30 Ağustos 2012 03:34

Tecavüz davasında tutuklu sanıklar serbest!

Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada yaşları 15 ila 19 arasında değişen 25 sanık tutuklu, 3’ü çocuk 9 kişi ise tutuksuz olarak yargılandı. Tutuksuz yargılananlar arasında Sakarya Emniyetinde görevli iki polis memuru da bulunuyor. Ancak bu kişilerden Sakarya Emniyet Şube Müdürü N.Ş.’nin yurt dışına kaçtığı biliniyor. Kız çocuğu ise duruşmaya katılmadı.

KADINLAR ADLİYE ÖNÜNDE

“Yeni bir utanç kararına izin vermeyeceğiz” diyen kadınlar da Sakarya Adliyesi önündeki yerlerini aldı. Sakarya Kadın Platformu üyesi kadınlar Adliye önünde yaptıkları açıklama ile Fethiye ve N.Ç. davalarında çıkan kararlarla kadınların adalete olan güvenlerinin sarsıldığını belirterek bu davada aynı sonucun tekrarlanmaması için davanın takipçisi olacaklarını ifade etti.

Platform adına açıklama yapan Eğitim Sen Sakarya Şubesi Kadın Sekreteri Özgül Kahraman gelenekselleşen taciz ve tecavüz sisteminin ortadan kalkması için atılacak her adımın hayati önem taşıdığını belirterek, “Güvenliğimizi sağlamakla görevli emniyet mensuplarının bu işin içinde yer alması ve devlet eliyle korunması düşündürücüdür” dedi. Fethiye ve N.Ç. davaları ile defalarca adalete olan güvenin sarsıldığını dile getiren Kahraman benzer sonuçların tekrar yaşanmaması için davanın takipçisi olacaklarını kaydetti.

Kadınların basın açıklaması yaptığı sırada sanık yakınları olduğu öğrenilen bazı kişilerin kadınlara sözlü sataşmalarda bulunması dikkat çekti.

Duruşma 24.00 gibi sona ererken tüm tutuklu sanıklar serbest bırakıldı. Sonraki duruşma da Ekim ayına ertelendi. Mahkeme tahliye kararıyla birlikte davaya ilişkin yayın yasağı da getirdi.

'KAMUOYU DAVAYI DAHA FAZLA SAHİPLENMELİ'

Aynı zamanda Sakarya Kadın Platformu üyesi olan Özgül Kahraman kararı Hayat TV'ye değerlendirdi. Kararın çok üzücü olduğunu ama davanın uzun soluklu bir süreç olacağını söyleyen Kahraman, yılmadan mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.

Kararın, devletin kadına bakış açısıyla alakalı olduğunu vurgulayan Kahraman, "Sağlık Bakanı'nın tecavüze de uğrasa doğursun. Devlet bakar" dediği bir ortamda adalet sisteminin bundan etkilendiğini belirtti.

Davanın avukatlarıyla sürekli irtibat halinde olmaya devam edeceklerini belirten Kahraman, adaletin tecelli etmesi için kamuoyunun davayı daha fazla sahiplenmesi gerektiğini söyledi.

Sanık yakınlarının, 14 yaşındaki kızın ilişkiye kendi rızasıyla girdiğine dair iddialarının sorunlu olduğunu söyleyen Kahraman, 14 yaşındaki bir çocuğun yaşadığı baskı ve korkuyu değerlendirmeden yapılan bu savunmaların davalar bu şekilde sonuçlanmaya devam ederse tecavüzcüleri cesaretlendireceğini ifade etti.

YETKİLİ SORUŞTURMA İLKESİ YÜRÜTÜLMEDİ

Avukat Hakları Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve davanın müdahil avukatı Ömer Kavili de Hayat TV'ye bağlanarak davayı değerlendirdi. Davanın firari sanıklarından biri olan Emniyet Şube Müdürü N.Ş'nin firari olduğunu, onun eşinin de Sakarya Adliyesi'nde hakim olduğunu hatırlatan Kavili, delillerle ilgili sanıklara yönelik yetkili soruşturma ilkesinin yürütülmediğini gördüklerini ifade etti.

Mahkemenin tahliye kararıyla birlikte yayın yasağı koyduğunu söyleyen Kavili, bu karara karşı gereken girişimlerde bulunacaklarını ancak etkili bir sonuç çıkmasının kamuoyu desteğine bağlı olduğunu belirtti. Kavili, bu davanın topluma ayna tuttuğunu ifade etti. (Sakarya/EVRENSEL)


SİYASİ PARTİLER DE DESTEK VERDİ

Sakarya Adliyesi önünde yapılan açıklamaya çeşitli siyasi partilerin temsilcileri de katılarak destek verdi.

