Yaşam nöbeti…
Gerze’ye bağlı Yaykıl Köyü’nün dağınık mahallelerini birbirine bağlayan karayolundan geçen araçlar, ucundan duman çıkan ve üzerine çarpı işareti konmuş siyah bir kola şişesinin bulunduğu trafik levhasının yanından geçerlerken kornalarını çalıyor. Bu, bir çeşit şifre aslında. 15 aydır termik
Yağmurlu ve soğuk bir günde uğradığımız Yaykıl Köyü ‘direniş çadırında’, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 10 kişi vardı. Kimi bulaşıkları yıkıyor, kimi çay demliyor, kimisi konteyner çadırın içini temizliyor. Hafif, ama sürekli çiseleyen yağmurda, direniş çadırında o an için bulunan tek erkek köylü, odun kırıyor. Birazdan Gerze’den bir direnişçiden kuzine gelecek ve soğuyan havanın önlemi alınacak. Konteynere elektrik bağlanmış, televizyonu, uydu anteni bile var. Hemen yanı başında bir musluk ve daha arkalarda kurulmuş seyyar tuvaletle burada nöbet tutanların ihtiyaçlarının giderilmesi için her şey düşünülmüş.
Bir müteahhit tarafından bağışlanan konteyneri direniş çadırı haline getiren termik santral karşıtı köylüler ve Gerzeliler, içini kanepe ve halılarla döşeyerek küçük bir ev haline getirmiş.
İŞTE BÖYLE DİRENİLİR!..
Gerzeliler ve Yaykıl köylüleri, şirketin şu aralar sesinin soluğunun kesilmesine aldırmadan, artan soğukları umursamadan 15 ayı geçen nöbetlerine devam ediyor. Her hafta Salı günü Gerze’de Yeşil Gerze Çevre Platformu’nun (YEGEP) 36 kişilik yürütmesi toplanıyor ve o hafta nöbete gideceklerin listesi hazırlanıyor. Yaykıl köylüleri zaten tüm gün oradalar.
Ülkemizin dört bir yanında yaşam alanlarımıza termik-nükleer santral, HES, altın-nikel madeni, balık çiftlikleri, rüzgar santralleri yapmak için saldıran sermayeye karşı direnişin nasıl olacağını görmek isteyenler Gerze Yaykıl köyüne mutlaka gitmeli. Buradaki köylülerden direniş öykülerini, deneyimlerini dinlemeli. (Sinop/EVRENSEL)
DÜNYANIN EN İLGİNÇ RÜZGÂR ÇANI
KONTEYNERİN hemen yanına kurulan tentenin direğinde asılı olan dünyanın en ilginç rüzgâr çanı, rüzgarla birlikte salınıp metalik sesler çıkarıyor. Jandarma ve polisin kendilerine karşı kullandığı gaz ve göz yaşartıcı bomba kapsüllerini iple bağlayan köylüler, bunlardan rüzgâr çanı yapmış! Termik santral yapılmak istenen araziye bir gece yarısı sondaj makinelerinin girmesini önlemek için yolu kapatan köylülere, o gece ve ertesi gün sabahtan akşama kadar onlarca jandarma ve polis, panzerlerle, gaz bombalarıyla, copla müdahale etmiş. “5 Eylül Direnişi” diye bahsettikleri gün köylüler, topraklarında şirketin çalışmasına izin vermemiş. O günden anılarına kazınmış yüzlerce öykü biriktirmişler. Birisi, jandarma ve polisin şirketin yanında yer almasının kendilerinde yarattığı duygu kırgınlığını anlatıyor, bir başkası Sinop İl Emniyet Amirinin kendilerine yaptığı el hareketini. Arıları nasıl bir savunma aracı olarak kullandıklarından bahsediyorlar, gülerek. Kovanları kırılan arılar, polisi ve askeri püskürtmüş…
KEDİNİN ADI BİLE DİRENİŞ
DİRENİŞ yerine birçok pankart asılmış. Termik santral istenmediklerini ve topraklarını Anadolu Grubu’na vermeyeceklerini yazmışlar pankartlara. Gerze’ye 7 kilometre uzaklıkta Yaykıl Köyü’ne termik santral yapmak için her türlü olanağını seferber eden Türkiye’nin en büyük sermaye gruplarından Anadolu Grubu’na tepki çok büyük.
Grubun bünyesinde bulunan Coca Cola, Fanta, İsuzu, Faber Castel, Efes Pilsen gibi markalara karşı boykot çağrılarının yapıldığı afişler konteynırın içini boydan boya dolanıyor. Dışarısı da fotoğraf, resim ve sloganlarla donatılmış. Yolun karşısında siyah bir bezin üzerine “Termik Santral Karşıtı Direniş Hatırası-Gerze” yazılı bir pankart asılmış. Direnişi ziyarete gelenler burada fotoğraf çektirmeden gitmiyorlar.
“Direniş” bütün köylülerin dilinde en çok kullanılan kavram durumuna gelmiş. Öyle ki polis-jandarmanın müdahalesi sırasında gazdan etkilenen kedilerinin adını bile Direniş koymuşlar.