Şimdi değişim zamanı
Hep söylenir; “geç gelen adalet, adalet değildir”, “adalet herkese lazım” diye... Peki sonuç, sonuç hüsran. Ne bekliyordun ki!Peki ne yapmak lazım? Nasıl yapmak lazım?İşte en sevdiğim sorular. Problemin üstüne gitmezsen zaferle çıkamazsın. Bu mu çözüm yolu? Evet. Birinci kısmın cevabı b
Peki ne yapmak lazım? Nasıl yapmak lazım?
İşte en sevdiğim sorular. Problemin üstüne gitmezsen zaferle çıkamazsın. Bu mu çözüm yolu? Evet. Birinci kısmın cevabı bu.
Peki nasıl yapmak lazım? Size bir soru: Önce sağsınız, sonra sağlıklısınız, sonra ne istersiniz? Emek, adalet, cumhuriyet, demokrasi, eşitlik… Bunlar bizim bildiğimiz en yüce kavramlar ama hepsi boş özgürlük olmayınca.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları önce Anadolu’da birlik beraberlik ve dayanışmayı sağladılar sonra milli mücadeleyi başlattılar ve bu cennet vatanı bize bağımsız, özgür Türkiye olarak emanet ettiler. Yetmedi, bir de yanına cumhuriyet eklediler. Yaşasın “Türkiye Cumhuriyeti”. Bu vesile ile başta Atatürk olmak üzere gazi ve şehitlerimizi minnetle yad ediyoruz.
Türkiye’de Atatürk’ün ölümünden sonra ülkeyi yönetenler arasında bir ayrışma oldu ve bugün hala devam ediyor; biri ak dediğinde öbürü kara diyor, öbürünün kara dediğine diğeri ak diyor. Bugün ülkemizdeki en büyük mesele, sosyal adaletsizlik. Bu problem çözülemiyor çünkü önünde daha büyük olan Kürt sorunu var. Dolayısıyla sosyal adaletsizlik gibi tüm meseleleri Kürt sorununun arkasına attılar. Ülkeyi yönetenler sorunlara baka baka, “üzüm üzüme baka baka kararır” misaliyle kendileri oldular bir sorun.
Ülke yönetimindeki bu sıkıntı bizim sendikamızda da aynen yerli yerinde duruyor. Bizim esas meselemiz sendika yöneticileri. İşçiden tamamen kopuk, koltuk sevdasındalar. Biz işçiler Harun gibi çalışırken onlar Karun gibi yiyorlar. Kendileri yetmezmiş gibi işçinin sırtından sağa sola peşkeş çekiyorlar. Bu çarpık, kokuşmuş sistem ve yöneticiler kısa zamanda değişecek. İhtiyacımız olan tek şey birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmamızdır. Davamız ekmek davası. Emeğin ve ekmeğin sağcısı solcusu olmaz.
Dünyadaki büyük değişimler hep işçiden başlamıştır. İşimiz Türk Metal yönetimini değiştirmekle bitmeyecek. Daha yolun başındayız, bu böyle biline. İyi de sizin Türk Metal yönetimi ile derdiniz ne? Be adam! Bunun cevabını daha önce yayınlanan “Metal işçisine kim sahip çıkar?” başlıklı yazıda vermiştik. Bu konuya girmeyeceğim, ancak Türk Metal Sendikası nasıl olmalı, değişimden sonra nasıl olacak?
Manifesto kararları aynen uygulanacak; ilaveten Türk Metal Sendikası Genel Başkanı’nın maaşı en yüksek maaş alan işçinin maaşı ile eşit olacak. Bu maddeyi manifesto da unutmuşuz; diğer başkanların ve sendika çalışanlarının maaşları da buna göre ayarlanacak.
Sendikada emeklilik günü gelen başkanlar ve çalışanlar emekli edilecek.
Ayrıca Türk Metal Sendikası’na üye işçiler sendikanın tüm hesap hareketlerini şeffaf bir şekilde internetten izleyebilecek.
Eklemeyi istediğiniz başka maddeler varsa lütfen yorumlara yazın gündemimize alalım.
Türk Metal Sendikası Genel Merkez yöneticilerine bakıyoruz, çoğu emekliliği geleli 10 yılı geçmiş. Artık emekliliğin tadını çıkarıp torunlarıyla güzel güzel vakit geçirsinler. Yaptıkları(!) işler için teşekkür ederiz, diğer kalanları da istifaya davet ediyoruz. Devam etmek isteyenler en demokratik hakkını kullanarak seçime katılabilir.
Kötü bir niyetimiz yok, sadece en doğal hakkımız olan demokratikleşme ve şeffaflık istiyoruz. Kısacası değişim istiyoruz, mevcut yönetimin bizlerle gurur duyacağına inanıyoruz.
Evet değişim diyenler beri gelsin! Eskişehir hazır …
Ankara İstanbul İzmir, Bursa, Kocaeli, Bolu… Hazır mıyız…
*Eskişehir Arçelik fabrikası işçisi
Metal işçilerinden manifesto: http://www.evrensel.net/news.php?id=41231