NSU davası: Katliamları yüzlerine okundu
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye kökenli ve biri Yunanistanlı olarak üzere 9 göçmen esnafı ve bir Alman polisi katleden, Köln’de iki yeri bombalayan ırkçı terör örgütü NSU hakkında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde 6 Mayısta görülen başlanan davada bugün iddianamenin o
Sanık avukatlarının iddianamenin okunmaması için yaptığı bütün girişimler sonuçsuz kalınca mahkemede sanıkların kimlik tespitine geçildi.
Başsanık Beate Zschaepe, kimlik tespiti sırasında Mahkeme Başkanı Manfred Götzl’in sorularına yanıt vermemeyi tercih ederken, diğer sanıklar kimlik bilgilerini doğruladı.
Kimlik tespitinden sonra Başsavcı Herbert Diemer, sanıkların yüzüne işlediği suçları okumaya başladı. 488 sayfalık iddianameyi okumaya başlayan Diermer, tek tek göçmen esnafların nasıl NSU terör örgütü tarafından Çeska tabancayla öldürüldüğünü okumaya başladı. Ve ardından sanıkların bu eylemlerdeki rolünü ortaya koydu.
İddianamede ırkçı terör örgütünün “söz değil eylem” sloganıyla silahlı eylem planı çerçevesinde, göçmenler arasında korku ve endişe yaratma, Alman ırkını koruma adına göçmen esnafları öldürdüğü yer aldı.
Bugün saat 9.30’dan itibaren Mahkemenin A 101 salonuna alınmaya başlanan 5 sanıktan Beate Zschaaepe, ilk duruşmada olduğu gibi bu kez de salona girer girmez basın mensuplarına sırtını döndü. Bu kez gri bir takım elbiseyle salona giren Zschaepe, yine önüne bilgisayarını koyarak duruşmayı izledi.
İlk davada Mahkeme Başkanı Manfred Götzl ve üç hakim hakkında reddi hakim talebinde bulunan Başsanık Zschaepe ve cinayetlerin işlenmesinde kullanılan silahı temin eden Sanık Ralf Wohlleben’in avukatlarının başvuruları reddedildikten sonra, bu kez de sanık avukatları davanın görüldüğü salonun küçük olduğunu, daha büyük bir salonda davanın yönünde başvuruda bulundular.
Beate Zschaepe’nin Avukatı Wolfgang Heer tarafından başvuruda, mahkeme tarafından her davaya 51 misafir ve 50 basın mensubunun alındığının protokole geçirilmesi istendikten sonra, salonun dava için uygun olmadığını, bunun için de yeni büyük bir salonun bulunması talebinde bulundu.
Zschaepe’nin avukatı, dava için Bonn’daki eski parlamento binasının daha uygun olduğunu ifade etti. Heer ayrıca, basının akreditasyon yönetiminde de bir çok yanlışlığın yapıldığını belirterek buna El Cezire’nin İstanbul Bürosu’nun Türkçe basın, merkezi Strasburg’da bulunan ARTE’nin de Alman televizyon kanalları grubuna dahil edilmesini örnek gösterdi.
Davanın öncelikli olarak 2 gün ertelenmesini isteyen Zschaepe’nin avukatının talepleri Federal Savcılık ve müdahil avukatlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Mağdur yakınları adına söz alan Yozgat Ailesi’nin avukatı, sanıkların avukatlarının yaptığı başvuruların amacının davanın özünden uzaklaştırılmaya yönelik olduğuna dikkat çeken bir konuşma yaparak, savunma avukatlarının yaptığı başvuruların reddedilmesi ve davaya başlanması talebinde bulundu.
‘AMAÇLARI DAVANIN UZAMASI’
Sanık avukatlarının başvurularını gazetemize değerlendiren Nürnberg’de öldürülen İsmail Yaşar’ın ailesinin avukatı Aziz Sarıyar, “Amaç tamamen davanın uzaması, iddianamenin okunmasına geçilmesini engellemektir. Bu nedenle mahkeme başkanının bütün başvuruları olduğu gibi değerlendirmeye tabii tutması, bu sürecin daha fazla uzamasına neden olmaktır. Meseleye hukuksal açıdan bakarken mağdur ailelerin beklentileri de gözden uzak tutulmamalıdır” dedi. Öğleden sonra yapılan oturumda Mahkeme Başkanı Manfred Götzl, sanık avukatlarının yaptığı büyük salon talebi ve davanın iki gün ertelenmesi talebini reddettiklerini açıkladı. Mahkeme salonunun davaya uygun olduğunun gerekçelerini sıralayan Götzl’in açıklamalarına Beate Zschaepe’nin avukatları adına Wolfgang Heer itiraz etti.
Ancak bu itirazlar da kabul edilmedi. Sanıkların kimlik sorgusunun ardından Başsavcı tarafından iddianamenin okunmasına başlandı. 35 sayfayı bulan özetin okunması bir saatten fazla sürdü. İddianamede, zanlıların banka soygunlarından kurbanların yakınlarıyla alay etmek için çektikleri görüntülere kadar birçok ayrıntı yer aldı.
Davaya yarın yapılacak duruşmayla devam edilecek.
70 MÜDAHİLDEN 7’Sİ KATILDI
Bugünkü davaya 70 müdahilden sadece 7’si katıldı. Diğer müdahillerin çoğu, duruşma boyunca sanık avukatlarının başvurularının olacağını bildiği için gelmemeyi tercih etti. Avukat Mehmet Gürcan Daimagüler, iddianamenin okunmasına geçilene kadar ailelerin katılmamasının maddi ve manevi açıdan daha yararlı olacağını dile getirdi.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi’nde görülen davaya ilgi bu hafta geçen haftaya göre daha azdı. 6 Mayıs günü mahkeme binası önünde adeta bir basın ordusu beklerken, bu hafta basının karılımı biraz daha az oldu. Ancak mahkeme salonunda basına ayrılan bölüm yine doluydu.
Seyirciler arasında, davada yargılanan Andre E.’nin kardeşi ve akrabaları da vardı. Yeşiller Partisi Federal Partisi Federal Parlamento Milletvekili Memet Kılıç da davayı izleyenler arasında yer aldı. (Münih/EVRENSEL)