‘Zengin Mutfağı’na çirkin saldırı
30 yılı aşkın bir süre sonra tekrar İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelenmeye başlayan Vasıf Öngören’in ‘Zengin Mutfağı’ isimli oyununa çirkin bir saldırı gerçekleşti. Aslı Öngören tarafından yönetilen ve dün Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda ikinci gösterimini gerçekleştiren oyund
Oyun esnasında izleyiciler arasından “kurt işareti” yapan iki kadın ayağa fırlayarak sahnedeki oyunculara hakaret dolu sözler sarf etti. Sahneye küfürler savuran iki kadını, salonda bulunan 400 izleyici yuhalayarak protesto etti. Bunun üzerine salonu terk eden kadınların ardından seyirciler oyunun devamını ayakta izledi. Oyundan bir karakter olan Lütfü Usta'nın “ben kime hizmet ediyorum” sorusu ise alkışlarla karşılandı.
Oyunun bitiminden sonra oyunculara yönelik herhangi bir saldırı olasılığına karşılık izleyiciler uzun süre binadan ayrılmadı. Oyuncular ise "Zengin Mutfağı" sergilenirken nöbet tutacaklarını açıkladı.
Konuyla ilgili gazetemize konuşan oyunun yönetmeni Aslı Öngören, bu oyunun tartışma yaratmasını beklediklerini dile getirdi. “Çünkü oyunun Türkiye’nin yakın tarihi ile ilgili önemli tespitleri var. Bu tespitler herkesin hoşuna gitmeyebilir. Bu şaşırtıcı değil. Fakat bu olayda beni üzen bir tiyatro oyununa böyle müdahale edilmesi oldu. Tiyatro oyunu sahnedeyken böyle tepki göstermek tiyatro adabı dışıdır. ‘Zengin Mutfağı’ emek sermaye çelişkisini çok üst düzeyde ele alan bir oyun metnidir. Provokasyona izin vermeyecek bir biçimde özenle yazılmıştır” diyen Öngören, "Herkesi oyunu izlemeye bekliyoruz" dedi. GENÇ ADAM ‘MUTFAKTAN’ BESLENDİKÇE CANİLEŞİR 15-16 Haziran işçi eylemleri üzerinden emek-sermaye çelişkisinin anlatıldığı oyun, ‘Ben kime hizmet ediyorum’ sorusuyla beraber ilerliyor. İstanbul'da Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda ikinci gösterimini gerçekleştiren oyun, aşçı rolünde oynayan Murat Garipağaoğlu’nun ‘Aşçıyım ben eşşek değil!’ sözüyle açılıyor. Zengin mutfağının emekçilerinden biri de ‘hizmetçi kız’. Öğrenci Selim’le (Ali Mert Yavuzcan) nişanlıdır. Ve tek isteği bir an önce evlenip bu zengin mutfağından kurtulmaktır. 12 Mart askeri darbesinin hemen öncedir. 15-6 Haziran günü İstanbul’da 100 bin işçi sokakları doldurmuştur. Sıkı yönetimin ilanından sonra her yer de kan vardır. Çatışmalar, infazlar... Radyodan vatandaşa muhbirlik teklifleriyle toplumu birbirine düşman etmeler... Öğrenci Selim de parasızlıktan kurtulmak için devletten gelen bu muhbirlik ilanına yakın arkadaşının adresini ele vererek cevap verir. Başında beyaz beresi, takar polisleri peşine. Ateş çemberinin içinde katledilir arkadaşı. ‘Böyle olacağını bilsem yapar mıydım’ diye sayıklar. ‘Kaybolur mu böyle insan’ diye sorar karanlıklar içinde. Onun bu korkulu ve kaybolmuşluğunu zengin mutfağının sahibinin çıkarına dönüşür. Genç adam ‘mutfaktan’ beslendikçe canileşir. (İstanbul/EVRENSEL)