Siyasette mektup diplomasisi

BDP Genel Merkezi’nde yapılan MYK toplantısı sona erdi. BDP MYK toplantısının ardından genel merkez çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, mektupların önümüzdeki saatlerde muhataplarına ulaşmış olacağını belirterek, “Bize yardımcı olacak insanlar bulduk ve gönderdik. Kimin götürdüğü çok önemli değil. Teknik bir meseledir” diye konuştu. Demirtaş, toplantıda İmralı’ya gidecek yeni heyete ilişkin isim tartışması yapmadıklarını belirterek, “Bu saatten sonra bunu yapabilecek değiliz. Herhangi bir arkadaşımız da bu çalışmayı yapabilir. Bizim için fark etmez” dedi. Demirtaş, toplantının olağan bir toplantı olduğunun altını çizerek, “Sadece mektup gelişmesini ele almadık. Newroz ve 8 Mart gibi bütün planlamaları ele aldık” dedi. Demirtaş, gelen mektuba yönelik kendilerinin hazırlayacağı mektup için, daha erken olduğunu bunun üzerine çalışmaları gerektiğini söyledi.

BDP HEYETİ KANDİL YOLUNDA

Öte yandan BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTK Eş Başkanları Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk’un da aralarında olduğu 6 kişilik heyetin hava yoluyla bu gece Süleymaniye’ye ulaşması bekleniyor. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in ise karayoluyla Kürdistan'a geleceği edinilen bilgiler arasında.

Heyetin yarın Kandil’e hareket edeceği ve Öcalan’ın mektubunu PKK’li yetkililere teslim edeceği tahmin ediliyor.

ARINÇ: ÖCALAN ÖNEMLİ BİR AKTÖR

NTV yayınına katılan Başbakan Yardımcısı Arınç ise, çözümle ilgili, “Toplumda büyük bir beklenti var. Kandil’in ne yapacağına ve Avrupa kanadının ne söyleyeceğine bakmamız lazım” diye konuştu.

Arınç, çözüm arayışları ile ilgili, “Zor bir sürecin içerisindeyiz. Bütün siyasi partilerin sürece olumlu katkılarının bulunmasını isteriz. Esasen bu sürece başlarken öncelikle silahların bırakılması ve Türkiye’nin terk edilmesini öngördük. Abdullah Öcalan ağırlaştırılmış müebbede mahkum olmuştur ve infazın koşulları bellidir. Gerçekleri göz ardı edilmemeli. Silah bırakmayı göz önünde tutuyorsak Öcalan’ın önemli bir aktör olduğunu kabul etmemiz lazım. Kırılma noktaları olabilir. İşin başındayız. Hayalperest olmamak lazım ama ümitli olmalıyız. Hangi olumsuz gelişmeler yaşanabilir bilmiyorum ama ben en başından beri ümitli oldum. Toplumda büyük bir beklenti var. Kandil’in ne yapacağına ve Avrupa kanadının ne söyleyeceğine bakmamız lazım. MİT hâlâ sürecin önemli aktörü” diye konuştu.

KALKAN: TEK TARAFLI ADIM ATMAYIZ

Öcalan’ın ‘PKK ve devletin elinde tutsaklar var. Umarım en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar’ yönlü mesajını değerlendiren KCK Yürütme Konseyi Üyesi Duran Kalkan, çağrının iki tarafa da yapıldığını belirterek, sürecin ilerlemesi halinde buna kapalı olmadıklarını ancak kimsenin kendilerinden tek taraflı olarak adım atmalarını beklememesi gerektiğini söyledi.

Fırat Haber Ajansı’na (ANF) konuşan Kalkan, Öcalan’la yapılan görüşmeleri ‘bir hazırlık süreci, başlangıcın arayışı’ olarak niteledi. Kürtlerin çözüm konusunda kararlı olduklarını fakat bunun tek taraflı olamayacağını söyleyen Kalkan, Öclan’ın PKK’nin elindeki askerlere ilişkin mesajına dair değerlendirmelerde bulundu. PKK’nin artan KCK tutuklamalarına tepki olarak alıkoyma eylemleri yaptığını söyleyen Kalkan, serbest bırakmanın süreçle ilgili olacağını, demokratik sürecin ilerlemesi durumunda karşılıklı olarak bu tür adımların gündeme gelebileceğini söyledi. Öcalan’ın çağrısının iki tarafa yapıldığını söyleyen Kalkan, “Tek taraflı olarak kimse bizden bunları beklemesin. Madem çözüm isteniyor, bu karşılıklıdır, tek yanlı olmaz” dedi.

AKP’nin ciddi bir çözüm yaklaşımı olmadığını da ifade eden Kalkan, operasyonların ve Kandil’e yönelik bombardımanın devam ettiğini hatırlatarak, Başbakanın ‘PKK silah bırakıp ülkeyi terk etsin’ açıklamalarını da eleştirdi. PKK’nin sorun değil, sorunun ortaya çıkardığı bir çözüm gücü olduğunu söyleyen Kalkan, operasyonlar sürerse gerillanın da kendilerinin de karşılık vereceğini belirtti. Silahların karşılıklı olarak susması gerektiğini söyleyen Kalkan, ortaya bir an önce bir çözüm planı çıkması gerektiğni dile getirdi.

MEKTUPTA NELER VAR?

Abdullah Öcalan’ın BDP, Kandil ve Avrupa’ya gönderilmek için yazdığı üç mektupta Kürt sorununun tarihsel süreci ve gelinen noktaya ilişkin tahliller bulunuyor. Öcalan’ın demokratik özerklik yerine, Avrupa Yerel Yönetimler yasasını öngördüğü ve yeni anayasada etnik ve dini referanslar yerine genel bir vatandaşlık tanımına yer verilmesi istediği belirtildi.

Öcalan’ın sunduğu yol haritasının uygun görülmesi durumunda 21 Martta yani Newroz'da açıklanması da düşünülüyor.

ÜÇ AŞAMALI PLAN

Mektuptaki üç aşamalı plana göre; İmralı’ya yeni bir heyet daha gidecek.

İlk aşamaya göre Türkiye’deki PKK militanlarını sınır dışına çekilmesi. Bunun içinde PKK’nin hazirana kadar eylemsizlik kararı alması istendi.

İkinci aşamada sürecin yürümesi için Mecliste bir alt yapı komisyonunun kurulması yer aldı.

Komisyonun süreçle birlikte yapılması gereken, yasa ve mevzuattaki değişiklikler gibi konuları ele alması istendi. Meclis dışında da oluşturulacak komisyon da doğu ve batı toplumunun değişik kesimleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçlarını Meclis komisyonuna iletecek.

Normalleşme aşaması denilen üçüncü aşamada Mahmur kampının yeniden düzenlenmesi, Federal Irak Kürdistan’daki PKK militanlarından “suça karışmayanların” ailelerinin yanına dönmelerinin sağlanması öngörülen adımlar arasında yer aldığı bildirildi. (HABER MERKEZİ)