evrensel.net
PAYLAŞ

Binali Yıldırım kimdir?

DETAYLAR
Fotoğraf: Can Erok/DHA
AŞAĞI KAYDIR

AKP'nin kuruluşunda da yer alan Binali Yıldırım AKP'de hangi görevleri üstlendi? Adının geçtiği facialar ve yolsuzluk iddiaları neler? İki kez yenildiği İstanbul seçimlerinde neler yaşandı?

Binali Yıldırım; Erzincan Refahiye’de 20 Aralık 1955’te Dursun Bey ile Bahar Hanım'ın yedi çocuğundan ikincisi olarak dünyaya geldi.

ALEVİLERDEN ADIYLA OY İSTEDİ: ADIMDA ALİ VAR

Ali adını, Alevi komşuları verdi. AKP’den İstanbul adayı olduğu süreçte Alevilerden bu bilgiyi kullanarak oy istedi: “Adımı, Alevi komşumuz koydu. Adımda Ali var.”

Orta okulu 1970 yılında Piri Reis Ortaokulunda, lise öğrenimini 1973 yılında Kasımpaşa Lisesinde tamamladı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı.

BİNALİ YILDIRIM’IN DA YOLU MİLLİ TÜRK TALEBE BİRLİĞİNDEN GEÇTİ

Yıldırım, üniversite eğitiminde Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) faaliyetlerinde yer aldı. AKP’nin kurucu kadroları arasında yer alan ve Cumhurbaşkanlığı dahil devletin üst kademelerinde görev alan pek çok isim, ABD’nin Soğuk Savaş politikalarının bir ürünü olan “Komünizmle Mücadele” konseptine uygun hareket eden MTTB üyeliği yapmıştı. Yıldırım, 18 Haziran 2019 tarihinde Milli Gazete'ye gerçekleştirdiği ziyarette MTTB ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Teknik üniversitenin çok aşırı sol fraksiyonların hakim olduğu bir dönemde biz kendi fakültemizde bu derneği mezun oluncaya kadar muhafaza ettik. Orada beş arkadaş bunlara karşı bir mücadele verdik. MTTB'yi kurduk. Bu dava bugünlere kolay gelmedi. Milli Görüş bu işin gözdesidir, köküdür. Bugün dal budak sarmışsa bir Tayyip Erdoğan varsa bir Binali Yıldırım varsa bu misyonun sayesinde var.”

ERDOĞAN İLE YOLLARININ KESİŞMESİ

Yıldırım, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan ve yeni yeni kadro kurmaya başlayan Recep Tayyip Erdoğan’ın kadrosuna dahil oldu. Bu çerçevede İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevine getirilen Yıldırım, bu görevi 1994’ten 2000 yılına kadar sürdürdü.

BİNALİ YILDIRIM, BAŞINDA OLDUĞU İDO’YA AKRABALARINI ALDI

İDO’nun başında bulunan Yıldırım, bu tarihlerde İDO’a pek çok akrabasını aldı. 2000 yılında Ali Müfit Gürtuna tarafından İDO’nun büfelerini akrabalarına dağıttığı, evrakta sahtecilik yaptığı gerekçeleriyle görevden alındı. İDO sürecinin detaylarına şu linkten ulaşılabilir.

AKP KURUCULARI ARASINDA YER ALDI VE BAKANLIK KOLTUĞUNA OTURDU

Bu dönemdeki Erdoğan ile ilişkileri yoğun bir şekilde devam etti ve 14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan AKP’ye katıldı, kurucu üyeler arasında yer aldı. 2002’deki seçimlerde AKP’de milletvekili oldu. 2002-2013 ve 2015–2016 yılları arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak görevlendirildi.

TARTIŞMALI ULAŞTIRMA BAKANLIĞI DÖNEMİ

Cumhuriyet tarihinde Ulaştırma Bakanlığı görevinde en uzun süre oturan bakan olan Yıldırım, görev süresi boyunca facialarla ve yolsuzluklarla anıldı.

