11 Şubat 2013 06:12

Ümraniyeliler savaşa ‘dur’ diyor

Haşim Demir

Emek Partisi, içeride ve dışarıda barış talebiyle başlattığı “Savaşa Dur De, Demokrasi İçin Birleş” kampanyası çerçevesinde Ümraniye’deki mahalle muhtarları, yöre dernekleri ve çeşitli kitle örgütleriyle görüştü. EMEP Ümraniye İlçe Örgütü’nün gerçekleştirdiği ziyaretlerde Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin komşularıyla giderek gerilen ilişkileri tartışıldı. Tartışmalar gösterdi ki Ümraniye halkı barış görüşmelerini destekliyor. İmralı görüşmelerinin barışla sonuçlanması herkesin dileği. Özellikle muhtarların, mahallelerinde yaşayanların büyük çoğunluğunun “savaşın bir an önce sona ermesini istediği” yönündeki değerlendirmeleri önemli.

BARIŞ İÇİN FEDAKARLIK GEREKİR

Ihlamurkuyu Mahallesi Muhtarı Burhan Sağlam ‘barış sürecinin desteklenmemesinin söz konusu bile edilemeyeceğini, bunun son yılların en değerli gelişmesi olduğunu’ düşünüyor. Halkla sürekli iç içe olduklarını belirten Sağlam’a göre Ihlamurkuyu’da bir arada yaşayan Sivaslı, Karslı, Ordulu ailelerin büyük kısmı bu süreci olumlu görüyor.

Namık Kemal Mahallesi Muhtarı Halil Dalçık da “Ben Kastamonuluyum. Benim Kürt kardeşimle bir sorunum yok. Aynı mahallede barış içinde yaşamak istiyoruz. Tüm ön yargılar kırılsın, herkes eşit olsun” diyor.

Barış için fedakarlık gerektiğini söyleyen Kazımkarabekir Mahallesi Muhtarı Fahri Topal’a göre herkes elini taşın altına koymalı: “BDP de, İmralı da barışın sağlanması için fedakarlık yapmalı, devletimiz de yapmalı. Bu olmalı ki sorunu çözelim. Doğuda ölen gençler de yani Kürt gençleri de benim evladımdır. Mahallemde hiç kimse savaştan yana değil. 30 yıl nasıl birlikte yaşıyorsak şimdi de barış içinde aynı şekilde birlikte yaşayalım. Bundan daha güzel şey olabilir mi?​”

Ümraniye Topağacı Mahallesi Muhtarı Yaşar Karataş, Emek Partisi’nin ‘Savaşa Dur De, Demokrasi İçin Birleş’ kampanyasını çok isabetli bulduğunu söylüyor. “İnsanlar ölmesin acılar yaşanmasın artık” diyen Karataş, İmralı sürecini desteklediğini belirtiyor.

İnkılap Mahallesi Muhtarı Mahir Su, Bayburtlu olduğunu, örf ve adetlerin ağır bastığı bir mahallede muhtarlık yaptığını belirtiyor. İyi şeyler yapmak istediğini söyleyen Su’nun, ayrımcılık ve savaşla ilgili düşünceleri şöyle: “Benim olmadığım bir anda Kaymakamlıkça verilen gıda kolileri Alevi yurttaşlarımız unutularak dağıtılmıştı. Alevi yurttaşlarımız bunu bana şikâyet edince anladım ki ne hakla yapılırsa yapılsın ayrımcılık yanlıştır. Koliler zenginlere değil fakirlere verilir parolası ile hareket ettim ve bu yurttaşlara kolileri ulaştırdım. Fakirin sağcısı solcusu olmaz. Şu güzel ülkede savaş istemiyorum, barış istiyorum. Silahlar bırakılsın. Çözüm için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım. Komşunun bir oğlu dağda bir oğlu askerde, ağlayarak ‘oğullarım birbirini öldürecek muhtar bu olur mu’ deyince şok oldum. Anladım ki bu savaşın sona ermesi gerekir. Üç PKK’li kadının cenazesinde Diyarbakırlılar duyarlılık gösterdiyse biz niye göstermeyelim?​”  

Emek Partisi’nin kampanyasını olumlu karşıladığını belirten Yamanevler Mahallesi Muhtarı Rasim Yıldız da barışın yanında. Tokatlı olduğunu belirten Yıldız, “Annelerin, babaların gözyaşları artık akmasın istiyoruz. İmralı ile görüşmeler devam etsin, hükümet bu çabaları yoğunlaştırsın” diyor.


‘BÜYÜK DEVLETLERİN OYUNUNA GELMEYELİM’ Ümraniye halkı, Türkiye’nin Ortadoğu’da, hele de komşularıyla herhangi bir savaşa girmesini istemiyor. Özellikle Suriye ile yaşanan gerilimin son bulmasını isteyen mahalle muhtarları, “Oyuna gelmeyelim” diyor. Mustafa Akgül (Cemil Meriç Mahallesi Muhtarı): Suriye ile savaştan zerrece bir çıkarımız yok. Silah tüccarlarının, savaş rantçılarının çıkarı var bu savaşta. Amerika, İsrail istedi diye Suriye ile savaşa girmeyelim.

