25 Mayıs 2015

Gençliğimden beri görmek istediğim bir kent idi Krakow.
Emekçilerin evreninde önemli, anlamlı bir kalkışmanın kenti…
Sanırım UNESCO da onu Avrupa’nın en güzel kenti olarak tanıyor…
Onu bilmem…
Ancak benim ölçülerime göre gerçekten öyle…

Neden mi?
Bütün anayolları, alanları, çiçek, alan dolu da ondan…
Bütün yollar sizi öteki insanlarla birlikte olmaya götürüyor da ondan…
Eski kentin çevresi, bir çağlarda çok sözü edildiği gibi, bir “yeşil kuşak”la çevrili. Sanırım daha dün yapılmamış bu iş. Ağaçların yaşlarından belli oluyor bu…

O yeşil kuşakta çocuklar, yetişkinler, ağaçlar, yeşilliğin üzerinde, her köşesinde çiçekler…
Alanlar, yeşillikler yalnızca yayalar için düzenlenmiş. Kültür donanımlarına da bu yeşil kuşaktan hemen ulaşabiliyorsunuz.

İkinci büyük Avrupa savaşından, az da olsa, kimi izler duruyorlar. 
İnsanların kitleler olarak yok edildikleri ünlü toplama yerleri buraya çok yakın… Adlarını söylemek bile gelmiyor içimden. Binlerce, on binlerce, yüz binlerce insanı gazlamışlar, sonra da yakmışlar. Bu türlü insanlık suçu işlenen yerlerin giriş kapısında 

               “Çalışma özgürleştirir”

Yazılıdır. Bilenler bilir… 
Ben bir kaçını çok önceleri görmüştüm. Bir tanesi Münih’in yakınındaydı. Fırınların üzerinde üreten kuruluşun adı da yazılıydı.

Schindler’in Krakow’da bir üretim yeri (fabrikası) vardı. Bu üretim yerinin bir bölümü ustalıkla yenilenmiş. Başarılı bir çağdaş sanatlar müzesine çevrilmiş… 

Andy Warhol, orada olduğum günlerde, yeni on işini sergilemişti. Einstein’ dan Marilyn Monroe’ ya on kişinin “portre”leri… 

Bir başka bölümde de gene Nazilerin “yaptıkları”ndan küçük bir kesit veriliyordu. Bu bölümün girişinin üzerine de

                “Sanat Özgürleştirir”

yazılmıştı.

Schindler’ in Listesi’ni bilmeyeniniz olabilir. Bir filmle de anlatılmıştı öykü…

Schindler adındaki bir kişi ile Naziler arasında bir alışveriş anlaşması yapılıyor. Binin üzerinde Yahudi için üretim yerinde çalıştırma izni alıyor Schindler... Onlar Alman üretim gücüne katkıda bulunacaklardır. 

Benim bildiğim bu işin içinde para vardır. 

Orada kimilerinin fotoğrafları sergilenmiş. Öyle görünüyor ki hepsinin varlık düzeyi oldukça yüksek…
Paran varsa gaz odasından kurtuluyorsun gibi…
Ne, ne iş için yapılırsa yapılsın, insan üzerine pazarlık değişti mi günümüzde?

Müzenin geri kalan bölümü, çıplak insan bedeninin değişmeyen odakları üzerine yapılan çalışmalar. 

Müzeden önce Krakow’un Yahudi mahallesini dolaşmıştık. Orada köktenci Yahudi kümeleriyle karşılaşmıştık… Öykünün geçmişini de, bu gününü de bilmekten kafamız karışıktı sanırım…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime  6 liralık ücret

Gabar petrolü sömürüsü: 1 milyon liralık üretime 6 liralık ücret

Saray iktidarının “Milletimiz zenginleşecek” propagandasını yaptığı Gabar petrolünün arkasında ağır bir işçi sömürüsü var. Günde 12 saat çalışma, taşeronlaştırma, sendikasızlık, yoksulluk sınırının yarısı bile etmeyen ücretler… Öyle ki sadece 12.5 saatlik üretim tüm işçilerin ücretini karşılıyor, geri kalan patronların kasasına akıyor.

Şırnak’ta bir günde çıkarılan petrol, Batman’da çıkarılanın yüzde 87 fazlası.

Serbest piyasada ham petrolün varil fiyatı yaklaşık 75 dolar.

İşçiler iki günde çıkarılan petrol kadar ücret alsaydı aylık ücret 160 bin lira olurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
RTÜK Başkanı “Ülkemizde olumlu olaylar olmuyormuş gibi haber servis ediliyor” deyip ‘yandık’, ‘bittik’ haberleriyle karamsarlık aşılandığını savundu, ceza tehdidinde bulundu.

Evrensel'i Takip Et