Hatay'da OHAL tam gaz

YAPILMAK İSTENEN GÖSTERİYE SERT MÜDAHALE

16 Eylül Pazar günü Suriye-Türkiye Dostluk Grubu’nun düzenlemek istediği etkinlik valilik tarafından yasaklanmmıştı. Yasak kararını tanımayan, yaşlı, genç, kadın, çocuk binlerce Hataylı açıklamanın yapılacağı yere doğru hareket etti. Ancak Antakya şehir merkezi tam anlamıyla ablukaya alınmış, kentin giriş çıkışları güvenlik kuvvetleri tarafından tutulmuştu. Çevre köy ve beldelerden gelenler şehir merkezine sokulmadılar. Emniyet yetkilileri etkinliğin yasaklandığını ve hiçbir şekilde izin verilmeyeceği uyarısını yaptı. Bunun üzerine eylem düzenleme komitesi kısa bir açıklama yaparak kitlenin dağılmasını istedi ve valiliğin tutumunu protesto etti. Toplanan kitle dağılmak istemeyince gaz bombalarıyla ilk müdahale yapıldı. Müdahaleden sonra mahalle aralarına dağılan kitle toparlanarak farklı noktalardan hareket edip Uğur Mumcu Bulvarı’nda buluştu.

'AKP SURİYE’DEN ELİNİ ÇEK! VALİ İSTİFA!'

Hükümeti istifaya çağıran kitle; “AKP Suriye’den elini çek!”, “Vali istifa!”, “Suriye halkı yalnız değildir!” gibi sloganlar attı. Çevik kuvvet gaz bombalarıyla ve tazyikli suyla kitleye bir kez daha müdahale etti. Kitle ara sokaklara dağıldı. Göstericiler yolları kapatıp barikatlar kurmaya çalıştılar. Yüzlerce kişi, sıkılan biber gazından etkilendi.

Çok sayıda kişi de hafif yaralandı, 5 kişi gözaltına alındı. Çevrede bulunan işyerleri ve araçlar tahrip oldu. Armutlu Mahallesi’nde sokak aralarına barikat kuran kitle gösterilerini gece geç saatlere kadar sürdürdü. Evlerin içine kadar gaz bombası atıldığı belirtildi.

Yapılmak istenen demokratik ve barışçıl gösteriye izin verilmeyerek, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edilmesine halkın büyük tepkisi var. Eylem sırasında ve sonrasında görüştüğümüz Hataylılar, Tayyip Erdoğan’a tepkilerini dile getirerek, Hükümetin Hatay halkına savaş açtığı görüşünü dile getirdiler.

Yaşanılanlara isyan eden yaşlı bir kadın; şunları söyledi: “İnsan insana bunu yapar mı? Biz barış istiyoruz. İnsan barış istiyor diye dövülür mü? Sıkılan biber gazından dolayı kızım astım atak geçirdi.” Hataylıların ulusal basın kuruluşlarına da büyük tepkisi vardı. Fotoğraf çektiğimizi görenler hangi gazeteden olduğumuzu soruyorlardı. Birçok ulusal gazetenin adını söyleyerek, gerçekleri çarpıttıklarından ve yalan yanlış şeyler yazdıklarından söz ediyorlardı. (Hatay/EVRENSEL)

AKP Hükümetinin Suriye politikasına tepki gösteren Hatay’lılar, bu politikadar nasiplerini daha önce de aldılar.

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokağa çıkan binlerce Hataylı; barış, huzur ve Suriye halkıyla dayanışmasını haykırmıştı. Hükümeti ve yerel yetkilileri uyarmış, izlenen politikanın halkın yararına olmadığını ifade etmişti. Hükümet, ekonomik ve sosyal yönden çöküş içerisinde olan Hataylıların taleplerini dinlemek bir tarafa yapılan gösterilerin provokatörler tarafından organize edildiğini iddia etmiş. Hatay Valiliği de kentteki tüm basın açıklamalarını, gösteri ve yürüyüşleri yasaklarken, adeta olağanüstü hal ilan etmişti.

