13 Aralık 2012 03:46

Halka ve devrime inancın sembolüdür

“Biz, işçilik yaşamında olan ya da sınıfın partisine mücadelesini veren militanlar, sempatizanlar olarak, bugün hala, tezgahımızın başında karamsarlığa düştüğümüz an 17 yaşındaki bir gencin idam sehpasındaki almış olduğu o tavır bizi karamsarlıktan kurtaran bir tavırdır.”Bu sözler Erdal Eren'in mücadele

Halka ve devrime inancın sembolüdür
Paylaş

Bu sözler Erdal Eren'in mücadele arkadaşı Ferhat Gürkan'a ait. Erdal'ın idamının 32. yılında onu bir yoldaşından dinledik...

Erdal Eren'in idam edilişinin üzerinden 32 yıl geçti ve hala Türkiye gençliği, Erdal Eren' in mücadelesini sürdürüyor. Siz o döneme dair neler söylemek istersiniz? O dönemin, mücadelesi, bugünkü gençlik mücadelesi ve Erdal Eren  hakkında...
Erdal Eren 70' li yılların sonunda liseli bir genç, yani Ankara Orta Öğrenimler Derneği çatısı altında  liseli ya da orta öğrenimli gençliği mücadelesine önderlik eden gençlerden biri. Biz de o zaman işçi gençlik mücadelesinde olan gençlerdik. Erdal, gençlik mücadelesinde dikkat çeken genç bir arkadaşımızdı. Henüz çok genç olmasına rağmen tutarlı, kararlı, ne yaptığını bilen 16-17 yaşın çok üstünde bir gençti. O yönüyle Erdal, liseli ya da orta öğrenimli gençlik içinde örnek alınan bir gençti. O hiçbir zaman bundan böbürlenme gibi ya da kendisini büyük görme gibi bir şeyin içine girmedi. Çok mütevazı bir gençti, bizim izlediğimiz kadarıyla. Çünkü biz işçi gençlik mücadelesindeydik. Onlar orta öğrenim gençlik mücadelesindeydi. Bizim gözlemimiz oydu ve takdir ederdik. Biraz da yaşça ondan büyüktük.
Cuntanın başı Kenan Evren Erdal Eren' i hatırlamadığını söylüyor. Biz Erdal Eren' i unutmadık ama o unutabilir. Biz, işçilik yaşamında olan ya da sınıfın partisine mücadelesini veren militanlar, sempatizanlar olarak, bugün hala, tezgahımızın başında karamsarlığa düştüğümüz an 17 yaşındaki bir gencin idam sehpasındaki almış olduğu o tavır bizi karamsarlıktan kurtaran bir tavırdır. Erdal idam edileli 32 yıl olmuş... Ama hala bizim mücadelemizin içinde yaşayan 17 yaşında bir arkadaşımızdır. Hala da bize 32 yıl içerisinde yol gösteriyor, göstermeye de devam edecektir. Erdal'ın böyle bir özelliği var bizim için. Biraz önce de dediğim gibi dönem dönem karamsarlıklarımız olmuştur.Yani hepimizin de oluyordur. İşte o an Erdal'ın idam sehpasındaki kararlılığı, partisine güveni, halkına ve devrime inancı her zaman bize örnek oldu diye düşündüm. Ve emek mücadelesi verenlerin de böyle düşündüğünü biliyorum.

