İnsanca yaşamak istiyoruz
Adıyaman’ın en çaresizleri olan kadınlar adına bu mektubu yazma ihtiyacı duydum. Bir çığlık kopuyor yüreğimizde daha fazla susmayacağız. Sitem çekiyorum acıya, zulme… Biz kadınlar fabrikada sömürülüp, köle gibi çalıştırılıp ucuz iş gücü olmayacağız, ezilmek istemiyoruz. Acımasız bir hayatın
Güçlü Tekstil’de yıllardır çalışıp benim gibi sigortası yatırılmayan birçok kadın arkadaşım çalışıyor. Fabrikada çalıştığımız zamanlarda bu koşullarda yıllarca çalıştık evimize ekmek götürdük; yemekler düzgün sunulmadı. Gece vardiyalarında tarihi geçmiş zeytin peynir yemek zorunda kaldık. Çalıştığımız fabrikanın musluk suyu dahi yok. çatıya yerleştirilen paslanmış su tankerlerinden su veriliyor bizlere. Servislerin zamanında gelmemesinin suçunu işçilere atan patron, işe geç geliyoruz, diye geç kalıyoruz aylık maaşlarımızdan sanki çok para veriyormuş gibi kesinti yapıyor! Şimdiye kadar bizlere resmi tatiller de ve dini bayramlarda tatil yapma hakkı tanınmadı. Maaşlarımız patronların keyfine göre ödeniyor. Kimi arkadaşlarımız kirada oturduğu için birçok ev sahibi arkadaşlarımız kapı öne koyduğuna şahit oldum. Bu çalışma şartlarında yıllarca çalıştık sonra sendikayla tanıştık ve üye olmaya karar verdik. Sendikal haklarımızı istediğimiz için işten atıldık çıkarıldık. Arkadaşlarımla birlikte direniyorum.
Biz yetkilerden sadaka değil hakkımızı istiyoruz. Patron hakkımızı verseydi bizler böyle ayaklanmayacaktık.Sesimizi duymayan yetkililer bizleri bir türlü görmek istemiyor. Bu hayat sahnesinde bizim rolümüz ağlamak olmamalı. İnsanca yaşamak üretmek ve tüketmek istiyoruz. Sesimizi kim duyar kim bize sahip çıkar bilmiyoruz. Kim dost kim düşman çözemiyoruz.
* Güçlü İplik işçisi