CHP Sakarya İl Kadın Kolları Başkanı Füsun Çetin: Bu davanın birçok örneği var, küçük bir kız çocuğunun hayatı karardı, buradan yanlış bir kararın çıkmaması için bu davanın takipçisi olacağız, çocuk sanıkları tutukluyken ve yargılanıyorlarken, kamu görevlilerinin serbest oluşu çok utanç verici. Esas yargılanması gerekenlerin onlar olduğunu düşünüyorum.

HDK Sakarya Sözcüsü Ali Yüksel: AKP iktidarı döneminde kadına yönelik şiddetin ve çocuk istismarının arttığı istatistiklerle de ortaya konuyor. Bu davayı takip edeceğiz, bu davanın diğer utanç davaları gibi kararlarla sonuçlanmaması için buradayız. Taciz ve tecavüzün, şiddetin artışında son 10 yıllık süreçte AKP iktidarının toplumsal olarak buna izin veren bir alt yapı oluşturmasının etkili olduğunu düşünüyorum. Bu davanın N.Ç. ve Fethiye davasından farklı sonuçlanması için HDK olarak elimizden geleni yapacağız.

Emek Partisi Sakarya İl Başkanı Hüseyin Atılgan: Daha önce yaşanan toplu tecavüz davalarının bir devamı olarak görüyoruz bu davayı. Kamu görevlilerinin de olduğu benzer davaları daha önce de gördük. Kadını ikinci sınıf gören, şiddetten korumak için adım atmayan, baş eğmesine neden olan sosyoekonomik politikaların sonuçlarını bu şekilde yaşıyoruz. Aile ve Sosyal  Politikalar Bakanlığı kadına ve çocuklara yönelik şiddet konusunda köklü bir adım atmış, suçluların cezalandırılmasını sağlamış değil. Bu dava sadece adli bir dava olarak değil, bütünlüklü bir şekilde ele alınmalıdır. Sadece duyarlı çevrelerle değil en geniş kesimlerle bu sorunu çözmek bizim görevimiz. Öncelikle yeni anayasada eşit haklara dayalı, kadın haklarına duyarlı demokratik bir anayasa yapılmalıdır.


Emek Partili Kadınlar da Sakarya’da görülen tecavüz davasına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.

“N.Ç. davasındaki utanmazlık, Sakarya’da yaşanmasın” başlıklı açıklamada kadınlar, güvenliğimizden sorumlu emniyet görevlilerinin  tecavüzün bir parçası olmasına da tepki gösterdi.

“Olay açığa çıktığında hükümetin ‘eğitimler verdik’ dedikleri polisler,  kendi meslektaşları olan polislerin ‘suçlanmasına’ gönülleri elvermemiş olacak ki kız çocuğuna ‘rızam var’ dedirttiler. Yargının akıl almaz, vicdan kaldırmaz kararlarından yasa yapıcı öğrenmiyor, ancak tacizciler, tecavüzcüler, onların hamileri ve savunucuları öğreniyor ve kızın “rızam vardı” demesinin yargılananları aklayacağını bilerek bu cümleyi söylemesini sağlayabiliyorlar”. dediler. Fethiye Davası’ndaki gibi bu davada da tecavüz sanıklarının avukatlığını Baro Başkanı’nın üstleniyor olmasına dikkat çekerek “Daha önce de adalet mekanizmalarının tecavüzcüden yana, tacizciden yana, katilden yana işlediğini, kadınların, kız çocuklarının sorgulandıklarını, hayatlarının didik didik edildiğini, kadınlara sahip çıkan kadınların yargılandığını, baskı gördüğünü gördük. Bir kez daha bunun yaşanmasına izin vermeyeceğiz!”

“Adaletin terazisinin güçlüden yana meyletmesini seyreden, buna cevaz veren hükümete soruyoruz “ diyerek hükümete de seslenen Emek Partili Kadınlar bu olaylarda hükümetin de politikaları ve söylemleriyle katkılarının olduğunu ifade etti.

“Tecavüze uğrayan kadınlar doğursun, gerekirse devlet bakar” diyerek, “kadın mıdır kız mıdır bilemem” diyerek, atadığınız hakimler ve savcıların en yetkili organında “tecavüzcüsüyle evlenirse sorun kalmaz” cümlesine sessiz kalarak, tecavüzün rızayla da olabileceğine, çocukların rızayla ilişki kurabileceğine hükmedilemesini seyrederek tehdit edilen kadınları korumayarak, onların sığınabileceği bir tek yeri bile çok görerek akladınız” diyen kadınlar tüm bunlara karşı susmadıklarını, tecavüzcüler hak ettikleri cezaları alana ve çocuğa hak ettiği yaşam sunulana kadar bu davanın takipçisi olacaklarını vurguladı. (İstanbul/EVRENSEL)


YENİ BİR UTANÇ KARARINA İZİN VERMEYECEĞİZ: http://evrensel.net/news.php?id=35294