Sansürde ustalık dönemi
Daha önce haberimiz üzerine tartışma yaratan Yunus Emre’ye yönelik sansürün tek örnek olmadığı ortaya çıktı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayını olan kitapta bile Yunus Emre dörtlükleri kısaltma yapıldığı belirtilmeden makaslandı. Türkiye Yayıncılar Birliği ile Eğitim Sen ise, Şeker Portakalı ile Fareler ve
Ders kitaplarında Yunus Emre ilahilerine sansürlenerek yer verilmesi, Fırat Yayınları’nın hazırladığı 10. sınıf Türk Edebiyatı kitabıyla sınırlı kalmadı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Devlet Kitapları’ndan basılan 9. sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında da sansür izlerine rastlandı. Yunus Emre’nin, ‘Yalancı dünyaya konup göçenler’ diye bildiğimiz ilahisinin kitapta sansürlenen bölümleri şöyle: “Kimisi dördünde, kimi beşinde/ Kimisinin tacı yoktur başında/ Kimi altı, kimi yedi yaşında/ Ne söylerler, ne bir haber verirler/ Kimisi bezirgan, kimisi hoca/ Ecel şerbetini içmek de güç a/ Kimi ak sakallı, kimi pir koca/ Ne söylerler, ne bir haber verirler”
KISTASI OLMAYAN KISALTMALAR
Ders kitaplarına alınan metinlerde kısaltma yapılırken, çıkarılan bölümlerin üç noktayla gösterilmesi gerekiyor. Yunus Emre ilahisinden çıkarılan dizeler ise 9. ve 10. sınıf ders kitaplarında gösterilmiyor. Oysa, eksik dizeleri gösterme uygulamasının örneklerine rastlanan şiirler de var. Orta öğretimde okutulan Türk Edebiyatı ders kitaplarından yapılan kısaltmaların bazılarında, çıkarılan dörtlüklerin olduğu bölüme üç nokta konuyor. Örnek olarak yine MEB’in 9. sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında Arif Nihat Asya’nın ‘Bayrak’ şiiri, Gevheri’nin ‘Koşma’sında kısaltılan bölümler üç noktayla gösteriliyor. Yunus Emre’nin ve Kaygusuz Abdal’ın şiirlerinde yapılan makaslamaların sansürlendiğini gösteren yanı ise, üç noktayla gösterilmemiş olmaları.
NECİP FAZIL’A KISALTMA YOK
Kaygusuz Abdal’ın dizelerine yapılan sansürle ilgili Talim Terbiye Kurulu yetkilisiyle yaptığımız görüşmede “şiirleri kısaltmazsak kitaplar şiirden geçilmez” denilmişti. Ancak Yunus Emre’nin “Yalancı dünyaya konup göçenler” diye bildiğimiz sansürlenen ilahisinin de yer aldığı 9. sınıf ders kitabına Necip Fazıl Kısakürek’in 56 dizeden oluşan “Şehirlerin Dışında” ile Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 44 dizeden oluşan “Bursa’da Zaman” şiirlerinin çok uzun olmasına rağmen kısaltma yapılmadan alındığı gözlendi. Talim Terbiye Kurulu şiirleri değerlendirirken “kısaltma” yapılan bölümlerin kıstaslarıyla ilgili muğlaklık bu örneklerde de kendini gösteriyor.
CAHİT KÜLEBİ HÂLÂ SANSÜRLÜ
Yine MEB’in hazırladığı 9. sınıf Türk Edebiyatı ders kitabında “Benim doğduğum köylerde/ Kuzey rüzgârları eserdi/ Ve bu yüzden dudaklarım çatlaktır/ Öp biraz!” dizelerinin sansürlü olarak yer aldığı Cahit Külebi’nin “Hikaye” şiiri hala makaslı haliyle okutuluyor. 23 Aralıkta Radikal gazetesi “Orhan Kemal’e de Talim ve Terbiye” başlıklı haberinde “Arşivlere göz atınca başka örnekleri de hatırlıyoruz. Cahit Külebi’nin şu dizesi de Lise 1 Türk Edebiyatı ders kitabına konmamıştı” diyerek sansürün geçmiş dönemlerde yapıldığını hatırlatmıştı.
