Evaristo tarihin çöplüğünden bugüne göz kırpıyor
Kumbaracı50’de sahnelenen “6 Üstü Oyun” projesinin ikincisi de Civan Canova’dan geldi. Canova’nın yazdığı Evaristo’yu Nihal Koldaş yönetiyor. Ayşenil Şamlıoğlu ise 14 yıl sonra yeniden sahnede ve tek başına bu hikayenin kahramanı. “6 Üstü Oyun”, Altıdan Sonra Tiyatronun yeni projelerinden... Projenin
“6 Üstü Oyun”, Altıdan Sonra Tiyatronun yeni projelerinden... Projenin ilk metnini Ebru Nihal Celkan yazmıştı ve Sumru Yavrucuk’un performansıyla izlemiştik. “Bugün”e atkıları olan proje bundan sonra da her ay bir oyunla karşımızda olacak.
ALIMLI BİR KADIN, UÇUK BİR DELİ
Evaristo, geçmişten gelen bir hikayeyle bugünle buluşuyor. 2. Dünya savaşını yaşamış bir kadının karanlık, izbe bir yerden yaşamla ilişkisini anlatıyor. Yaşlı bir kadın çöplerden topladığı yiyeceği, giyeceği çuvalına doldurup, sığınağına yavaş yavaş geliyor. Sonra başlıyor anlatmaya. Çok zaman geçirmiş bu sığınakta, anılar biriktirmiş onca yıl. Hem kendi öyküsü ilerlemiş hem de dünyanın savaşlardan çıkıp gelişini izlemiş. Tek başına anlattığı anılarda kimi zaman alımlı bir kadın, kimi zaman uçuk bir deli, kimi zamansa tekinsiz biri oluyor.
Hayatla kurulan bağın merkezinde geçmiş ve gitme umudu var. Eva Braun olduğunu söyleyen kadın, bir market arabasının içine özenle yerleştirdiği kemik yığınının Führer olduğunu söylüyor. Onun yeniden ayağa kalkıp, eski gücüne kavuşmasını hayal ediyor.
Savaşın bütün yıkıcılığı, iktidar kavgaları ve insanın çatışmalar ortasındaki çaresizliğine, bu ortamdaki insanın piyasasına geliyor hikaye.
Civan Canova 1955 Ankara doğumlu. Oynadığı oyunlar arasında neler yok ki “Antigone”, “Bir Yaz Dönümü Gecesi Rüyası” , “Truva Savaşı Olmayacak”, “Kırmızı Pabuçlar”, “Julius Caesar”, “Lysistrata”, “Cadılar Machbeth’i” ve böyle uzayan başarılı oyunlarda sahne almış Canova.
“Erkekler Tuvaleti”, “Kıyamet Sularında”, “Kızıl Ötesi Aydınlık”, “Ful Yaprakları”, “Prömiyer” gibi yazdığı pek çok oyunun yanına şimdi Evaristo’yu da ekleyen yazar oyunu bir çırpıda yazdığını söylüyor. Yiğit Sertdemir’in önerisiyle yazdığını söyleyen Canova, “Evaristo’yu çok severek yazdım. Bazı oyunların yazımı uzadıkça görev gibi gelir. Bitirmek için çabalarsınız. Bu öyle olmadı… Altı oyun, altı yazar, altı yönetmen ve altı oyuncu. Çok cazip bir projeydi. Kumbaracı50’nin sahnesini gördüğümde ise hevesim daha da arttı. Ve uzun süredir kafamda dolanıp duran düşünceler, mekanın da etkisiyle dökülüverdi; yaşlı, uçuk, düşkün, çok bildik ya da ne idüğü belirsiz bir kadının ağzından: ‘Aslında ufuk çizgisine bakınca anlaşılıyor.
Tuhaf bir kızıllık var gibi. Sadece okyanus tarafında değil.. her tarafta. Bahar havası diyor televizyonlar ama… Bilemedim. ‘Hani bir baş soğan bir şişe rakı içirir’ derler ya, kafamdaki bu cümle de bana koca bir oyun yazdırdı.” diyor.
Oyunun bir olay örgüsü yok ama hikayenin akışı seyirciye her şeyi anlatıyor. İzbe bir yerde, karanlıkta yaşayan bu çılgın kadının yaşamının renkliliği sesine, ışığına yansıyor. Geçmişin anılarının canlılığıyla bugünle de bağını kuvvetlendiriyor. Tek derdi doğan günün Arjantin havalarında sona ermesi.
Sanat yönetmenliğini Yiğit Sertdemir’in yaptığı projede Ayşe Bayramoğlu, Mirza Metin, Yeşim Özsoy Gülan ve Yiğit Sertdemir’in, metinleriyle de buluşacağız. (İstanbul/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
