altı ayında ise 319 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını belirten Üsterci, köy korucuları ve özel güvenlik görevlilerinin işkence kötü muamelesine maruz kalanların sayısının da 73 olduğunu bildirdi.

İşkencenin bu boyutta olmasının sebebinin cezasızlık olduğunu belirten Üsterci, bugünlerde TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan işkenceyi önlemeye dair yasa tasarısının Türkiye İnsan Hakları Kurumunun alt birimi olarak tasarlanmasının sorunu çözmeyeceğini belirtti. Önleme mekanizmasının mutlak olarak bağımsız ve ayrı bir örgütlenmeye sahip olması gerektiğini belirtti. (İzmir/EVRENSEL) 

İŞKENCE GÖRDÜYSENİZ...

Eğer işkence gördüyseniz Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na (TİHV) başvurabilirsiniz. TİHV, polis, jandarma karakolları, emniyet müdürlükleri veya cezaevinde yaşananc işkencelerde ya da herhangi bir gözaltı işlemi olmadan güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kalındığında öncelikle yapılan tıbbi tetkikler sırasında ve sonrasında doktora rapor verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

Bu raporu alamadıysanız rapor almak ve görevliler hakkında suç duyurusunda bulunmak için İHD şubelerinden yardım isteyebilirsiniz. İşkencelerin yol açtığı fiziksel ve ruhsal sorunların tedavisi için ise TİHV’in Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Diyarbakır’daki temsilciliklerine başvurabilirsiniz. Diğer kentlerde yaşıyorsanız size en yakın İHD şubesi ile ilişki kurmanız halinde de TİHV’e ulaşabilirsiniz.TİHV, tedavi hizmetleri tamamen ücretsizdir.