Yıldırım’ın bakanlığı dönemindeki ilk olay Pamukova tren kazası oldu. Eksikliklere rağmen başlatılan hızlı tren seferleri Pamukova’da 41 yolcunun hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı. Kaza sonrasında Yıldırım sorumluluğu olduğu yönündeki eleştirilere “Ben çok rahatım. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim..." diyerek cevap verdi. stifa etmesi gerektiği yolundaki eleştiri ve talepleri "Zorlama yorum" olarak niteledi.

Göreve başlamasıyla beraber çok tartışılan Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Ilgaz 15 Temmuz İstiklâl Tüneli, Ankara Yeni Hızlı Tren Garı Açılışı gibi projelerin de açılışını yaptı. Ancak tüm bunlar tartışmaları da beraberinde getirdi.

“HAVUZ KOORDİNATÖRÜ” İDDİASI VE KILIÇDAROĞLU’NUN “BİNALİ DEĞİL MİLYON ALİ” SÖZLERİ

Binali Yıldırım, daha sonra AKP iktidarı tarafından ‘darbe’ olarak adlandırılan 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonunda adı geçen isimlerden biriydi. Devlet ihalelerini almak isteyen kişilerden para toplandığı, bu paraların bir havuzda biriktirildiği ve bu ‘havuz’u idare eden kişinin de Binali Yıldırım olduğu o dönem ileri sürülmüştü.

Rafa kaldırılan fezlekede, AKP’nin Sabah-Atv’yi ihale karşılığında patronlara aldırarak yandaş medya oluşturma operasyonu ayrıntılarıyla anlatılırken, ‘örgüt lideri’ olarak da Binali Yıldırım gösterilmişti. Yıldırım, ‘aldığı talimat üzerine patronlardan yüksek miktarda para toplamak ve ihaleye fesat karıştırmakla’ suçlandı. 

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2014'te ortaya çıkan Sabah-ATV’nin satışıyla ilgili hazırlanan fezlekeyi TBMM kürsüsünden göstermiş ve “Binali Yıldırım rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur, Milyon Ali dememiz lazım. Milyon Ali devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin değil, milyonlar istiyor” ifadelerini kullanmıştı. 

OĞLUNUN GEMİ FİLOSU

Mart 2014 tarihinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Binali Yıldırım ile ilgili soru önergesi verdi. Bu önergede Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'ın 30 adet geminin sahibi olduğu, Yıldırım ailesinin doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol ettiği 17 şirketin olduğu iddiaları yer aldı.

25 ARALIK OPERASYONUNDAN DANIŞMANLIĞA VE İZMİR ADAYLIĞINA

Binali Yıldırım, 17-25 Aralık’ta adı geçen diğer dört bakan gibi kızağa alınmadı. Hatta 2014 yılında AKP Genel Başkan Danışmanlığı’na getirildi. Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden biri olan Yıldırım, 2014 Türkiye yerel seçimlerinde CHP’nin kalesi olarak görülen İzmir’de AKP’den Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterildi. İzmir’i isteyen AKP, oyların ancak yüzde 35.9'unu alabildi. Partisinde uygulanan üç dönem kuralından dolayı Haziran 2015 genel seçimlerine katılamadı ancak Kasım 2015'teki genel seçimlerde kuralın esnetilmesiyle tekrar meclise girdi ve 64. Hükümet’te tekrar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı olarak yer aldı.

DÜŞÜK PROFİL TARTIŞMASI

Erdoğan’ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu tasfiye etmesi üzerine, bu sürecin yürütücülüğünü Yıldırım üstlendi. Ahmet Davutoğlu'nun istifası üzerine Mayıs 2016'da yapılan olağanüstü kongrede AKP Genel Başkanı seçildi ve başbakanlık görevine başladı. Bu dönemde Yıldırım için kullanılan ifadelerden biri de AKP’li Aydın Ünal’ın söylediği “Yeni başbakan düşük profilli olacak” sözleriydi.

Başbakanlığının ilk aylarında 15 Temmuz Darbe Girişimi gerçekleşti.

