Gitar ağacı meyve vermeye başladı
Festival katılımcılarından Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Gitar Hocası Mustafa Erhan’la festival ve gitar üzerine konuştuk.
2. Uluslararası Antalya Gitar Festivali’ne gösterilen ilgiyi nasıl buldunuz?
Birincisini takip ettiğim için 2.si daha da güzel geçiyor. Oldukça yoğun bir katılım oldu. İnsanlarda festivalle ilgili bir fikir de oluşmaya başlamış. Bu fikirde geçici değil kalıcı bir çalışmanın ortaya çıkacağını gösteriyor. Tabii festivalin bundan daha iyi besleneceği düşünüyorum.
Festival organizasyonu nasıldı?
Dünyada birçok festivale katıldım ancak bu festival gördüğüm etkili festivallerden biri oldu. Öncelikle festivale beyin olarak liderlik yapan hocam Ahmet Kanneci’ye, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a, festival organizasyonuna emeği geçen Serap Ünal’a, festivale gelen hocalarımızı, sanatçıları, emeği geçen tüm çalışanları ve dinlemeye gelen herkesi kutluyorum. Daha yeni olan ve 2.si düzenlenen festival imkansızı başarmış ve sonrasında da ses getirmeye devam edeceğe benziyor.
FESTİVALE GÖNLÜMÜZÜ KOYDUK
Masterclasslara ve festivale katılan gençlere yönelik gözlemleriniz neler?
Festivale katılan gençler bize, gitar ağacının dikilmekle kalmadığını ve meyve vermeye başladığını gösterdi. Siz 30-40 yıllık sanatçıların karşısına çıkıp onları etkileyip fikren ve bedenen sarsabiliyorsanız, bu işe başlamış ve gönül koymuşsunuz demektir. Gördüklerim karşısında ülkem adına, gençlik ve gelecek adına, gitar adına mutluluk duyuyorum.
Bu denli emek verilen festivalin geri dönüşleri var mı?
Bunu zaman gösterecek ama geri dönüşleri oluyor mutlaka. Çünkü insanlara festival dediğiniz zaman yüzlerinde çok tatlı bir gülümseme oluşuyor. O gülümsemenin içinde de çok önemli umutlar yatıyor. İnsanlar bugüne kadar olmamış bir şeyi ilk defa gördüğünüz bir olay gibi algılamaya başlıyor. Festival kelimesini her yerde duyuyoruz. Ancak kendimizi içinde hissettiğimiz zaman daha iyi anlıyoruz.
SICAK BİR ÇALGI
KLASİK gitarın bu kadar geniş coğrafyada çalınıyor oluşunu neye bağlıyorsunuz, farklı birçok enstrüman varken...
Gitar sıcak bir çalgı her şeyden önce. Sonra çağdaş ve ekonomik bir çalgı. 12. yüzyılda gitar okulunun kurulması ve bundan yola çıkarak gitarın büyük bir hızla 19. yüzyıldan itibaren bütün dünyada yayılması kendisinin ne kadar çağdaş ve çok etkili bir çalgı olduğunun göstergesi olarak nitelendiriyorum.
KENDİ KADERİNİ ÇİZENLER DAHA BAŞARILI
GİTARLA, insanın arasında nasıl bir ilişki var sizce?
Gitar çalmak ve iyi bir insan olmak, bana Sayın Ahmet Kanneci’nin felsefi bir sözünü anımsattı: “Doğruluk köprüsünden geçemeyen, güzele varamaz.” Sözün anlamı şu ki: “Siz yaptığınız işi ne kadar doğru yaparsanız, o kendi içinde güzeli size fazla ve çabuk ulaştıracaktır.
” İyi bir gitarcı olmanın yolu acı çekmekten, bilgi sahibi olmaktan ve sabırlı olmaktan geçiyor. Bu bütün çalgılar için geçerli. Ancak doğru çalabilmek için doğru mekan, doğru zaman ve doğru insanı bulmak gerekiyor. Bunun için de insanın kader denen çizginin dışına çıkması gerekiyor. Yani kendi kaderini kendi çizen insanların daha da başarılı olduğunu görüyoruz.
MUSTAFA ERHAN?
MUSTAFA Erhan, müzik eğitimine 5 yaşında bağlama çalarak başladı. Lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi, yüksek lisans eğitimini Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarında tamamladı. Yüksek lisans çalışmalarını dünyaca ünlü klasik gitar ustalarından biri olan Prof. Dr. Ahmet Kanneci ile gerçekleştirdi. İspanya’da ve İtalya’da klasik gitar ustalık sınıflarında dersler verdi. Flemenko müziğinin önemli isimlerinden Juan Miguel Jimenez ve klasik gitarda Jose Maria Gallardo del Rey ile çalışmalar yaptı.
(Antalya/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et