12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümünde darbeyi lanetlemek isteyen Suriye’ye Emperyalist Müdahaleye Hayır Platformu’nun yapmak istediği basın açıklaması için alınan güvenlik önlemleri ve getirilen “yeni kriterler” adeta 12 Eylül darbesini bir kez daha yaşatmıştı. Basın açıklaması gerçekleştirmek isteyen 200 kişilik grubun karşısına yüzlerce polis dikilmiş, tüm sokaklar bariyerlerle kapatılmıştı. Slogan atmak, açıklamanın yapılacağı yere topluca yürümek, döviz ve pankart taşımak Emniyetçe yasaklanmıştı. Basın açıklamasına katılanlar üst aramasından geçirilmek istenmişti.  

HATAY VALİSİNDEN PARTİLERE UYARI!

Hatay Valisi Celalettin Lekesiz, bugüne kadar ne Esad yanlısı, ne de muhalifleri destekleyen hiçbir eyleme izin vermediklerini, bundan sonra da vermeyeceklerini söyledi.
Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında esnaf temsilcilerini kabul eden Celalettin Lekesiz, Barış ve Kardeşlik Şöleni kapsamında yapılmak istenen yürüyüşte çıkan olayları değerlendirdi. Lekesiz, esnaflar başta olmak üzere siyasi parti ve kurum temsilcilerine seslenerek “güvenlik güçleri ile vatandaşları karşı karşıya getirmemelerini” istedi.
“Emniyet güçlerinin tüm iyi niyetine rağmen dağılmayan göstericilere müdahale edilmek zorunda kalındığını” söyleyen Lekesiz, son günlerde hiç kimsenin arzu etmediği olaylar yaşandığını ifade etti. Vali Lekesiz şunları söyledi: "Son zamanlarda ilimizde hiçbirimizin arzu etmediği olaylar var. Bundan bir süre önce İşçi Partisi'nin bir müracaatı oldu. 'Barış ve kardeşlik şöleni yapmak istiyoruz' dediler. Yapılan incelemeler sonucunda kamu düzenini ciddi şekilde ihlal edici gelişmelerin olabileceği değerlendirildiğinden ilgili yasa maddeleri gereğince böyle bir organizasyona izin verilmedi."
Suriye'de olaylar başladığından beri çok dikkat ettiklerini, çünkü Suriye'deki hem yönetimin, hem de muhaliflerin çok yakın akrabalarının Hatay'da bulunduğunu belirten Lekesiz şöyle konuştu: "Komşumuzda olaylar başladığından beri bizim dikkat ettiğimiz bir husus var. Suriye'de hem yönetimin hem de halkın, yönetilenlerin ilimizde yakın akrabaları var, dostları var. Dolayısıyla Hatay ili olarak biz, hem muhalifler denen grubun hem yönetim kademesinin söylediklerinden yaptıklarından etkileniyoruz, normaldir, doğaldır. Ancak oradaki olumsuzlukların ilimize de kutuplaşma şeklinde yansımaması için bu zamana kadar süreç başladığından beri bizler ne yönetimin lehine ne de halkın lehine olacak herhangi bir açık hava toplantısına ve gösteri yürüyüşüne izin vermedik. Hatırlarsanız geçen sene yaz aylarında sınırın sıfır noktasına gidip orada eylem yapacağız diyen gruplar oldu. Biz onlara da, muhaliflerin yapacağı eylemlere de izin vermedik."

ANTAKYALI SÜRYANİLERDEN BARIŞ ÇAĞRISI

Antakya Süryani Ortodoks Kilisesi Sinod Üyeleri, Suriyeli tüm tarafları şiddete ve silah diline son vermekle birlikte ülkedeki krize her hangi bir çözümün temelini oluşturan barışçıl diyaloga davet etti.

Lübnan'ın Bekfiya Bölgesindeki Mar Yakup el-Beradei Manastırında düzenledikleri oturum ardından ortak bildiri yayınlayan Sinod üyeleri; Süryani uygarlığı ve mirasını taşıyan, Antakya Peygamberlik Süryani Kürsüsünü kucaklayan Suriye'de yaşanan acı olaylardan üzüntülerini ifade etti.

Sinod üyeleri; Suriye'de en yakın zamanda güvenlik ve istikrarın sağlanması, evlerinden göç edenlerin evlerine ve mülklerine sağ salim dönmeleri için dua ettiklerini belirtti.