Burhan Sağlam (Ihlamurkuyu Mahallesi Muhtarı): Patriotların ülkeye yerleştirilmesini doğru görmüyorum. Ceylanpınar’daki olayları düşündükçe savaşın yarattığı yıkımı, psikolojiyi daha iyi anlıyorum. Oradakilerin yaşamının nasıl zorlaştığını görüyorum. Tedavi bile olamıyorlar, tarlalarına bile gidemiyorlar. Bütçenin önemli bir bölümünün savaşa ayrılması bile bir yıkım yaratıyor.

Halil Dalçık (Namık Kemal Mahallesi Muhtarı): İran’la ilgili bir sıkıntı var. Patriotlar İran’ı hedefliyor. Suriye’nin parçalanması isteniyor. Büyük ülkeler illa savaş çıkarmak istiyor. Sürekli bir kışkırtma var. Biz bu oyunu boşa çıkaralım. İsrail’in, Amerika’nın çıkarları için biz savaşın çıkarıcısı olmayalım.

Fahri Topal (Kazımkarabekir Mahallesi Muhtarı): Benim insanlarım aç. 300 milyar dolar daha para lazım ki Suriyeli mültecilere bakalım. Onları ortada bırakmayalım ama bu savaşı önce sona erdirelim.

Yaşar Karataş (Topağacı Mahallesi Muhtarı): Patriotların Türkiye’ye yerleştirilmesini istemiyorum. Derhal ülkemizden çıkarılsın! Amerika, İsrail istiyor diye biz niye Suriye ile savaşa girelim?

Rasim Yıldız (Yamanevler Mahallesi Muhtarı): Suriye ile savaş değil barış olsun. Bizim bütçemiz bize yetmiyor. Mültecilere kucak açmak iyi ama bunları Suriye’ye karşı kullanmak olmaz. Kimsenin iç işlerine karışmamalıyız. Bizim çıkarımız savaşta değil barıştadır.


ZENGİNLERİN ÇOCUKLARI BU SAVAŞTA ÖLMEDİĞİNE GÖRE…

Çınardibi Kültür Derneği Başkanı Hüseyin Basumlı: Bingöl Kığılı’danım. Ordulularla, Giresunlularla birlikte yaşıyoruz. Barışı sağlamak için birlikte mücadele ediyoruz. Asker de, Kürt genci de artık ölmesin diyoruz. Birlikte bu savaşı durdurabiliriz. Çünkü Ordulu Bingöllüyle evlenmiş, Bingöllü Orduluyla evlenmiş... Biz etle tırnak gibiyiz. Barış sürecinin baltalanmaması için canla başla çaba harcamalıyız. Zenginlerin çocukları bu savaşta ölmediğine göre, bizim çocuklarımız öldüğüne göre biz çaba göstereceğiz. Herkes kendi yöresinde çevresinde bu sürece katkı sunmalıdır, o zaman barış gelir.

EKE-DER (Elmalıkent Mahalesi Derneği) Başkanı Hamza Yusufoğlu: Din, dil, ırk ayrımı yapılmadan, sorunun çözümü için çaba harcanmalı. Komşularımızla barış olsun istiyoruz. Bu halkımızın isteğidir aynı zamanda. Bizim İran’la, Suriye ile ne gibi sorunlarımız olabilir? O ülkelerin iç işlerine niye karışıyoruz? Hükümetten beklentimiz halkımızın isteği olan barışın sağlanmasıdır. Huzur istiyoruz, barış ortak akıldır.

ANA DİLİ YASAKLAMAK ÇAĞ DIŞILIKTIR

Kazımkarabekir Cemevi Başkanı Duran Karakuş: Yıllardır süren savaştan dolayı çok sayıda genç yok oldu. Savaşın durdurulması, barış çabalarının artırılması gerekiyor. Ana dili yasaklamak çağ dışılıktır. Herkesin ortak bir akılla barışa sarılmasının zamanı. Çatışma, ölüm değil barış istiyoruz. 6. Filo ne amaçla gelmişse Patriotlar da o amaçla gelmiştir. Başkaları bizi koruyorsa orada bir sorun vardır. O güç kimse peşinen o güce bağımlı hale geliriz.


TÜRK VE KÜRT KADINLARI BİR ARAYA GELMELİ

Kazımkarabekir Sosyal Haklar Derneği Ümraniye Temsilciliği, Gençlik ve Kadın Evi Başkanı Nazlı Baybars: Biz hem dernek olarak, hem de kadınlar olarak bu barış sürecini destekliyoruz. Kadınlar asla savaş istemiyor. Mahallemizde onlarca kadın arkadaşımız bu çatışmalarda, savaşta çocuğunu kaybetmiş. Acının ne olduğunu gayet iyi biliyor. Kimseyi ötekileştirmeden ortak yaşamayı öğrenelim. Başbakan Erdoğan bir yandan müzakere sürecinden bahsediyor, bir yandan da dağları bombalatıyor. Bu büyük bir çelişkidir. Bu tavrından vazgeçmelidir. Uludere Roboski’de 34 kişi öldürüldü hesabı verilmedi. Afyonkarahisar’da 25 askerimiz öldü bunun hesabı verilmedi. Kürt kadınları yoksul, aç, işsiz. Buna yol açan önemli nedenlerden biri süren savaştır. 30 yıldır Kürtlerin hakları, hukukları hiçe sayıldı; bundan vazgeçilmeli. Kürtlerin hakları, dilleri, kültürleri güvenceye alınmalıdır. Kürt ve Türk kadınları birlikte bir araya gelerek er veya geç barışı tesis edecekler. Anaların acıları ortak, gözyaşları da... Öyleyse hep birlikte barış diyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)