2020 yılı Nobel Ödülleri'ni kazanan isimler belli oldu. İlki 1901 yılında verilen Nobel Ödülleri, İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından barış, fizik, kimya, edebiyat, fizyoloji-tıp ve ekonomi alanlarında veriliyor.
2020 Nobel Edebiyat Ödülü'nü ABD'li şair Louise Glück kazandı.
İlk kitabı "Firstborn"u (İlk Doğan) 1968 yılında yayımlayan Glück, Amerikan edebiyatının en önemli şairlerinden biri kabul ediliyor.
1943 yılında New York'ta dünyaya gelen Glück, Sarah Lawrence Koleji ve Columbia Üniversitesinde eğitim aldı. Şairlik dışında şiir konusunda denemeler yazdı, üniversitelerde dersler verdi.
Bugüne dek 12 şiir kitabı yayımlanan şair, Nobel'in yanı sıra 1993'te Wild Iris (Yaban Süsen) kitabıyla Pulitzer Ödülü'nü, 2014'te ise Faithful and Virtuous Night (Sadık ve Erdemli Gece) kitabıyla Ulusal Kitap Ödülü'nü kazandı.
Yapıtlarında acının, travmanın, arzunun ve doğanın insan ruhunu aydınlatıcı yönlerine odaklanan Glück'ün, hüznün ve yalıtılmışlığın içten anlatımı olan bir dil yarattığını vurgulayan edebiyat eleştirmenleri, onun şiir kişiliklerini inşa etmekteki başarısı ile öz yaşam öyküsü ve mitler arasında kurduğu bağlantıya dikkati çektiler.
Glück, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan 16'ncı kadın yazar oldu.
Emmanuelle Charpentier, 1968 yılında Fransa'da dünyaya geldi. Sorbonne Üniversitesinde biyokimya, mikro biyoloji ve genetik eğitimi alan Charpentier, ABD'de New York Üniversitesi ve Viyana Üniversitesinde klinik çalışmalar yürüttü.
Charpentier, halen Almanya'da Max Planck Enstitüsünün enfeksiyon biyolojisi bölümünün direktörlüğünü yapıyor.
Jennifer A. Doudna, 1964'te ABD'nin Washington kentinde dünyaya geldi. Ponoma Üniversitesindeki eğitiminin ardından Harvard Tıp Fakültesinde doktora yaptı. RNA çalışmalarında uzmanlaşan Doudna, halen Kaliforniya Üniversitesinde öğretim üyeliği yapıyor.
Charpentier ve Doudna, Nobel Ödülünü paylaşan ilk kadınlar oldu.
ROGER PENROSE
İngiliz matematiksel fizikçi, matematikçi ve bilim felsefecisi Roger Penrose, 1931'de İngiltere'nin Colchester kentinde dünyaya geldi. Londra Üniversitesi Akademisinde matematik eğitimi gördü. Geometri ve astronomi alanında araştırmalar yapan Penrose, Albert Einstein'in genel görelilik teorisine yaptığı matematiksel katkılarla tanındı.Penrose, özgün matematiksel yöntemler kullanarak kara deliklerin Einstein'in genel görelilik teorisinin doğrudan sonucu olacağını ortaya koydu. Einstein'ın kendisi, içine aldığı her şeyi yutup yok eden, ışığın bile kaçamayacağı süper-dev kara delikleri bir varsayım olarak kabul etmekle birlikte, gerçekte var olduklarına inanmıyordu.Penrose, Ocak 1965'te, Einstein'ın ölümünden 10 yıl sonra yazdığı makaleyle kara deliklerin gerçekte oluşabileceğini ispatlamakla kalmayıp detaylı bir tanımını yaptı. Buna göre kara delikler, doğanın bilinen yasalarının işlerliğini kaybettiği bir "tekilliği" içinde barındırıyordu. Penrose'un makalesi halen bilim dünyası tarafından Einstein'in teorisine kendisinden sonra yapılan en önemli katkı olarak değerlendiriliyor.
REINHARD GENZEL VE ANDREA GHEZ
1952 yılında Almanya'da doğan Reinhard Genzel, Bonn Üniversitesindeki fizik öğreniminin ardından, aynı kentteki Max Planck Enstitüsünde radyo astronomi alanında çalışmalar yaptı. Burada 1990'lı yıllardan itibaren Samanyolu Galaksisi'nin merkezindeki çok parlak ve yoğun astronomik radyo kaynağı olan "Sagittarius A" bölgesi üzerine yapılan gözlem ve araştırmalara öncülük etti.1965 yılında ABD'nin New York şehrinde doğan Andrea Ghez de ilk kadın astronot olma hayaliyle başladığı bilim yolculuğunda Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) fizik dalında lisans ve Kaliforniya Teknoloji Üniversitesinde (Caltech) yüksek lisans dereceleri aldı. Ghez, Hawaii eyaletindeki W. M. Keck Gözlemevindeki optik ve kızılötesi teleskoplarla Sagittarius A bölgesini incelemek üzere çalışmalar yürüttü.ReklamGenzel ve Ghez, öncülük ettikleri çalışmalarda, bölgedeki yıldızların devinimlerinde hareketle yaptıkları analizlerde, bu bölgeye yakın yıldızların görünmez ve çok ağır bir kütlenin çekim etkisinde olduklarını ortaya koydu. Güneş Sistemi'nden daha küçük bir alanda Güneş'ten 4 milyon kat daha güçlü bir çekim alanı oluşturan bu kütlenin bir süper-dev kara delik olduğunu güçlü kanıtlarla ortaya koydu.
GHEZ, ÖDÜLÜ KAZANAN 4'ÜNCÜ KADIN OLDU
Amerikalı gökbilimci Ghez, Marie Curie, Maria Goeppert Mayer ve Donna Strickland’dan sonra bu ödüle layık görülen dördüncü kadın bilim insanı oldu.