21 Ocak 2013 08:09

Maden şirketlerinin foyası meydana çıktı

Geçtiğimiz yıl belli zamanlarda siyaha yakın akan Çine Çayı’nın rengi beyaza döndü. Çaydaki kirlilikten sorumlu tutulan zeytinyağı fabrikalarına yönelik sıkı kontrol ve cezalar sadece bu işletmelerin kara sularını çaya boşaltmalarının önüne geçmedi, kirliliğin asıl nedenini de ortaya çıkardı&hell

Maden şirketlerinin foyası meydana çıktı
Paylaş
Özer Akdemir

Çine Doğa Derneği ikinci başkanı Ahmet Uslu bu ilginç durumu şöyle anlatıyor; “Çaydaki kirliliğin kaynağının madenlerden kaynaklandığını hep söyledik. Ancak madenciler ‘Biz kirletmiyoruz’ diye inkar ediyor, suçu zeytin fabrikalarına atıyordu. Zeytincilerin bıraktığı kara su, çayın üstüne aktığı için madencilerin kirliliğini kamufle ediyordu. Son denetimlerin ve cezaların ardından zeytinyağı fabrikaları gerekli önlemi alınca madencinin foyası da ortaya çıktı”.

ÇAY BAŞINDAN BULANMIŞ

Uslu, zeytinyağı fabrikalarının üzerine gidildiği kadar bu madenlerin üzerine gidilmediğini aktararak, “Maden şirketlerinin korunduğundan şüpheleniyoruz” diyor. Bu maden firmalarının en büyüklerinden olan Kaltun Madencilik’in CHP Aydın milletvekili Osman Aydın’ın olduğunu hatırlatan Uslu, “Kaltun’un çaya deşarj ettiği kirliliği gösteren çok sayıda fotoğraf çektik. Bu nedenle derneğimize saldırıldı, dernek başkanı darp edildi. bu saldırganlardan ikisi milletvekili Osman Aydın’ın eski şoförlerindendi” diye hala mahkeme aşamasında olan davayı anlattı.

Çine’de bulunan maden işletme dünyanın birçok ülkesine sodyum, potasyum feldspat ve kuvars madenleri gönderiliyor. Bölgede Eczacıbaşı, Kaltun Madencilik, Polat Madencilik, Ak Maden gibi ülke madenciliğinde söz sahibi büyük 9 madencilik şirket de bulunuyor.

Çayın renginin geçtiğimiz haftalarda beyaza dönmesini değerlendiren Çine Ziraat Odası Meclis Üyesi Hakan Karabulut da çaydaki kirliliği madenlerin pis sularını çaya bırakmasından kaynaklandığı görüşünde.

İŞÇİYİ ZEHİRLİYORLAR

Ahmet Uslu’nun bir diğer dikkat çektiği konu ise, madenlerde çalışan işçilerin durumu. Asgari ücretle, işçi sağlığı kurallarının göz ardı edildiği koşullarda çalışan işçilerin birçoğunun silikozis hastalığına yakalandığını kaydeden Uslu, aylık kontrollerde göğüs filmlerinde ciğerleri lekeli görünen işçilerin kapı önüne konduğunu belirtiyor. Uslu, “İşten çıkarılan bu hasta işçiler bir süre sonra sesizce ölüyorlar. Bizim bilebildiğimiz böyle 20’nin üzerinde işçi öldü. Bu maden fabrikaları hem içinde çalışanı hem dışarıdakini zehirliyor” dedi.


GÜNAH KEÇİSİ ZEYTİN FABRİKALARI

Büyük Menderes Nehri’nin en önemli kollarından olan Çine Çayı’nda yaşanan kirlilik balık ölümleri ve çayın renk değiştirerek akması nedeniyle çeşitli zamanlarda kamuoyunun gündemine gelmişti. İstanbul bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, “Zehir akan nehirler” olarak bilenen Çine çayı ile birlikte Ergene, Samanlı ve Dalaman nehirlerindeki kirliliği geçtiğimiz yıl ekim ayında bir soru önergesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Veysel Eroğlu’na sormuştu. Bakan Eroğlu verdiği yanıtta, Çine çayındaki kirlilikle ilgili “Denetimler esnasında söz konusu kirliliğin özellikle sezonluk (Kasım-Nisan ayları arasında) faaliyet gösteren ve bölgede yer alan zeytinyağı fabrikalarından (28 adet) kaynaklandığı tespit edilmiştir” diyerek, kirlilikten doğrudan zeytinyağı fabrikalarını sorumlu tutmuştu. Bakan Eroğlu havzada yer alan tüm zeytinyağı fabrikalarının üretim sezonu öncesinde, atık sularını çaya boşaltmamaları konusunda uyarıldığını, 2011-2012 üretim sezonunda karasularını (endüstriyel atık su) alıcı ortama bırakarak kirliliğe sebebiyet veren 16 adet zeytinyağı fabrikasının her birine 37.696,00 lira ceza kesildiğini de belirtmişti. Oysa Çineliler kirliliğin asıl kaynağı olarak maden şirketlerini işaret ederlerken, Bakan Eroğlu’nun yanıtında madenlerle ilgili tek satır olmaması dikkat çekmişti.


GÖZYAŞI IRMAĞI

Frigya efsanelerine göre  Çine (Marsyas) Çayı hüzünlü bir öykünün sonucu oluşur. Çoban Marsias nefis ezgiler çıkarttığı flütü ile güzel sanatlar tanrısı Apollon’a meydan okur ve tarihteki ilk müzik yarışması gerçekleşir. Hakem Frigya Kralı Midas’tır. Midas oyunu Marsias’tan yana kullanınca tanrının gazabına uğrar. Tanrı Apollon Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir. Marsiası daha acı bir son beklemektedir. Derisi yüzülerek bir ağaca gerilir. Sanatın dokuz perisi Marsiays’ın bu haline o kadar ağlarlar ki gözyaşları nehre dönüşür. İşte Çine çayı sanatın dokuz perisinin akan gözyaşlarıdır. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

‘Bilinmeyen dil’in yayın hayatı

SONRAKİ HABER

İnadına barış, mutlaka barış

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...