Alevilere yönelik panik ataklar

Millet Gazetesi yazarı ve uzun zamandır tanıdığım, arkadaşım Murat Aksoy 13 Nisan tarihli Millet gazetesindeki köşe yazısında Alevi adayları, Alevi oyları üzerine bazı tespitler içeren bir köşe yazısı yazdı. Bu tespitler özetle “Aleviler cemaatsal olarak HDP’ye oy vermez çünkü; Aleviler için bugün temel korku, sınırlı olan hak ve özgürlük alanlarının daha da daralma korkusudur. Bu korku, Alevilerin CHP’de yoğunlaşmasının temel nedenidir.” cümlesiyle özetlenmekteydi.
Hayli şaşırdığım bir o kadar da hayretle okuduğum bir yazı oldu. Öncelikle Aleviler için temel korkunun hak ve özgürlük alanlarının daha da daralması olduğu kesindir. Çünkü bu daralmadan en fazla etkilenen topluluk Alevilerdir. Aleviler seküler yaşam biçimini benimsemiş ve protest yaklaşımlar sergileyen bir halktır. Bu halkın devlet yönetim aygıtının muhafazakarlaşmasından en fazla etkilenecek halk olduğunu kabul etmek gerekir. Evet Alevilerin bugün en temel sorunu; yasakçı, inkarcı, imhacı, asimilasyoncu, hak ve özgürlükleri kısıtlayan AKP iktidarı ve onun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Murat Aksoy’un yanıldığı durum ise AKP’nin geriletilmesinin tek yolunun HDP’nin barajı aşması olduğunun Alevi toplumu tarafından biliniyor olmasıdır. Aynı yazıda hayli ilginç ve bir o kadar da realiteden yoksun bir değerlendirme olarak “HDP’nin barajı aşmasının yolunun Alevi oylarından değil AKP’ye giden Kürt oylarından geçtiğini”ni söylemesidir.
Oysa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP’nin Adayı Sayın Selahattin Demirtaş’ın aldığı oylar ve bölgelere göre oy dağılımlarına ve aynı şekilde Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oylar ve oy dağılımına baktığımızda Kürt illerinden HDP’nin oyunu maksimuma çıkarttığını görmekteyiz. Şüphesiz ki daha alınması gereken oylar vardır ancak bu oylar tek başına HDP’ye yüzde 10 barajını geçirtecek oylar değildir. HDP’nin barajı aşması için mutlak suretle Batıdaki Kürt oyları ve Alevi oylarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Yazarın Alevi oylarının HDP’ye gitmeyeceği yönündeki yorumu ise sadece kısır ve talihsiz bir temenniden ibarettir.
Aleviler için bugün temel korku, sınırlı olan hak ve özgürlük alanlarının daha da daralma korkusu ise bu korkunun imparatoru olan Cumhurbaşkanının Başkanlık heveslerinin kursağında bırakılması da bu konuda atılacak ilk adım, alınacak ilk mesafedir. Bunu gören, isteyen birisinin verebileceği en büyük zarar ise Alevilerin HDP’ye yönlenen oyunlarının önünü kesmeye çalışmaktır.
Alevi-Bektaşi toplumunun Bektaşi fıkralarına da konu olan bir pratik zekası vardır. Sorun çözücüdür. Buradaki sorun bellidir, yaşanılan sorunu aşmanın yolu HDP’nin barajı aşması ve bunun için de HDP’nin desteklenmesidir. Yıllarını Alevi toplumunun mücadelesine vermiş birisi olarak ve bu toplumun içerisinde yaşayan birisi olarak ve de benim gibi arkadaşların gözlemleri bellidir; Aleviler yine pratik aklını devreye sokacak ve HDP’ye barajı aşırttıkları gibi şimdi buraya yazamayacağım bir ortak akılla tercihlerini dengeleyeceklerdir.
Şu an için görünen manzara budur. Bu durum karşısında panikleyenlerin Alevi toplumuna yönelik manipülasyon ve provokasyonlarını da Alevilerin aynı pratik akıl ve sol duyu ile karşılayacaklarını ve aynı şekilde bertaraf edeceklerini umut ediyorum.