23 Nisan 2024 04:32

Şaşkın ördek

Arşiv | Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Kamil Tekin Sürek

Tüm yazıları

AKP hemen herkesin kabul ettiği gibi İsrail ile ticareti kesmemesi nedeniyle destek kaybetti. Seçimlerde de bu destek kaybı görüldü. Yeniden Refah Partisi bu konuyu işleyerek seçimlerde oyunu arttırdı. Durumun farkına varan Erdoğan, kötü imajını değiştirmek için anlaşılan, Hamas Lideri Haniye’yi çağırdı. Haniye tam da Erdoğan’ın istediği gibi Erdoğan’a övgüler yağdırdı. “One Minute”ten Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler konuşmasına kadar olumlu örnekleri sıraladı. Muhtemelen Haniye’nin sözleri Arap basınında yer almayacak. Filistinliler bu konuşmayı bilmeyecek. Çünkü konuşmada geveleme şeklinde bile olsa İsrail’le ilişkilerinizi kesin, İsrail’e mühimmat göndermeyin demedi. Erdoğan’la görüşen bir Filistinlinin ilk söyleyeceği şeyler bunlar olmalıydı.

Haniye, Erdoğan övgüsünü herhalde son günlerde azalan prestijini artırmak için yaptı ama beklediği etki olacak mı göreceğiz. Hamas azalan prestiji nedeniyle Gazze’deki iktidarını FKÖ ile paylaşmaya razı olduğunu sık sık tekrarlıyor ama Filistin halkı ve onları destekleyen bölge halkı bu formülü destekler mi, yoksa yeni bir liderlik arayışına mı girer önümüzdeki günlerde emareleri daha net açığa çıkar.

Erdoğan, Haniye’nin ağzından Filistin konusunda kaybettiği prestijini yenilemeye çalışırken partisinin Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “İsrail’in Müslümanlara yaptığı bebek katliamını kınıyoruz ancak diğer taraftan da İsrail serbest ticaret anlaşmamızın olduğu bir ülke” diyerek Erdoğan’ı ters köşeye yatırdı. Zeybekçi’nin bu sözlerine kendilerine en yakın gazete olan Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan dahi isyan etti; “Gazze süreci boyunca bundan daha gerzekçe, bundan daha geri zekalıca bir açıklama duymadım” dedi. Konuşmalar tek elden birilerince yazılmayınca böyle oluyor. Şecaat arz edilirken sirkatin faş ediliyor. Şaşkın ördek!

Bakalım Irak seferinden ne çıkacak. İktidar Irak Merkezi Yönetimi ve Kürt Bölgesel Yönetimine bazı şekerler vererek Irak sınırında otuz kilometre silahsızlandırılmış güvenlik bölgesi, bu bölgede askeri gözlem noktaları ve Kandil’e yönelik ortak kara harekatı öneriyor. Karşı taraf ise PKK’yi “yasaklı örgüt” olarak tanımayı kabul etmesine rağmen uluslararası hukukta belirlendiği gibi “terör örgütü” olarak henüz kabul etmiyor.

Irak seferi başarısı şimdiden garanti bir hamle değil. Kürt Bölgesel Yönetimi otuz kilometre güvenlik bölgesini kabul etmiş gibi görünüyor, sınırın alt tarafında zaten Türkiye’nin askeri üsleri var. Bunlara birkaç tane daha ilave olması da fazla problem gibi değil sanki. Ama Kandil’e kara harekatı biraz zor gibi. Irak tarafı bu harekatı olumladığına dair henüz bir sinyal vermedi. Fakat otuz kilometrelik alanda bir kara harekatı yapılıp üsler kurulabilir.

Tabii, Türkiye’nin bu harekatı ve yeni statü bölgedeki diğer ülkeleri rahatsız eder ve Filistin konusundaki durumu ile birlikte Arap halklarından da tepki görür.

Otuz kilometrelik güvenlikli bölge çözüm olur mu? Hizbullah’ın ve İran’ın İsrail’e gönderdiği füzeler, dronlar, SİHA’lar göz önüne alındığında fazla bir işe yaramaz.

Dış politikada beyhude çabalama dönemi mi?

YAZARIN DİĞER YAZILARI