İzmir susuzluğa mahkum ediliyor

Geçtiğimiz cuma günü Ege Üniversitesinde gerçekleştirilen Ege’de Su panelinde İzmir’in suyunu bekleyen tehlikenin bir kez daha altı çizildi. Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Osman Karababa, kente su sağlayan barajlar havzasında işletilen madenlere dikkat çekerek, “İzmir susuzluğa mahkum ediliyor” dedi.

BUGÜN İÇİLMEYEBİLİR AMA YARIN…

Bu net uyarıya rağmen panelle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen basın bülteninin başlığı “İzmir’in içme suyuna tam not” oldu. Haberde Prof. Dr. Karababa’nın İzmir’de çeşmelerden akan suyun rahatlıkla içilebildiği yönündeki sözleri öne çıkarılmıştı. Karababa’nın aynı konuşmasında İzmir’in içme suyu ile ilgili yaptığı çok önemli uyarılar da basın bülteninde yer alırken, bu uyarılar kentin içme suyundan sorumlu kurum olan İZSU yetkilileri tarafından kelimenin tam anlamıyla duymazdan gelindi. Panelde konuşan İZSU yetkilileri “İzmir susuzluğa mahkum ediliyor” diyen Karababa’nın uyarılarına yanıt vermek yerine körfez temizliğinden ve büyük kanal projesinden söz etmeyi yeğlediler.

Oysa Karababa kente içme suyu sağlayan barajların ve kuyularını besleyen yer altı sularının bulunduğu tehlikeye şöyle dikkat çekmişti; “Efemçukuru’ndaki altın madeni Tahtalı Barajı’nı, Gördes Baraj Havzası’na kurulacak nikel madeni Gördes Barajını ve Turgutlu Çal Dağı’ndaki nikel madeni de Sarıkız kuyularını tehdit ediyor. Baraj havzalarında maden açma izni veren hükümet, suyun içine karışacak ağır metaller için ne yapmayı düşünüyor? İzmir susuzluğa mahkum ediliyor”.

‘YUVARLADILAR’

Karababa’ya bu uyarıları üzerlerine alınması gereken İZSU yetkililerinin tutumunu sorduğumuzda yanıtı ilginç oldu: “Gördesli arkadaşlarla birlikte nikel madenini ve açılan davayı gündeme getirdiğimizde İZSU yetkilileri net bir cümle söylemediler. Yuvarladılar. Bize bu konuyu görüşmek için ileride bir araya gelebileceğimizi söylemekle yetindiler”.

İZSU ÜÇ MAYMUN OYUNUNU SEVDİ

İZSU’nun kente su sağlayan ve sağlaması planlanan üç barajın ortasında yapılan sülfürik asitli nikel madeninin barajların koruma havzasında kaldığını kabul etmesinin ardından tutumu oldukça eleştirilmişti. Madene karşı açılan davaya, müdahil olmayan kurum, bunda ‘Hukuki bir yarar olmadığını’ ileri sürmüştü. Son olarak geçtiğimiz günlerde yapılan su panelinde kentin içme suyu ile ilgili yapılan uyarılara kulak tıkayan ve nikel madenine karşı açılan davaya müdahillik çağrılarını bir kez daha geçiştiren İZSU, üç maymunu oynamaya devam etti.

Gördes yakınlarında işletilen nikel madeni için Çin’den getirilen 738 tonluk ‘cehennem kazanı’ yolculuğuna devam ediyor. Kazan önceki gün Soma’dan geçerek Gördes’e doğru olan yolculuğunu sürdürdü. (İzmir/EVRENSEL)