SON BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM: BİZİM KOLTUK ELDE KALDI

16 Nisan 2017’de yapılan başkanlık sisteminin oylandığı anayasa referandumunda tartışmalı Yüksek Seçim Kurulu kararıyla sandıktan “evet” oyları çıktı. 21 Mayıs 2017’de yapılan AKP’nin 3. Olağanüstü Kongresi’nde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yeniden AKP’nin başına geçti ve Binali Yıldırım AKP Genel Başkanlığı koltuğunu devretmiş oldu.

24 Haziran 2018’de yapılan seçimin ardından Erdoğan yeni sistemin Cumhurbaşkanı oldu ve Binali Yıldırım böylece, Türkiye'nin 27. ve son başbakanı sıfatını almış oldu.

Yıldırım seçimlerin ardından “Biz dükkanı kapattık, bizim koltuk elde kaldı” açıklaması yaptı. 

Yıldırım Temmuz 2018'de de Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanı olarak seçildi.

İPTAL EDİLEN 31 MART SEÇİM SÜRECİ

Şubat 2019'da bu görevinden istifa ederek 2019 Türkiye yerel seçimlerinde İstanbul belediye başkanı adayı oldu. İstanbul seçiminin yapıldığı 31 Mart gecesi saat 23.20 sularında Binali Yıldırım, sayım sonuçları devam ederken “seçimi kazandık” diyerek erken zaferini ilan etti. Eş zamanlı olarak da sayım sonuçlarını veren Anadolu Ajansı (AA) sessizliğe büründü ve veri akışını durdurdu. 31 Mart'ı 1 Nisan'a bağlayan saatlerde Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'le bir toplantı yaptı. Bu toplantının içeriği halen bilinmiyor.

Aynı gece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yıldırım'ın açıklamasının aksine Ankara ve İstanbul'daki sonuçları kabul eden bir "balkon konuşması" yaptı. Sabah saatlerinde YSK Başkanı Sadi Güven, İmamoğlu'nun Yıldırım'ın önünde olduğunu ilan eden ilk resmi görevli oldu. Bu açıklama sonrası AA da verilerini güncelledi. Ancak bu kez AKP'den sonuçlara itiraz edileceği açıklaması geldi. Bir sonraki aşamada ise "Oyların çalındığı" iddia edilmeye başlandı.

AKP, 7 Nisan Pazar günü tüm oyların yeniden sayılması için YSK'ye başvurdu. Pazartesi günü ise Erdoğan açıklama yaptı ve "Tüm seçimlerde usulsüzlük var" dedi. Sonraki günlerde de “oyları çaldılar” dedi. Devlet Bahçeli ve iktidar yetkilileri Büyükçekmece iddialarını dile getirerek, seçimlerin yenilenmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. AKP 9 Nisan'da Büyükçekmece'deki seçimlerin yenilenmesi için başvuruda bulundu. 15 Nisan günü de Binali Yıldırım seçimler 'murdar' ilan etti. Maltepe'deki sayım işlemlerinin bitmesinin ardından 17 Nisan günü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 17 günlük mücadelenin ardından mazbatasını aldı. 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu için 4 milyon 169 bin 765, AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım için 4 milyon 156 bin 36 oy kullanıldı.

BİNALİ YILDIRIM İSTANBUL’DA İKİNCİ KEZ YENİLDİ

İmamoğlu’nun mazbatasını almasının ardından Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 6 Mayıs günü tepki çeken bir karar verdi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 225 sandık kurulu başkanı ve 3 bin 500 sandık görevlisinin "kamu görevlisi olmaması" gerekçesiyle yenilenmesine hükmetti. 4'e karşı 7 oyla alınan karara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 23 Haziran Pazar günü yeniden yapılması kararlaştırıldı. “Pelikan operasyonu”yla aldırıldığı iddia edilen bu karar, muhalefet tarafından “YSK darbesi” olarak yorumlandı.