Yunus Emre’nin şiiri ile Fareler ve İnsanlar ve Şeker Portakalı kitaplarına yönelik sansür ve sansür girişimlerine ilişkin açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yunus Emre’yi kısıtlamaya kalkmayı ‘densizlik’ olarak yorumladı. Günay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Güzel bir söz var: ‘Cahille bal yenmez, alimle taş taşınır’ diye. Yunus Emre Anadolu’nun özünden gelen bir ariftir, erendir, bir felsefecidir. Bizim öz yüreğimizdir. Ben Yunus’a itikaden kendimi çok bağlı hissederim. Yunus konusu gelince beni zapt etmek biraz zordur. Kimse Yunus Emre’ye herhangi bir kısıtlama getiremez. O ne söyleyeceğini bilmiştir ve güzel söylemiştir. Onu kısıtlamaya kalkmak densizliktir. Haddini bilmezliktir. Onu da millet bir kenara koyar zaten. Fareler ve İnsanlar’ı bugün ben de duydum. Bunlarla uğraşmak bana çok doğru gelmedi.” Günay’ın bu açıklamasından sonra ortaya çıkan MEB’in hazırladığı 9. sınıf Türk Edebiyatı ders kitabındaki Yunus Emre sansürüne ilişkin ne diyeceği ise merak konusu. SANSÜR YAYGINLAŞTI Son dönemde yaşanan sansür ve sansür girişimlerine bir tepki de Türkiye Yayıncılar Birliğinden geldi. Fareler ve İnsanlar kitabına yapılan sansür girişimini eleştiren Yayıncılar Birliği açıklamasında, “tek tek şehirlerde öğretmenlerin kurul oluşturup Dünya Klasiklerini ahlaki açıdan incelemelerini ve yasak ya da sansür talebinde bulunmaları sansürcü zihniyetin tüm ülke çapında yaygınlaştırıldığına dikkat çekti. Lise öğrencilerinin birer genç yetişkin olarak okuyacakları kitapları kendileri seçecek nitelikte olduğuna vurgu yapan Yayıncılar Birliği, “İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kurul kurup ‘ahlaki açıdan’ kitap incelettirmesi, sansür talebinde bulunması ülkemizde sansürcü zihniyetin ne boyutlara ulaştığının çarpıcı ama utanç verici bir örneğidir. Umarız son örnek olacaktır” dedi. AMAÇLARINA ULAŞAMAZLAR Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu da, Talim Terbiye Kurulu’nun ders kitaplarına yapılan sansür uygulamasını yaptığı yazılı açıklamayla eleştirdi. Açıklamada, ders kitaplarına sansür uygulayarak tek tip toplum yaratmak isteyenlerin amaçlarına ulaşamayacağını belirtildi. AKP hükümetinin sansürcü ve yasakçı uygulamaları hayata geçirdiğine dikkat çeken Eğitim Sen açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “TV dizilerinden, ders kitaplarının içeriğine kadar hemen her alanda karşımıza çıkan tek tipleştirici yaklaşımın zaten sorunlu olan Türkiye demokrasisini ne kadar ‘ileri’ taşıyacağı açıktır.” İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” romanını incelediği, romanı ahlaki açıdan “sakıncalı” bulduğu gerekçesiyle sansürlenme talebinde bulundu. BirGün gazetesinin haberine göre Komisyon, Steinbeck’in bu romanının hangi yayınevlerince yayımlandığını araştırıyor ve yayınevlerinin kitaplarındaki sakıncalı bölümlerin sayfalarını tespit ediyor. Bir rapor halinde “öğrencilerin eğitimine uygun olmayan bölümler” tespit edildiğini belirterek raporu ve ekli listeyi Milli Eğitim Bakanlığı Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bildirdi. ŞEKER PORTAKALI’NA SORUŞTURMA Behiye Doktor Nevhiz Işıl İlköğretim Okulu’ndaki 7. sınıf Türkçe öğretmeni de öğrencilerine performans ödevi olarak Brezilyalı yazar Jose Mauro de Vasconcelos’un Şeker Portakalı okumalarını istemesi soruşturmaya neden oldu. Bainet’in duyurduğu habere göre velilerden biri, kitabı okuduğunu ve şok olduğunu belirterek kitabın Türk örf ve ananelerine aykırı içeriğe sahip olduğunu, içinde birçok argo sözcük ve küfür içerdiğini belirterek öğretmen hakkında soruşturma açılmasını istedi. Kitabı tavsiye eden öğretmen hakkında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü de soruşturma açtı. (İstanbul/EVRENSEL)