Laci kasketli eşkıyalar ve gazeteci suç ortakları

HABERTÜRK: ‘HOPA KAZASI’

Türkiye basınının eli pahalı tütün kokan kalemi Fatih Altaylı’nın kağıt topu Habertürk Hopa’daki olayı “Hopa kazası” olarak görmüş. Polisin, masum ve korumakla yükümlü olduğu insanlara biber gazı sıkmasını, kaburgalarını kırmasını, açıkça Emekli Öğretmen Metin Lokumcu’yu katletmesini “Kaza” olarak gören Habertürk, otobüsün tepesinden düşen polisi ise ölmeden şehadet mertebesiyle onurlandıracak duruma geliyor. Malum, rütbesi olanın kıymeti, rütbesiz emekçininkinden çok oluyor.

TARAF LOKUMCU’YU AYRINTI OLARAK GÖRDÜ

İnsanların halay çektiği alana polisin canhıraş saldırmasına değinmeyen Taraf’ın Engin Önkibar imzalı haberi baştan sona bir ölümü yumuşatma denemesiydi. Öyle ki başlıkta halkın öz savunma maksatlı Lokumcu’nun ölümünden sonra atılmaya başlanan taşlara da yer ayıran Taraf, Metin Lokumcu’nun adını verme zahmetine girmiş olsa da vurguyu olaylar üzerinden yaptı. Bir insanın polis tarafından siyasal bir iktidarı korumak adına katledilmesini “Polis öldürdü” değil de “Öldü” diye vererek, dahası öldürülen Lokumcu’nın neredeyse eceliyle öldüğünü söyleyecek naiflikte yazılan bu haber “Başbakanının Gazetesi” için şaşırtıcı olmadı. Genel Yayın Yönetmeni’nin sırf militarizme atıfta bulunduğu dahası, daha 31 Mayısta bu militarist zihniyetin sona ereceğini müjdelediği gazete, alçaktan uçan helikopterlerin yeşil değil de mavi armalı olmasıyla yetiniyor olsa gerek. Doğru ya, kadrosunda polis emeklisi ya da sivil polisleri barındıran bir gazetenin, nasıl bir rahatsızlık duyacağını düşünüyorduk? Dahası “Gaz bombası ve tekme” iddiası alt başlığı altında barış gazeteciliğinin tüm prensiplerine ters bir haber yazımıyla “Polisimiz candır” mesajı verişleri de mesleki haysiyeti de bir kez daha sorgulatacak yönden. Taraf’ın Bavul Muhabiri Mehmet Baransu ise hangilerini kastediyor bilinmez ama otobüsten düşen meslektaşlara atıfta bulunuyor. Malum, Baransu’nun kartviziti geniş. Emrullah (Emre) Uslu ile birlikte Taraf’ta cop kullanmayı olmasa da kullandırtmayı bildikleri ortada. Uslu’nun Hopa’daki olaylara dair harika yorumu ise şuydu: “Güvenlik zafiyeti var. Hem il jandarma komutanı, hem emniyet müdürü görevden alınmalı.” Uslu F tipi biraderlerinden bu iki makamın harcanabilir olduğu görüşünü almış olacak ki, demokratik bir ülkede iç işleri bakanının ve dahi hükümetin sorgulanmasını gerektirecek bu olayı böyle bir rahatlıkla karşılayabiliyor.

ELİ KANLI MİLLİYETÇİ-MUHAFAZAKARLAR NE DEDİ?

Türkiye’nin en çok kağıt mundar eden gazetesi Zaman ise Hopa’da olanları Ergenekon’a bağladı bağlayacak. Personal Jesus ayarında bir Tayyip Erdoğan hayranlığına sahip olan ve kadrolarında pazartesi günü bir Cumartesi Annesi’nin katil olarak tanımladığı bir yazar barındıran bu gazetenin halkı olayların negatif öznesi yapıp, biricik F tipi polisi kucaklaması, otobüsten düşen polise kahraman muamelesi yapması ise ileri demokrat gereksinimlerden kaynaklanıyor olsa gerek.
Yandaş medyada durum böyle, “ideolojik halay”, “ideolojik ıslık” gibi terimleri hayatımıza sokan AKP iktidarının yarattığı gazeteci olmayan gazeteciler ve gazeteleri patronlarının ihale çukurlarını kazmaya devam ediyorlar. Afiyet olsun, ülkece 12 Hazirana göz altında devrimciler, Kürtler ve toprağın altında Metin Lokumcu ile giriyoruz. Gazetecilik mi, biz onu çoktan gömmedik mi zaten? (İstanbul/EVRENSEL)

AA HOPA’DAKİ ÖLÜMÜ GÖRMEDİ

Anadolu Ajansı, önceki gün Hopa’da gerçekleşen protestolar sırasında hayatını kaybeden Metin Lokumcu’yu haber yapmadı. Her yerde muhabiri olan, her gün yüzlerce haber üreten Anadolu Ajansı’nın Lokumcu’yu görmemesi akıllarda soru işareti bıraktı. Gün içinde ilk olarak 12.49’da “Hopa mitingi öncesinde arbede” şeklinde bir haber geçen Ajans, ardından 15.05’te “AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Artvin’in Hopa ilçesinde düzenlediği mitingin ardından olaylar çıktı. AK Parti konvoyundaki araçlar taşlanırken, güvenlik güçleri havaya uyarı ateşi açtı” şeklinde bir bilgi notu geçti. AA 15.23’te Erdoğan’ın Hopa’dan ayrıldığını bildirdi, 15.54’te ise otobüsten düşen güvenlik görevlisinin haberini yaptı. 16.03’te verilen ve Erdoğan’ın miting konuşmasının uzun uzun aktarıldığı haberin sonunda geçen “Bu arada, miting alanındaki ‘Kurdun kuşun hükmü bitti. Kıratın nalları düştü. Okun hedefi şaştı. Ampul ışık saçıyor’ yazılı pankart dikkati çekti” ifadesi, AA’nın dikkatini neyin çektiğini gösteriyor. Ajans 17.03’te yaralanan polis memurunun sağlık durumuyla ilgili Sağlık Müdürünün açıklamasını geçti.  

Metin Lokumcu’nun ölümünden ise tek kelime söz edilmedi. Ta ki Kaymakam Abdullah Akdaş’ın, Lokumcu için “Belki de oradan geçiyordu” deyip, ölümünü kalp hastası olduğuna bağlayan açıklamasını 17.53’te haber yapana kadar.