23 Haziran İstanbul seçiminde de Ekrem İmamoğlu Binali Yıldırım’a karşı seçimi yine kazandı. YSK'nin 11 Temmuz 2019 tarihinde ilan ettiği resmi sonuçlara göre Ekrem İmamoğlu oyların yüzde 54, 22’sini (4.742.082), Binali Yıldırım da yüzde 45’ini (3.936.068) aldı ve Binali Yıldırım 806 bin oy farkıyla yenildi. YSK daha sonra, yenilenen seçimin maliyetinin 40,6 milyon lira olduğunu açıkladı.

“BOĞAZİÇİ’NDE YOLDAN ÇIKABİLİRDİM”

Binali Yıldırım’ın yaptığı gaflarda oldukça konuşulan konular arasında yer aldı. 2013’te Boğaziçi Üniversitesi'ni kazandığını fakat okulun bahçesinde 'genç kızların ve erkeklerin yan yana oturduğunu' gördüğünü ve bu okula kayıt olduğu takdirde 'yoldan çıkacağı' gerekçesiyle İTÜ'yü tercih ettiğini söylemesi pek çok kadın örgütünü kızdırdı. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, “Dert etmeyin, siz zaten yoldan çıktınız” diyerek cevap verdi.

BULUT SİSTEMİ

Haberleşme Bakanı olduğunda 2013’te Bulut bilişim hakkındaki bilgisizliği sebebiyle sosyal medyada ve kamuoyunda alay konusu oldu. Konuşmasında “Bu bulut sistemi dedikleri bir şey var şimdi. Herkes oraya bir şey atıyor, gelen oradan işine yarayanı alıyor, ben böyle anlıyorum. Belki farklıdır." ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca kullanıcıların bulut bilişimi sıkça kullandıkları takdirde akli dengelerini kaybedeceklerini iddia etti.

YILDIRIM’IN EL YAZISI İLE İMTİHANI

Binali Yıldırım’ın el yazısıyla imtihanı da en çok tartışılan konulardan biri olmuştu. Erzincan’da “2016-2017 Eğitim Öğretim yılı hayırlı ve başarılı olsun” yazan Yıldırım’ın imla hatalarına sınıfta bulunan öğretmenler müdahale etmişti.

9 Haziran 2017’de de Ankara’da Cebeci Ortaokulu’nda dönem sonu karne dağıtım törenine katılan Yıldırım, akıllı tahtada “ö harfini yazamamasıyla gündeme gelmişti.
 

‘SİNKAF’LI TEZAHÜRAT

Binali Yıldırım, yerel seçim çalışmaları için gittiği İzmir'deki konuşmasının bir bölümünde Karşıyakaspor'un geleneksel tezahüratı olan “Kaf kaf kaf sin sin sin kafsin kafsin kaf” yapmaya çalıştı ancak “Kaf sin kaf sin sin kaf kaf” ifadelerini kullanınca tezahürata devam edemedi.
 

EVRENSEL'E ÇOK KEZ DAVA AÇTI

Binali Yıldırım aynı zamanda gazetecilere, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü açtığı davalarla da gündem oldu.

Meclis Başkanı Binali Yıldırım ve oğlu Erkan Yıldırım tarafından, Binali Yıldırım’ın başbakan olduğu dönemde ortaya çıkan Paradise Belgeleri (Cennet Belgeleri) ile ilgili karikatür nedeniyle, Evrensel Çizeri Sefer Selvi ve Eski Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Çağrı Sarı’ya 40 bin liralık tazminat davası açılmıştı.

Yazılarında Binali Yıldırım ile çocuklarının servetindeki artışın kaynağını soran T24 yazarı Mehmet Y. Yılmaz hakim karşısına çıktı. Yılmaz daha sonra “servetin kaynağını öğrenene kadar soracağım” dedi.

Yıldırım ayrıca İstanbul seçimlerinin kaybetmesinin ardından kendisini eleştiren sosyal medya paylaşımlarını haberleştirdiği için Evrensel'e de 25 bin liralık tazminat davası açtı.

İLGİLİ HABERLER
DİĞER HABERLER