Kenan Evren Erdal Eren' i unuttuğunu söylemişti. Ve bu kamuoyunda bayağı tartışıldı. Aynı şekilde, 12 Eylül anayasasının silineceği, daha sivil daha demokratik bir  anayasanın geleceği tartışmaları sürüyor. Darbe ürünü kurumlar, uygulamalar olduğu gibi dururken ve bu hükümet eliyle daha demokratik ve sivil bir anayasa sizce mümkün mü?
12 Eylül referandumu öncesi mecliste, Başbakan timsah gözyaşları döküyor Erdal'la ilgili. Hiç hakkı olmayan timsah gözyaşı, o göz yaşları.Yani o gözyaşlarına yazık diyorum ben. Çünkü ondan akmaması gereken bir gözyaşı Erdal için. Hükümetin geçmiş on yıllık iktidarına da baktığımızda, 12 Eylül' ün getirmiş olduğu yasalardan medet uman, onun yasalarını uygulayan ve kendisine rehber edinen bir hükümet olduğunu görüyoruz. Onun için yeni anayasa emekçiler için herhangi bir değişiklik getirmeyecek. Emekçilerin içinde olduğu bir anayasa değil. 12 Eylül anayasasının başka bir versiyonu. İşte Tayyip anayasası diyelim. Çünkü tek adam anayasası oluyor. Kimsenin, ne işçilerin, ne emekçilerin hak ve  talepleri göz önüne alınarak hazırlanan bir anayasa yok. Şu yazılımında onu görüyoruz çünkü. Hiç kimse gelip de işçi havzalarına bu anayasayla ilgili bu yeni hazırlanan anayasayla ilgili ne düşünüyorsunuz? Talebiniz nedir?  Diye sormadı bugüne kadar. Yine, kendilerine göre 12 Eylül anayasası gibi bir anayasa, yani demokratikleşme kisvesi altında bir metin sunacaklar. Görüyoruz işte sadece BDP'li  milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesi, çıkarılan torba yasalar gibi uygulamalar 12 Eylül'ün yansıması. 12 Eylül anayasası referandumunda şöyle söylediler; 'herkes iki sendikaya üye olabilecek.' Bırakın iki sendikaya  üye olmayı, bir sendikaya üye olmak için mücadele eden insanlar, işten atıldı. Bu gibi örnekleri daha da genişletebiliriz. Sendika hakları için, sendika mücadele için yani insanca yaşamak için mücadele eden, sendikalaşan işçiler kapı önlerine konuldu. Yapılacak olan yeni anayasanın diğerinden hiçbir farkı olmadığını görüyoruz ve yapılanlarla görmeye devam edeceğiz. Çünkü bizim anayasamız olmayacak, yine sermayenin, uluslararası emperyalistlerin çıkarlarına hizmet eden bir anayasa olacaktır. Biz öyle görüyoruz. Tabi emekçiler ne kadar müdahil olabilirse bu anayasaya o kadar kendilerini orada ifade edebilirler. Ama şu anda böyle bir şeyin olması çok uzak bir ihtimal gibi gözüküyor.

Şimdi, Türkiye gençliği Denizlerden, Erdallardan bir mirasla gelmiştir. Kararlı bir miras bu. Duruşu olan bir miras. Bugünkü gençliğin şöyle bir şansı var; gençlerin artık bir partisi var. Yani o zaman biraz da genç bir parti. Bugün demokrasi mücadelesinde, üniversiteli, liseli, işçi, işsiz gençliğin, kendisini bulabileceği, kendisini ifade edebileceği alanlarda, kendi perspektifini açabileceği, mücadele hatlarını örebileceği bir partisi mevcuttur. Onun için gençlik bugün Erdal Erenlerden, Denizlerden almış olduğu kararlı mirasla, kendi hak mücadelelerini sonuna kadar götürebilecek bir yapıya da sahiptir. Bugünkü gençler, gerçekten çok şanslı. Her türlü olanak, her türlü imkan var. Onun için kendi haklarına, kendi mücadelelerine sahip çıkmalarını ve sahiplenmelerini tavsiye ederim. Denizlerin, Erdalların yolu mücadeleye sahip çıkmaktan geçer ve devam eder. (GENÇ HAYAT)

ÖNCEKİ HABER

Muhabirimiz Sadiye Eser tutuklandı

SONRAKİ HABER

TAYAD üyesi 2 kişi tutuklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...